salonika

Durum: 382 - 0 - 0 - 0 - 09.08.2016 16:58

Puan: 5676 - Sözlük Kezbanı

14 yıl önce kayıt oldu. 2.Nesil Yazar.

hasret de buradaymış vuslat ta. istanbul yokmuş bundan başka. istanbul yokmuş bundan başka. meğer ayna da buradaymış anahtar da hasret te buradaymış vuslat ta istanbul yokmuş bundan başka istanbul yokmuş bundan başka meğer ayna da buradaymış anahtar da
  • /
  • 20

orgazmdan sonra akla gelen ilk şey

neutrogena

seksi erkeklerin endüstriyel el kremi.

interaktif sözlükler kasım 2012 sıralaması

ekşi sözlüğün sıkça birinci olduğu, "şampiyon belli ikinci kim?" sıralamasıdır.

video izleyecek kalitede bir internet bağlantısından mahrum olmak

evde modem bilerek veya bilmeyerek yanlış yere konduğunda ortaya çıkan teknik sonuçtur.

aldatan sevgilisini affeden adam

millete günlerdir dert olan adamdır.

el yazısı çok kötü olan insan

nicki hoş olan yazarlar

"herkes benden bahsediyor, herkes beni konuşuyor..." şeklinde yorumlanabilecek anket sorusudur.

süslü şirin

kendisi canımı bile verebileceğim kadar sevdiğim hayat arkadaşımdır. (bkz: tra jedi)

güzelliğin on par'etmez bu bendeki aşk olmasa

tepeniz attığında, sevgilinize söylenebilecek en nadide giydirme yöntemi.
ne o öyle türkan şoray edaları....

tadıldığına pişman eden şeyler

eşcinsellerin kendini zorla ötekileştirtmesi

eşcinsellerin illa marijinal olmak için yaptıkları ve kendilerini yaftalattıkları eylemlerdir. örneğin bir konu tartışılırken mutlaka ters köşe yorum yapmak veya asla iktidar olamayacak partiye oy vermek veya olur olmaz her yerde özel hayatını gözler önüne serme...

oralar şimdi paris oldu diyen tip

eskiden kırsal ve bakir olan bir alana, bir avm ve iki site kondurulunca o yeri paris kentiyle aynı kefeye koyan, muhtemelen paris'i hiç görmemiş. dangalaktır. evet. net.

vakıf üniversitesinde okuyup masraflardan şikayet eden tip

haksız olan tiptir çünkü herşeyden önce o okula kayıt olup paralı eğitim olgusunu beslemiş ve hayatına geçirmiştir. ailesi de haksız olan tiptir çünkü ailesi de yıllar önce "sosyal devlet" kavramı için savaşırken cezalandırılan , yok edilen gençlerin haberlerini göz yaşları değil, orgazm salyaları akarak izleyen nesilden gelmektedir. şikayet etmek hakları değildir. konuşmak bile hakları değildir. onlar birer senettir, onlar birer tapudur, onlar birer tabudur, onlar birer vatandaş görünümlü yandaştır, onlar! işin aslı yaştır.

vakıf üniversitesinde okuyup masraflardan şikayet eden tip

yıllık onbin lira ile yüzbin lira arasında okul parasını ödeyip, sonrasında okulun, kitapların, kantinin ve ek ders çalışmalarının ücretlerinden şikayet eden genelde lüks bir otomobili ve akıllı telefonu olan tiptir.

oda kokmasın diye ankara soğuğunda balkonda sigara içmek

öbür tarafa gidip gelmek

ölmek ve sonrasında bu hayat ve bu lineal zaman içinde tekrar dirilmek tecrübesinin kabaca tarifidir.

