çok girdisi olmamakla beraber anladığım kadarıyla homofobik bakış açılarıyla süslenmiş bir eleştiri diline sahip yazar.
edit: cinsiyetçi

düşmanlık değil ki bu, ifade özgürlüğü. sayın soylu’nun da iddiasına göre ülkemizde bolca fikir özgürlüğü yok mu zaten. hep nefret hep kin. lütfen ama her düşünceyi düşmanlık olarak almaktan vazgeçin. yoksa iktidar dilinize acı biber sürer. (bkz:gülben ergen)

seksin sıradan halinin dışına çıkmak için yaşanması gereken heyecanlardandır. bunu yapmak için yer yokluğuna gerek yok, gayet libidoya bağlı olarak anı yaşamak olarak görülebilir. hatırlarım sevgilimle yolda yürürken sırf sevişmek için terk edilmiş eski dökük bir eve girmiştik. anı yaşayın.

sonra buların arkasından sövsen ırkçı olursun. öldürsen müslüman düşmanı olursun. ülkene almasan başkan olamazsın. tonlarca paradoksu var bu işin. orada ağzını burnunu kırmak gerekiyordu. böyle bir söylemi yapabilen yarın öbür gün tecavüze de kalkışır, her şeyi yapar. savaş görüp kaçan insan psikolojisini anlamamız gerçekten imkansıza yakın. ama savaştan kaçan insanın masumiyeti olmalı. kaçmaya değil sahip olmaya gelmiş gibiler hepsi. para ne tatlı bir şey ya. teşekkürler ab anamız ağlıyor.

bir keresinde dubaide merak edip denemek istemiştim. o kadar uykusuzdum ki görüşeceğim adam otele gelene kadar uyuyakalmıştım. aramalarını da duymadığım için bu tecrübeyi yaşayamadım. evrenin bir cilvesi olabilir tabi. *

türkiye olmayan ülkedir. adası var onun aldığı. istediğinde kaçacak adasına. sığınacak. kimse de ağzını açıp gık diyemeyecek. kızıldeniz taraflarında araştırın derim.

nilipek - gözleri aşka gülen https://youtu.be/1IuPRXWb3Z4

partner vizesiyle birisinin yanına yerleşmeyi hayallerimde beklettiğim şehir. hayır, gerçek partner olmasına gerek yok.

(bkz:interseks)

bm insan hakları komisyonu interseksin tanımını; tüm cinsiyet özellikleriyle birlikte (cinsel organları, gonadlar ve kromozom modelleri de dahil olmak üzere) ne erkek ne de kadın vücudunun tipik görüntülerine uyan kişiler olarak anlatır. interseksüalite, transeksüalitenin aksine biyolojik özelliklerle alakalıdır. deneyimle elde edilen değil, doğuştan gelen cinsiyet farklılığıdır. çoğu zaman da ergenlik döneminde netleşir. interseksüalite çeşitli kromozomal dizilimleri içerdiği için farklı oranlarda hormon dengeleri, birbirinden çok farklı cinsel organ biçimleri ortaya çıkmasına sebepli bir cinsiyet kimliğidir. biyolojik cinsiyetinde problem olduğunu düşünen kişiler ( ki bu bir problem değildir ) (bkz:mother nature) genetik test yaptırarak interseks oldukları konusunda net bilgiye ulaşabilirler. kabul edilen erkek ya da kadın cinsiyetinin kromozom farklılıklarından kaynaklı kişi kadın gibi gözüküp erkek anatomisine ya da erkek gibi gözüküp kadın anatomisine sahip olabilir. hücreden hücreye de farklılık gösteren kromozom farklılıkları çeşitli cinsel organ yapılarına da sebebiyet verebilir. doğuştan sahip olunması doktorların ve ailenin tercihine bağlı olarak bireyin iradesi dışında kalan dönemde 'testislerin kanserli hücre diye alınması' ya da 'vajinal oluşumun dikilerek kapatılması' gibi çeşitli ameliyat yapılarıyla tedavi edildiği düşünülerek, ailenin çocuğu görünümüne bağlı toplum prototipindeki erkek kadın anlayışında büyütmesine sebep olabilir. doğaldır, doğanın bir sürecidir ve doğa kadın ve erkek cinsiyetinin nerede tam olarak başlayıp nerede bittiğini belirtmez. bilinçlenilmesi gereken bu biyolojik cinsiyet tanımı hem daha sağlıklı hem de daha özgür nesillerin oluşmasına ve toplum içerisinde kendilerini oldukları gibi kabul etmesine fayda sağlayacaktır.

