gzone'daki röportajındaki "bence lgbt hakları için lgbt olmayanların yürümesi öyle olanları küçümseyici bir tavır. ben kimim ki lgbt için destek verecek ve yürüyecek kadar kendimi onlardan daha üstün kabul edeyim?" sözleriyle kaş yapıyım derken göz çıkardığını düşündüğüm müzisyendir. biz burada özgürlük mücadelesi veriyoruz, yasalarca herhangi bir korumamız yokken ve eşit sayılmıyorken lgbt bireyler ile yürümek bizleri aşağı görmek değil, bizlerle eşit olduğunu ilan etmektir.
iss'de bulunduğu süre boyunca çektiği fotoğraflar ve videolarla bir süre gündemde kalmış olan astronottur. kanadalı astronotumuzun sesi de güzeldir ki kendisi space oddity'i uzay istasyonunda seslendirerek bir ilki gerçekleştirmiştir. ayrıca ted konuşması da şiddetle tavsiye edilir.
konuşurken yeni öğrenenler için yan cümle oluşturmanın işkence olduğu dildir. sen o kadar alış ikinci sırada olucak yüklem diye sonra yan cümlede en sona at sürekli. başlarda konuşmaya çalışırken yamulmayanını görmedim.
kabalığı konusunda da birazcık filmlerde sürekli nazi olarak yansıtıldıkların dolayı olduğunu düşünüyorum açıkçası. beş sene almanların konuşmasına maruz kaldım ve kaba konuşan birkaç tanesi dışında hepsi gayet tatlı konuşurlardı.
bronski beat'in orijinal versiyonundansa jimmy somerville'nin geçtiğimiz senelerde seslendirdiği şeklinin sözleriyle daha uyumlu olduğunu düşündüğüm şarkıdır. duyguyu tam olarak solistin sesinde hissedebilirsiniz
avustralya yapımı, stand-up komedyeni josh thomas'ın hayatından esinlenerek ortaya koyduğu eğlenceli ve insanın içini ısıtan bir dizidir. dizi josh'un kız arkadaşından ayrılması sonrası gay olduğunu kabullenmesiyle başlıyor ve olaylar şekilleniyor. bölümler ilerledikçe seyirci josh'un hayatına eşlik ediyor, bir bakıma onunla beraber tecrübeleniyor. dizinin yan karakterler bakımından da doyurucu olduğunu söyleyebilirim, hepsi kurgunun ilerleyişinde önemli pay sahibi ve bir tanesinin bile eğreti durduğunu söyleyemem. ayrıca bir diğer göze çarpan nokta ise dizinin çok samimi olması, izledikçe sanki o arkadaş grubundan biri oluyor insan. kaliteli gay temalı bir dizi izlemek isteyen herkesin göz atması gerekli, zaten başlayınca 3 sezonun nasıl bittiğini anlamayacaksınız.
2001-2014 yılları arasında berlin'in belediye başkanlığını yapan klaus wowereit'ın seçim öncesi açılma cümlesidir."eşcinselim ve bu da güzel bir şeydir." anlamına gelir.
nasıl becermiş bilmiyorum ama benimki gayi "ge" diye anlamış. hiç unutmam bir gün yurt dışına gitmek istiyorum falan deyince hiç düşünmeden "bak gidenleri hepsi ge oluyormuş" demişti, bir de bilse..
yeri geldiğinde insanı neşelendiren yeri geldiğinde hüzünden sizi darmadağın edebilen şarkıların sahibi efsane gruptur. zaten bunalımlı zamanlar geçiren birisinin daha da içine kapanmasına ve iyice depresif olmasına neden olabilir, tecrübeyle sabittir.
amerika'nın küçük bir kasabasında geçen film boyunca homofobiye rastlanmaması bir nevi ütopya gibi, homofobiye rastlanmamasını geçtim filmdeki yaşlı başlı teyzeler ve amcalar başroldeki gaylerimize çöpçatanlık bile yapıyor.
ayrıca "ben değil erkek arkadaşım gay" lafının sinemada vücut bulmuş halidir bu film.
