''böyle bir ortamda karşılaşmasaydık da seni sokaktan geçen biri olarak görsem yatağa atmak için ölürdüm. tabi kesin hetero diyip avcumu yalardım.''

akşam dokuz suları bi' terasta. erimiştim.

oooooo bayaa da büyükmüş

amsterdam'da bir leather barda öylesine etrafa bakınıp içkimi yudumlarken, barda yanımdaki teddy bear şirinliğindeki adamın çekine çekine ama gülümseyerek ''you are really something, gingers are the best'' demesi. herhalde o yaz çok kötü olmamın ve hafiften de tüttürmemle hep aklımda hoş bir anı olarak kaldı.

tabi sonrasında ''can i order you a drink?'' cümlesiyle bi yol yapma çalışması oldu ama klasik nerdensin napıyorsun derken ben ben hukuk öğrencisi adam da avrupa birliği bilmemnesinde çalışan bi şey çıkınca daha çok muhabbetimiz globalleşen dünya üzerine oldu.

"poğaça gibi adamsın" yakın bir arkadaşım her tarafımın ısırılıp morartıldığı bir 3some sonrasında söylemişti "poğaça gibi adamdın kankacım ısırdılar her yerini"

öpseydim kıvrandığın yerden.***

seni ilk gördüğüm zaman, yatağa atarım demiştim ama seni tanıyınca hiçte o kadar basit olmadığını anladım. çok iyi bir insansın eayn, seni seviyorum.

gözlerin güzelmiş... gerisinden bahsetmiyorum bile. anlayın.

ımm dudakların güzelmiş
ahh kocaman oldu
(hunharca güldüm)

(bkz: siki taşağına denk insan)

"her geçen gün beni biraz daha şaşırtıyorsun. sürprizlerle dolusun."

''i don't believe in love at first sight... well that's until i saw you.'' ilk görüşte aşka inanmazdım... ta ki seni görene kadar dedi beyefendi.

sonrasında da kendi romantik komedimin başrolü oldum, için içini yesin sandra bullock!

ben de ses tonuna ve dişlere özel önem verdiğimden dolayı, bunlarla ilgili aldığım iltifatlar da hoşuma gider haliyle...
- ses tonunuz çok güzelmiş.
- dişleriniz ve gülüşünüz çok seksi.

utandım çok devam etmeden sadece bir tanesini söyleyeceğim.

-sesiniz çok güzelmiş. seslendirme fln mı yapıyorsunuz?
-yoğ ben meğmurum.

gerçekten iyi birisin(en etkilendiğim iltifat çünkü aldığım tek iltifat)

beni etkileyen iltifatlar arasında '' senin içinde hiç mi sevgi yok, makina mısın nesin mmk ! ''. ruhsuz olduğumla ilgili farklı şekilde kurulsalar da seviyorum bu iltifatları.

-çok tatlı bi konuşman var.
(galiba aldığım tek iltifattı)

tahminlerimden çok daha iyisin.

aklıma gelenler:

1. çok güzel götün var bunu yeni fark ediyorum.

2. çirkinsin ama benimsin daha ne isterim.

3. bana şunu da yaptırdın ya daha sana ne diyeyim bebek.

4. çok zekisin, korkuyorum.

4 sene önce, sıcak bir ağustos günü aldığım iki satırlık mailde geçen benim için söylenen iki kelime: wild thing.

o zamana kadar aldığım ve bir daha asla daha iyisini duymadığım iltifat. söyleyenden ötürü...

off daracık.