öbür tarafa gidip gelmek

uzun yıllar önce çok ciddi bir kimyasal zehirlenme neticesinde yaşamış olduğum inanılmaz ve tüyler ürpertici deneyimdir.
hastanenin yoğun bakımında yattığım sırada monitörde sayaçın sıfırı gösterdiği, monitörde bir süre devam eden dümdüz çizginin hayatımın bittiğini gösterdiği andır. bedenden gerçekten çıkılmaktadır, ve gerçekten kapkara bir tünele girilmektedir, o tünelde somut olarak görmediğiniz vefat etmiş yakınlarınızın olduğu bilgisi ruhunuza yüklenmektedir. ben öldükten sonra beni geri getirmeye çalışan doktorun deliler gibi çırpındığı dakikalardır bunlar. bu deneyimi yaşadığını anlatan insanların çoğu anlattığı şeyler doğrudur, ama bu konu çok önemli bir ekleme yapmak istediğim bir konudur, öldüğünüzde öldüğünüzün ve dünyadan koptuğunuzun farkına varıyorsunuz, ve diğer boyutta korkunç bir acı başlıyor, o acının adı geri dönme isteği, bedenlenme isteğidir. öbür tarafa gidip gelmek bir cümle değildir, kişi geri dönmeyi başarırsa hayatı ve ölümü anlamak konusunda bir devrimdir, insan ruhu sürekli bedenlenmiş olmak istemektedir. öldüğünüzde hissedeceğiniz en büyük acı ve eksiklik dünyada fiziken olamayışınızdır. öbür tarafa gidip gelmek tıbben, raporlarla sabitlenmiş bir deneyimimin halk arasındaki adlandırmasıdır. öbür tarafa gidip gelmek, kimyasal bir etkenin beni bitirmesi ve yoğun bakım,rehabilitasyon hekimimin beni geri döndürdüğü boyutsal savaşın kısacık dört kelimelik anlatımıdır.

lisede herkese mantık ve felsefe okutulsun

mantık, bireyin genel olarak mantığının geliştirilmesi, felsefe ise düşünmeyi, bir düşünceyi anlayabilmeyi, yorumlayabilmeyi ve düşünüp fikir ürettirebilmeyi amaçlar, en yalın anlatımıyla tabiikide. lisede herkese mantık ve felsefe okutulması bireylerin mantıklarının ve mantıklı olanın farkında olabilmeleri, bunun yanında felsefe dersiyle ise düşünmeyi, düşünüleni ifade etmeyi ve düşünülmüş olanı anlayabilmeleri yeteneklerini arttıracağından gerekli olan durumdur. öyleki günümüzde mantıkdışı ve/veya mantıksızca yapılan davranışlar o kadar yoğunlaşmış durumdadırki bir tane mantıklı olay görülse uğruna fidan dikilecek duruma gelinmiştir. felsefe yani düşünmek, tamamen rafa kalkmış, toplumun tamamı birbirini yer hale gelmiştir. on yıl önce felsefe ve mantık dersleri tevhidi tedrisatın tamamen dışında tutulmaya başlanmıştır. buna mükabil yetişen gençlik, okulda edinemediği bu temel eğitimleri ailelerinden de alamayınca, sokakta sevişmeyi normal gören, yere tükürüp kendini haklı gören, alkollü araba kullanmayı zafer sayan, politikayı kitaplardan değil popüler televizyon kanallarından "kısaca" kulak kesilerek edinen, hatta felsefe yapmasana diyerek hakaret etmeye çalışan, sadece tüketen, a4 kağıdı israfının ülkeyi çölleşmeye götüren bir davranış olduğunu bilmeyen, hamile kadına otobüste yer vermeyen ama onunla ilgili seksüel fantazi kuran, namusluluğun eş anlamlısını dindarlık, başı kapalılığın zıt anlamlısını hayasızlık olarak gören, din ve dogmaz yüklü mesina ucuna asılmış bir toplum, daha önemlisi bir gençlik ortaya çıkmıştır.

seks bağımlılığı

seks bağımlılığı, cinsel dürtü bozukluğu olarak ta tanımlanabilecek durumdur.

seks yapma dürtüsüne engel olamama ve bunu gelişigüzel bir şekilde farklı kişilerle eyleme dökme olarak tanımlanan bu sorunu yaşayan insanlar genellikle aşağıda belirtilen söylemler ya da düşünceler içine girerler:

sabah, öğlen, akşam başka bir kadınla/adamla birlikte oluyorum. kendimi tutamıyorum.
düzenli bir ilişki sürdüremiyorum. bir ilişkiye başlasam bile başka kadınlarla/erkeklerle cinsel ilişki düşünmeden edemiyorum.
adamın/kadının çekiciliği, yakışıklılığı önemli değil.
cinsellikten başka hiçbir şey düşünemiyorum.
her ilişkiden sonra suçluluk duyuyorum.
itibarımı, prestijimi kaybetmekten korkuyorum.
ilişkiye girmekten zevk almadığım halde gelişigüzel ilişkiler kuruyorum.