avustralya yapımı, stand-up komedyeni josh thomas'ın hayatından esinlenerek ortaya koyduğu eğlenceli ve insanın içini ısıtan bir dizidir. dizi josh'un kız arkadaşından ayrılması sonrası gay olduğunu kabullenmesiyle başlıyor ve olaylar şekilleniyor. bölümler ilerledikçe seyirci josh'un hayatına eşlik ediyor, bir bakıma onunla beraber tecrübeleniyor. dizinin yan karakterler bakımından da doyurucu olduğunu söyleyebilirim, hepsi kurgunun ilerleyişinde önemli pay sahibi ve bir tanesinin bile eğreti durduğunu söyleyemem. ayrıca bir diğer göze çarpan nokta ise dizinin çok samimi olması, izledikçe sanki o arkadaş grubundan biri oluyor insan. kaliteli gay temalı bir dizi izlemek isteyen herkesin göz atması gerekli, zaten başlayınca 3 sezonun nasıl bittiğini anlamayacaksınız.
fuckbuddy olanların da tek eşli olanların da kullanması gereken cinsel yolla bulaşan hastalık riskini azaltan latexten olanının makbul olduğu bariyer. öyle tek eşliyim diye geçinirken partnerinin aldatmasıyla kendisini hiv+ bulan insanlar yok değil bu dünyada. ayrıca bir sürü hastalık da bareback ile bulaşma riskini taşır. (bkz: frengi)(bkz: klamidya)(bkz: hpv)
5 dakikalık zevk için kullanmayıp hayat boyu hap içmek zorunda kalabileceğini unutmamalı insan.
açılma aşamasında insanı rahatlatabilen eylemdir. eğer arkadaşınızın sizin gay olduğunuzu etrafa yaymayacak biri olduğundan eminseniz rahatlıkla yapılabilir ve sonrasında yapılacak sohbetler insanın üstündeki stresi bir nebze de olsa azaltır. çünkü açık bir şekilde her şeyi konuşabileceğiniz birisi olur yanınızda.
ben yaptım bunu mesela, çocuk tam açık da değildi ama böyle eşcinselliğini başka eşcinsellerin anlayabileceği şekilde yansıtırdı etrafa. belki de birazcık hep ertelediğim şeyleri gerçekleştirmek için gittim konuştum onunla. mesela onunla hiç konuşmamış olsam şu anda açılmış olduğum arkadaşlarıma gay olduğumu söylememiş olacağımı düşünüyorum. onunla konuşmamış olsam belki ileride heteroseksüel hayatı yaşayabileceğime inandıracaktım kendimi bilemiyorum. ama bana öyle geldi ki bu dünyada benim gay olduğumu bilen biri varsa bunu somutlaştırmış olacaktım. sonrasında kendimi kandırırsam benim sahtekarlığımı görecek bir insan olacaktı ve sahtekar olmak istemediğimden doğru olduğuna inandığım şeyi yani beni ben olarak yaşamayı gerçekleştireceğimi düşündüm. çünkü aslında hepimiz biliyoruz nasıl hissettiğimizi, ama bizi kısıtlayan birçok nedenden dolayı kendimizi yansıtamıyoruz gerçek benliğimizle. bu yüzden açılmanın bizden sonra gelecek insanlardan öte en önemlisi bizim kendimizle barışık olmamız için gerekli olduğunu düşünüyorum.
ha bir de senin derdinle mi uğraşıcam diyen eşcinseller de olabilir iyi seçin arkadaşlarınızı.
gzone'daki röportajındaki "bence lgbt hakları için lgbt olmayanların yürümesi öyle olanları küçümseyici bir tavır. ben kimim ki lgbt için destek verecek ve yürüyecek kadar kendimi onlardan daha üstün kabul edeyim?" sözleriyle kaş yapıyım derken göz çıkardığını düşündüğüm müzisyendir. biz burada özgürlük mücadelesi veriyoruz, yasalarca herhangi bir korumamız yokken ve eşit sayılmıyorken lgbt bireyler ile yürümek bizleri aşağı görmek değil, bizlerle eşit olduğunu ilan etmektir.
"vücut bir makinedir, makinelerin yağsız çalıştığını gördünüz mü? yağ yemelisiniz." gibisinden bir şeyler demiş kalp ve iç hastalıkları profesörü. gittiğim fakültedeki hocalar pek hazzetmezler kendisinden. bir nevi şovmen.