lgbt ailelerin bilinçlenme toplantısı. 2 anne aralarında konuşuyor.

1.anne: zebra hanımcıım, eskiden üzülürdüm bizim oğlana top dediklerinde. meğersem top, üstte olana diyolarmış.. ay bi ferahladım bi ferahladım.. ne iyi şey bilinçlenmek..

2.anne: valla zürafa hanımcıım çok haklısın. ben de bur da öğrendim. benim oğlan da pek bi seksüelmiş. mahallenin hocasına sordum, "gençler bu yaslarda azgın olur telaş etmeyin, evlendirin durulur" dedi..

abi-kardeş, anneyi kızdırmak için her zamanki gibi sıkıştırırlar.

ben :anne, ben travesti olmaya karar verdim.

annem: hee bi '' terebestiliğiniz '' kalmıştı. *

sıcak yaz günü beyninim damarları terlerken uyumak için büyük çaba harcadığım bir öğleden sonra akrabanın evli oğlu hakkında anneyle girilen dialogtur.
anne odaya gelir, üzgün bir surat ifadesiyle hiç bir şey söylemeden ilk cümleyle başlar;

anne: allah başa vermesin geymiş onlar.
llsdd: anne tam uyuyordum ya yine kim neymiş?
anne: melihanın oğlan işte geymiş.
llsdd: meliha teyzenin oğlu tek kişi değil mi ya?
anne: tek kişi işte.
llsdd: ee anne o zaman niye bir orduymuş gibi onlar dedin.
anne: ne dedim?
llsdd: geymiş onlar dedin.
anne: geymiş işte tövbe tövbe konuşturma beni.
beklediği tepkiyi alamayan anne hışımla çıkar gider.

a: bugün camdan dışarı bakıyorum, böyle iki tane efendi tipli, düzgün giyimli çocuk yürüyo böyle aşağıya..
b: ee? (içimden bu sefer ne patlatcak acaba diye bekliyorum)
a: işte bunlar şurdan köşeyi döndüler, dönmeleriyle birbirlerine bi girdiler..
b: nası?? tekme tokat??
a: yook öyle olsa iyi, sarılıp öpüştüler yolun ortasında..şaştım kaldım nası iş...
ondan 2 gün önce ben kız arkadaşımla aynı şeyi yapmıştm yolun ortasında..bizi kimin annesi gördü acaba.

küçük kardeş abisinden şüphelenir ve abisinin msn adresini gizliden alır ve abisni işletir ve butun konuşmaları belgeler ve sabah kahvaltısın-da
-----küçük kardeş : annesine fatih abim götünü veror age sen blonmu der
___anne : sus ahlaksız yerre giresincce de töremiyesicce nasıl konuşon abin hakkında
----- küçük kardeş : valla billa inanmorsan fatma ya sor al bunlarda abimin yazıları
____anne : vıyyyyyyy vıyyyy ben nerelere gidem kimin bokkunu yiyem kurşunlara dizin beni ambulas çağırın komşular komşular fath faith seni doğuracagıma taş doguraydım zıkkımın olsun bu yemek vıy
____anne fatih yerre giren git başını ört kapan hemen evlene kadar namısından otur ben sana kız bulacam

çocukluğum ve ergenliğim boyunca, elalemden çok annemin bana ''böyle davranırsan, yok kızlarla bu kadar samimi olursan xdi ydi top'' derler demesi kadar başkalarının top,ibne vs demesi beni yaralamadı, insanların ağzı torba değil büzemezsin, ne yaparsanız yapın istediğini konuşurlar. ben zaten hep olduğum gibi bi insan oldum, out olmasam da sırf okların hedefi olmayayım diye başka biri gibi davranmadım, bu yaşamak olmazdı.

bunu diyen annem, yazın ne zaman şort giysem ya da evde boxerla dolaşssam bana ''vay vay vay şu bacaklara bak, ben de olsa ne miniler giyerdim'' de diyen kadın. ironik mi trajikomik mi bilemedim.

bir de babamın böyle bir lafı vardır: kendisi çok kibar, trafikte herkese yol verip teşekkür eden bir insanken, birisi kendisini cidden kızdırınca ''bu memleketin %48i puşt %48i ibne, geri kalan %2 senle beniz'' der. her zaman bu lafına gülsem de, zaman zaman bi şeyleri de mi alttan alttan kast ediyor diye de düşündürür beni.

ufak yaşlarda donumu elimde kendim dikerdim. üniversiteye kadar dona hiç para vermedim mesela. beğendiğim bir don görünce aynısını yapıyordum. ancak seçtiğim don kumaşları yanarlı dönerli çiçekli böcekli olduğu için annem sık sık " zeki müren donu giymeyi bırak oğlum" derdi. hey gidi hey.

ayrıca annem tarkan fanıydı ve serdar ortaç'ı hiç sevmezdi. serdar ekrana çıkınca "geldi yine hazzetmediğim. hele şunun iplik kaşlarına pis herif" derdi. tarkancı annem benim.

babaannem o tatlı ege şivesiyle bazen söver. televizyona tükürerek; "püüü ibine, puşt bu birine de veriyordur" yapma babaanne çok ayıp desem de devam eder.

benim annem masum ya. allah onları öyle yaratmış deyip geçiyor.