bazı kişiler sevişmek istemedikleri halde seks yapma dürtülerine engel olamamaktadırlar. seks bağımlılığı olan kişilerin bazılarında, bu sorun öncesinde aşırı mastürbasyon, pornografik materyal ile haşır neşir olma durumları olduğu görülür. ardından, gelişigüzel biçimde farklı kişilerle cinsel birliktelikler olmaya başlar ve bu durum giderek artan bir sıklıkta yaşanmaya başlanır. kişi, dürtüsünü kontrol edemez ve birçok kişi ile seks yapar. bu duruma, erkeklerde satiriasis&, kadınlarda nemfomani adı verilmektedir.

seks bağımlısı olan kişi, sürekli olarak cinsellik düşünür, kolay cinsel ilişkiye girer, cinsel davranışlarda seçici değildir. seksten sonra büyük bir suçluluk duyabilir; kadınlarda, ilişki sonrası yoğun suçluluk hissetme erkeklere oranla daha çok olmaktadır. bunun son olduğuna karar verir ancak kısır döngü halinde bu davranış tekrarlar. erkeklerde hiç suçluluk hissetmeme durumu da söz konusu olabilmektedir.

seks bağımlılığında kişi, her defasında ilk ilişkisiymiş gibi heyecan hissetmek ister, başka bedenleri arzular. ancak cinsellikten önce ya da hemen sonra seks yaptığı kişi ile mesafeli hisseder. birlikte olmadan önce mesafeli hissetse dahi cinsel birliktelik yaşamaktan kendini alıkoyamaz.

seksüel aktivite öncesindeki heyecan arayışı beynindeki mutluluk hormonlarını harekete geçirdiğinden, kişi geçici bir süre mutsuzluğundan, depresyonundan kurtulmaktadır. bu durum alışveriş, madde bağımlılığı gibi sorunlarda da kendini gösteren bir unsurdur. ardından ise, sürekli pişmanlık duyar, pişman olmasa bile mutsuz ve depresif hisseder. ardından, kötü hissetme halinden sıyrılmak için yine seks peşine düşer ve giderek bağımlılığın esiri haline gelir. bu döngü ve duygusal iniş çıkışlar kişiyi intihar düşüncesine bile sürükleyebilmektedir.

seks bağımlılığının sıklık ve yaygınlığı
türkiye'de seks bağımlılığının sıklık ve yaygınlığını gösteren bir çalışması bulunmamaktadır. abd kaynaklı çalışmalar, amerika'da 16 milyon kadın ve erkeğin seks bağımlısı olduğunu ortaya koymaktadır.

bu sorun, erkeklerde kadınlara göre dört kat daha fazla görülmektedir. gelişmekte olan ülkelerde daha sık görülmektedir. bunun sebebinin iş dışında zevk alınabilecek imkanların olmamasından kaynaklanabileceği düşünülmektedir.

seks bağımlılığı, kendilerine hayran, kendini büyük gören kişilerde daha sık görülmektedir. çabuk morali bozulan, duygusal iniş çıkışlar yaşayan, sıkıntıya katlanma eşiği düşük olan kişilerde ve bağımlı kişilik yapısındaki insanlarda bu sorun daha sık görülebilmektedir. araştırmalar, yeme bozukluğu tedavisi gören kişiler de, alkol ve seks bağımlılığının daha sık görüldüğünü göstermektedir. bütün bunlardan anlaşılabileceği gibi, seks bağımlılığı aslında ciddi psikolojik sıkıntılar yaşayan insanlarda görülen semptomlardan biridir.

seks bağımlılığının nedenleri
seks bağımlılığı yaşayan kişilerin psikolojik değerlendirmeleri yapıldığında, bu soruna yol açan bazı belirleyicilerin sıklıkla karşımıza çıktığını görürüz. bazı unsurlar direk bir şekilde bu soruna yol açarken bazıları sorunun tetiklenmesinde ve/veya sürmesinde rol oynamaktadır. direk biçimde bu soruna yol açan nedenlerin başında, özellikle kadınlar için, çocukluk ve ergenlik dönemlerinde cinsel tacize maruz kalmak gelmektedir. erişkinlikten önce cinsel taciz yaşamış kadınlarda bu travmatik olay ya da olayların etkisi, cinsellikten soğuma, cinsel isteksizlik, vajinismus gibi cinsel işlev bozukluklarına yol açabildiği gibi, aksi istikamette bir sonuç da doğurabilmekte ve gelişigüzel cinsel ilişki kurma ve bu konuda kendini kontrol edememe durumunu da ortaya çıkarabilmektedir.

