zayıflamak

tüketim çılgınlığına teşvik eden kapitalizmin ironik bir şekilde estetik ve güzellik merkezleri aracılığıyla benimsettiği/dayattığı. hem yiyip içeceksin, hem en zayıf/fit olacaksın. e yoksa böylesine bir iş kolu nasıl hizmet verecek değil mi?

(bkz: sıfır beden)
hiç umrumda değil bu zayıflamak kategorisi çünkü ben bear ım bear olmayı seviyorum yemek yemeyi de seviyorum yemeyi de seviyorum. *
bu aralar sadece sağlık için yaptığım şey, 12 kilo gitti şimdi bir 1o kilo daha gitmesi lazım.
son 2 aydır istemediğim halde başıma gelen şey.
şu günlerde başarmak adına çabaladığım, nitekim başardığım olay. (bkz: dukan)
genelde yaza dogru akla gelen eylemdir.
son 3 senedir yıllık kişisel kalkınma planlarımın ilk 3 maddesinden biri olmayı başaran eylem. öyle umuyorum ki 2015 için yeni bir maddeye ihtiyacım olacak. yeter artık!!
fırında köfte patates, biber dolması ve karnıyarığın yanında aksi gerçekleşecek eylemdir.
güç kaybetmek anlamında da kullanılır. bir niceliğin eksilmesi durumunda nicelik sahibi kişi ya da nesnenin zayıfladığı söz konusudur. kilo kaybı dışında pek olumlu anlamda kullanılmaz. zaten zayıf olan biri içinse genellikle yine olumsuz anlamda kullanılır.
lise yillarimda zayifliktan nefret edip kilo almaya calisa calisa yillar sonra doksan bese vurmamla vucudumun dengesini sikmem bir oldugu icin yillarca tekrar uzerinde calistigim eylem zordur yalniz gereksiz depresyona girersin
salyangoz gibi hareket etmeyi bırakıp biraz enerjik olun gerisi kolay. bir de(bkz: yeşil çay) cidden işe yarıyor.