ankara

  • /
  • 11
bu aralar üzgünüm ki melihland olarak anılan sehir.
sözlüğe 59 yazar katan şehir. *
öğrenciliğimin geçtiği ve hala da gidip gelmekten ziyadesiyle keyif aldığım şehir. eylül ayı sonuna doğru bir ziyaretim daha olacaktır
ankara ankara güzel ankara seni görmek ister her bahtı kara...
sevenlerin neden sevdiğini bi türlü anlamadığım, bi üç yıl daha yaşamak zorunda olduğum şehir.gri, soğuk, insanları bi ayrı kafada zaten. hayır kışı kış değil yazı yaz değil. hayatımda -27yi ilk kez gördüm lan
bu yaşıma kadar üç-beş günlük ziyaretlerimde nedenini anlamadan sevdiğim ama iş ankara'da yaşamaya gelince sevmediğim, sevemediğim koşarak uzaklaştığım şehir.
haftasonu bir arkadasimin dügünü için gittigim sehir. ankara'ya daha önceleride gitmisligim olmustur ama en uzunu 3-4 günlüktür. daha fazlasinin bünyede ciddi hasarlar birakacagina artik ikna olmusumdur.
herkesin içip, sarhos oldugu, en ciddi ve oturakli adamlarin bile, "ankara havasi" denen abidik gubidik sarkilar esliginde zivanadan çikip, gangnam style dan daha fantastik figürler yaparak kendilerini maymuna çevirdigi,ami götü dagitmalarina sonrada ufak çapli kavgalarina sahit oldugum saçma salak bir dügündü. oynayanlarin kendilerine eslik etmem konusundaki israrlari canimdan bezdirdi. pespese yuvarladigim votkalarin yardimiyla gecenin sonunu zor edip kendimi istanbula dönecegimiz arabaya attigimda kafamda neon isiklariyla bir cümle yanip yanip sönüyordu, ankara'nin dikmeni, bir daha gelirsem sik beni
çocukken her sömestr tatilinde trenle yaklaşık 11 saatte gittiğimiz, soğuğu göt donduran şehir. kar sevmeme rağmen yerlerdeki karlar buz tuttuğundandır sanırım kışın hiç bir zevki yok. yaklaşık 10 senedir adımımı atmadım atmayı da düşünmüyorum.
dün itibariyle sevgiliyi gönderdiğim lanet olasıca şehir. soğuğunu bilmeyen yoktur ama bir aralık günü soğuktan en ısıtmalı kafelerde bile oturamayıp sinemaya sığınmamıza sebep olmuş şehirdir. soğuktur. her anlamda.
üniversite hayatım boyunca ikamet etmek zorunda kaldığım, memur aromalı şehir. ankara o kadar renksiz bir yerdir ki hiçbir yerde okumadığınız kadar kitap okur, inanılmaz dostluklar kurasınız. şehrin imkansızlıkları sizi entellektüel faaliyetlere yöneltir. iyi üniversiteler ve lezzetli kokoreç yapan yerler vardır. kapadokya'ya yakındır ve kışın soğuktan burnunuz düşer.

(bkz: bilkent üniversitesi)
eğer üç dört yıl ve fazlası bir süre yaşadıysan çok büyük ihtimalle özleyeceğiniz şehirdir. çünkü ankara'yı sevmek vakit alır. kısa süreli kaldıysan "kurtuldum" dersin, benim gibi uzun süre yaşadıysan "özlüyorum" dersin zaman zaman. evet, ankara'yı sevmek zordur. gri gelir insana, hatta karanlık. oysa öyle değildir. işte bunu görebilmek için uzun süre yaşamak gerekir. önce nefret edersin, sonra alışmaya başlarsın, sonra ısınırsın ve sonunda seversin ankara'yı. çünkü kim ne derse desin ankara güzel şehirdir.

niyetim ankara'ya methiye düzmek değil. zira çok eksiği vardır ankara'nın da, her şehrin olduğu gibi. bir de gökçek gibi bir kusuru vardır ama bir türlü atıp kurtulamaz o kusurdan. her sene kaldırımları değişir, yol çalışması bitmez, yağmur yağdı mı su basar alt geçitleri, zaten alt geçitlerle delik deşiktir şehrin altı. ttafiği de vardır istanbul'dan az, izmir'den çok olmak üzere. alt yapı sorunu vardır, üst yapı sorunu vardır, zihniyet sorunu vardır ama yine de kendini rahat hissedersin ankara'da. güvende hissedersin. konur'da, karanfil'de aylak aylak gezersin, dost'a girer saatlerce kitaplara bakarsın, sonra çıkıp çay içersin, gelen geçeni izlersin. illa ki bir tanıdık görürsün, laflarsın. bir eylem görürsün durup alkışlarsın, slogan atarsın. üksel'de hep eylem vardır çünkü. çünkü ankara muhaliftir. sesini çıkarır, hakkını arar. yolda düşsen saniyesinde birileri koşar yanına. otobüste, minibüste sohbete başlarlar sizinle. kartın bitse üç dört kişi kartını uzatır sana.

evet, ankara özlenir, hele de benim gibi on iki yıl yaşadıysan daha çok özlenir. uzun süre bir şehirde kalınca ister istemez bir bağ kurarsın şehirle ve süre ne kadar uzun olursa o bağ da o kadar güçlü olur. evet ankara da özlenir, bunu ancak özleyenler bilir!*

bugünkü fırtına aksiyonundan sonra sonunda kışın geldiği memleket.
ha bi de yağmur yedikçe boyası dökülüyor, şehir pas tutmuş tetanozdan ölmüş haberi yok peehh
yaklaşık 11 sene evvel fen lisesi sevdasına geldiğim bir daha da içinden çıkamadığım çoğu zaman "hass..tir lan bokum gibi yer işte" dedirten ama şahane dostluklara mekan olan, ekonomikliği ve kolaylığıyla, aradığın herşeyin elinin altında olmasıyla büyük şehir tadı veren ama küçük bir yerde olduğun gerçeğini her daim insana hatırlatan yerdir.
eeee tabiki çok sene kalınınca diplomatik ve üst düzey bağlantılarınızın olması kaçınılmaz bir hal aldığından kendine has bir takım güzellikleri de yok değil.
bir turlu sevemedigim ve bir o kadar sikici olan memur kenti
kışın bol soğuklu yazın bol tozlu ve denizi bile olmayan bir kentimiz.
an itibariyle kar yağan şehrim.
soğuğunu,kışını, karını pek bir sevdiğim şehir. bugün nihayet ilk kar düştü,darısı dizimize kadar yağacağı günlere artık.
büklüm büklümmüş yolları. öyle diyorlar.

  • /
  • 11