renee zellweger'ın oynadığı yeni netflix dizisidir efendim. chicago filminde defalarca aşık olacağınız bu kadını çok çok sonraları böylesi bir yapımda görmek heyecan verici. you tadında psikopatlık içerdiğini düşündüğüm şuan 5. bölümünü izlediğim dizi. geçmişi belli olmayan aşırı zengin ve saygın anne montgomery'nin hala ne olduğunu anlayamadığım sebeplerle tehlikeli kurgular kurarak sanırım kendine bir kaçış planı çizdiğini düşündüğüm bir hikayesi, eşcinsel bir çiftin hikayesi ve bir aldatma hikayesinin psikopatlıklarını içeren, muazzam derecede kurgulanmış konuları var. ilk sezonu bitirince belki editlerim.

birçok sözlük girdisi şiir formatında olan yazar.

(bkz:bilin bakalım ne eksik)

günümüz psikologlarının destekleyici olarak kullanmak istemedikleri ve görüşlerine katılmadıkları insan kişisi.

tek prim kaynağı ilişkisi ve cinsel yönelimi olan adam.

ceylan ertem - gel sevelim

eyüp dal isimli bir adam, işsiz. şahinbey belediyesine iş başvurusunda bulunuyor. olumlu ve ardından olumsuz yanıt alıyor. ardından üzerine benzin döküp belediye binasının önünde kendini yakıyor. sonuç, hayatını kaybetti. intahar etti. bu ülkede eskiden yazar kasa atılırdı. ya da greve gidilirdi, aç kalınırdı, açlık oruçları tutulurdu. ama içerisinde olduğumuz durum ne kadar acı ki bir insanın kendini canlı canlı yakacak kadar umudunun ve yaşama sevincinin kalmamış olmasını anlamamız, o duyguyu tatmamız acı.

zaten haber kaynaklarında yok. televizyonda da yer alacağını sanmıyorum. aktroller neredesiniz diye bağırasım geliyor malum ülke şöyle güzel böyle güzel diye söylenmeyi biliyorlar.

maalesef bu ülkede evine ekmek götürememenin sonucu; bulunamayan işle birlikte kendini yakmak oldu. game of thrones'un daha çok konuşulması zaten halimizi gösteriyor. kimsenin sonu benzemez umarım.

(bkz:travma)

finaliyle insanı hayal kırıklığına uğratan acaba paraları mı bitti dedirten dizi. abi zaten sezon 6 bölüm bu 6 nın 3 ünde olay yoktu. final bölümü geldi, bir şeyler olur sanıyorsun, tıs orada da yok. attıkları taş ürküttükleri ejderhaya değmez yemin ediyorum. mantık hatalarıyla dolu, kurgunun bu kadar kopuk olduğu, neredeyse hiçbir hamlenin başka bier şeyle bağdaşmadığı, bağdaşsa da izleyiciye aktarılamadığı bir bölümdü. amerikalıların lafı fuck you ile bitirdim son sahneyi. kitabı gibisi yok. devamı yayınlansa da okusak. siz takılın ben ejderhayı bulurum diye alay eden bran'e de bir alkış.

orgy ile sonuçlanmadığı sürece mükemmeldir.

ben gay değilim aktifimcilere kim öğrettiyse burayı, iğrenç bir date aplikasyonudur.