özellikle çocuklukları cinsel tacize şiddetli ve tekrarlayan bir şekilde maruz kalmış kadınlarda, cinsel işlev bozukluklarından ziyade seks bağımlılığının ortaya çıktığını görürüz. cinsel taciz geçmişi ile beraber çocukluğunda babası tarafından duygusal istismara ve ihmale maruz kalan kadınlarda cinsellikle ilgili sorunun seks bağımlılığı yönünde oluşma ihtimali artmaktadır.

erkeklerde de cinsel tacize maruz kalmış olmak, erişkinlik döneminde birçok sorunla beraber seks bağımlılığına da yol açabilmektedir. erkeklerde, çocukluk döneminde annenin çeşitli nedenlerden dolayı duygusal şiddet göstermesi ya da ihmali bu sorunun ortaya çıkmasına yol açabilmektedir. kadınlarda ve erkeklerde, çocuklukta yaşanan bu tür olayların travmatik etkisi depresyona neden olmakta ve depresyonu baskılamaya yarayan bir eylem olarak cinselliği kullanmak söz konusu olmaktadır. bu sorunu yaşayan insanların neredeyse hiç biri ben depresyondayım; bunu bastırmak ve depresif hissetmemek için seks yapıyorum demez. bu, otomatik bir süreçtir; diğer bağımlılık türlerinde olduğu gibi travmatik yaşantıların aşırı duygusal baskısı, kişiyi bu baskıdan kurtulmaya iter ve kişinin çok kısa süre için bile olsa iyi hissetmesine yol açan davranışların ortaya çıkmasına neden olur.

seks bağımlılığına neden olan ya da bu durumu tetikleyen başka unsurlar da vardır. bunlar, bu sorunu yaşayan insanlar da daha az rastladığımız durumlardır:

çevre (internet, pornografinin yaygınlığı vb. )
beynin temporal bölgesinde olan bir tümör
epilepsi gibi psikiyatrik bozukluklar

seks bağımlılığı ve yaşanan kayıplar
-ilişkilerin bozulması
-maddi kayıpların oluşması
-iş yaşamının bozulması
-kişinin itibarının ve prestijinin sarsılması

tedavi
bu sorunu yaşayan insanlarda, genellikle zeminde depresyon ve agresyon fazlalığı bulunduğundan ve bunların nedeni de çocukluk travmaları olduğundan, psikoterapide esas hedef travmatik etkinin ortadan kaldırılmasıdır. bu etki travma çalışması ile psikoterapide çalışıldığında zihnin aşırı bir şekilde cinsellik ile uğraşması durumu, gelişigüzel seks yapma isteği ve uygun olmayan cinsel deneyimlerin yaşanması hali ortadan kalkar. travma çalışması yapılan emdr yöntemi bu konuda son derece etkilidir.

ikinci el kitap

dokunulmayacak kitaptır. zira eski sahibinin tükrük ve ter partiküllerini barındırır, tabi iyi ihtimalle.
  • /
  • 20
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 382

sözlüğün en yakışıklı ayısı

halen benden bahsediyorlar. halen...

türklere özgü davranışlar

en kötü dizi müziklerini cep telefonu melodisi yapmak.

otomatik vitesli araç kullanmak

tüm otomobillerin otomatik vites olması gerektiğini önermedir. otomatik çamaşır makinesi yaygınlaştıktan sonra merdaneli makina nasıl müzelik olduysa, manuel vitesli otomobil de tarih olmalıdır.

gerizekalı

yiğit özgür'ün son noktayı koyduğu konudur.

alıntıdır...

yiğit özgür - gerizekalı
28 ağustos 2010 cumartesi, 01:46 · tarihinde uykusuzdergi.com tarafından eklendi.

sabah saat sekizde uyanıyorum. oğlum keremsu'yu okuluna götürüyorum, ama bırakmı...yorum. çünkü okulu çok pis.özel hocası var, onu alıp eve geçiyoruz. ne olur ne olmaz, dersten önce hocayı güzelce yıkıyorum. kirini bokunu iyice akıtıyorum.

onlar derse başlayınca ben de gazetelere göz gezdiriyorum. siyasetle yakından ilgiliyim. ak partisi, chpc-e, mhkp-c, hepsini biliyorum. terör örgütü kktc'den nefret ediyorum. ülkemizi bölmek isteyenler defolup gidebilirler mi lütfen?...teşekkürleeeer.



ülkemizde yaşayan insanların aç ve işsiz olmaları, pis kokmaları beni çok üzüyor. dört kişilik bir ailenin mutfak masası çok küçük bence. orada yiyemezler. dolayısıyla aç kalıp pis kokarlar. kişi başına düşen gayrı sufi filli hafıza da çok düşük. arttırılabilir mi lütfen?



ve laiklik... yani din ve devlet bahçeli'nin birbirinden ayrılması. bunu yapmak bu kadar zor olmamalı. artık benim halkımın din istismarıyla kandırılmasını istemiyorum. bu ülkede yaşayanların çoğu insandır bunu unutmayalım. zaten %98'i müslüman bir ülkede yaşıyoruz. kalan %2 de aptaldır aziz nezin'in dediği gibi.



kimse kimsenin dini inançlarına saygısızlık etmesin. kimse allah'la arama girmesin. ayrıca ezanla da arama girmesinler. eskiden ne güzel ezan türkçe okunuyormuş... camii falan da türkçeymiş. haa, yine türkçe olsa namaza gider misin derseniz gitmem ama italyanca olursa belki iki rekatto kılarım. hah hah haay, selam sana cehennem!!! şaka şaka tövbe.askerlerimizi çok seviyorum. onlar olmasa rahat uyuyamazdık. şimdi uyuyoruz. bence daha çok silah, uçak ve albay satın almalıyız. güzel bir şarkımız var bununla ilgili: erler erbaşa, erbaşlar fidana, fidanlar ağaca çıkmalı yurdumda. bedelli askerlik bekleyen gençlerimize de buradan seslenmek istiyorum: inşallah çıkmaz.polislerimize tavsiyem biber gazı kullanmasınlar lütfen. rezalet bir kokusu var ve haftalarca insanın üstünden çıkmıyor. ben de biber gazı taşıyordum oradan biliyorum. bir gün fakir bir adamcağıza çok acıdım. ölsün diye sıktım.sigara içtiği için alev aldı, yandı öldü. ne demişler: biber gazı yanmasın. anlamı: fakirler yanmasın, şeker de yerken ölebilsinler... elbette kesme şekerden bahsediyorum. yutella yiyen bir fakir düşünemiyorum. keza hariboru.üçüncü sayfa haberlerini hemen geçiyorum çünkü genelde kokan insanlarla ilgili haberler oluyor. pis pis ölüyorlar. asansöre falan sıkışıyorlar, hemen bi tarafları kopuyor. motosiklete biniyolar, hoop kafaları kopuyor...hiç sevmem kafası kopan insanı. zorla değil ya? ayrıca ölüp gitseler neyse leş gibi de kokuyorlar. bari ölünce kokmasınlar. tarım ve köy yumurtası bakanlığı'nın bu konuda yapacak bir şeyleri olmalı. ayrıca enerji ve tabii ki de kaynaklar bakanlığı... ya ne olacaktı?elbette ülkemizde güzel şeyler de oluyor. mesela biz yardım baloları düzenliyoruz. oradan topladığımız paralarla daha büyük yardım baloları yapmaya çalışıyoruz. balodan aldığımızı yine baloya yatırıyoruz yani, cebimize atmıyoruz.bazen de defileler düzenleyip kendi tasarımlarız olan kıyafetleri sergiliyoruz. satılan kıyafet olursa gelirini kimsesiz ve beyinsiz çocuklara gönderiyoruz. ama maalesef pek satış olmuyor. o zaman da kıyafetleri yolluyoruz çocuklara. yazık o kadar seviniyorlar ki, hemen kokuyorlar.biraz da spor: dünya kupasını takip etmeye çalışıyorum ama bu konuda çok bilgili değilim. paraguay ile uruguay'ın farkı nedir deseniz bilmem. ama ortak noktaları nedir, iyi bilirim. kokuyorlar...ayrıca ne zaman kamera onları çekse çimlere kusuyorlar. öbürküler de bazen tükürüyor ama temiz temiz. tuf! diye minik top kağıt mendil gibi bişey çıkarıyorlar. pele yaşasaydı bence o da kusardı.

tra jedi

zirve'den üç gün önce sesi önce kısılan ve sonra tamamen kesilen, zirveden on saat önce konuşabilmeye başlayınca, gitarı eşliğinde şarkı söyleyebilmek için kendini parçalayan yazarımızdır, zirveye katılabilmek için son üç gün içtiği bir kamyon ilaca rağmen hayatta kalmayı başardığı için kendisini kutluyorum. ayrıyetten sevgilimdir. nokta.

ayı sözlük yazarlarının penis boyları

brüt mü, net mi sorulduğu anlaşılmadığından, görmemezlikten gelinen anket sorusudur.

ayta sözeri

ayta aslında imkansızı başarmış bir insandır. eşcinsellik olgusu veya lezbiyenlik olgusu bir şekilde kenarından köşesinden "evlere" girmeye başarmıştı. fakat transeksüellik ve/veya travestilik konusu ve bunun sosyolojik iz düşümü evlerden uzaktaydı, bir gün bu konuda bir sohbet başlasa, konuşmaya başlayan da, dinleyen de konunun bir tarafından bülent ersoy'a bağlanıp klişeleşmesinden de bitap düşmüştü. derken bir gün bir dizi başladı, "kayıp şehir", canavar gibi bir kadro, muhteşem bir dizi müziği, bir şekilde can çekişsede, tüm ihtişamıyla istanbul,veee... a! o da ne? orda sarışın bir kadın var, aysel'inde ev arkadaşı mı ne... o nasıl bir oyunculuk yeteneğidir, e üstelik çok ta mantıklı, e tamam senaryoda yazılı olan satırlardan dolayı mantıklı ama bu "duygu'ya cuk oturmuş" tv karşısında bizim halk izliyor, izliyor, dizideki aşkı izliyor, çekişmeleri izliyor, duygu'yu izliyor... ve duygu, yani ayta sözeri artık televizyonun karşısındaki ailenin arasındadır, bu bir ilk! daha önce hiç olmadı, ülkemizde " aha biz televizyondan zeki müren'i görüyoz, zeki müren de bizi görecek mi" devrinden beri olmadı, ayta o rolü nasıl taşıdıysa, artık evlerin salonundaydı, hiç sorgulanmadı, ötekileştirilmedi, bunu anlamak için insanların dizi hakkındaki konuşmalarını dinlerken hep dikkat ettim, duygu'nun hakkında konuşurken sadece duygu diyorlardı, o dizideki duygu'nun önünde başka bir sıfat hiç duymadım, dizinin reytingini hatırlamıyorum, ama duygu'un o dizide aysel karakteriyle sohbet ederken "aşk bu aysel size de çıkabilir" repliği ayta sözeri'nin reytingini tavana vurdurmuştu, günlerce konuşuldu. insanlar duygu'yu sevmişti, duygu'yu sevmek ne demekti; ayta sözeri'nin muhteşem bir aktrist olduğu gerçeğiydi, bunun nedeni açıktı, hem dizi sektörü gibi kıran kırana rekabetin olduğu bir sektörde, hem halk tarafından koşulsuz bir şekilde kabul görmüştü, hemde bunu kalıcı bir şekilde devam ettirmişti. teslimiyet filmini izleme şansını ayı sözlük ve sevgilim tra jedi sayesinde elde ettiğim gün, aynı zamanda ayta sözeri ile tanışma fırsatı bulduğum gündü. ayta sözeri'yi daha çok izleyeceğiz ve dinleyeceğiz. başarının en büyüğünü hak eden sanatçımız olduğuna inanıyorum.

kaç cm

-selam
--slm
-yaş?
--19
-kaç cm?
--12
-uzaksın bye.

kuşum aydın'ın full aktif olması

kuşum aydın kadın değil miydi? kadınlıkta aktiflik sorunsalı.

gusül abdesti alan geyler

ama korkunç komedik bir tragedya bence. gusul abdesti alan gay. vejaryen olan et obur. tanrım bugün inanarak yaptım.

gay ilişkide partnerine karıcım diyen erkek

karı koca ilişkisi muhtevasındaki bir yastıkta kocama mantığını tek gecelik ilişkide arayan zevzeğin söylemidir.

lice'de katliam var

devlet ve tsk uygun gördüğü yere ister karakol yapar, ister karargah kurar. buna itiraz etmek kolluk kuvvetlerine mukavament göstermektir ve tabiikide gereği yapılır.

sözlüğün en yakışıklı ayısı

halen benden bahsediyorlar. halen...