ayı sözlük günlük

  • /
  • 10
selam günlük. şu sözlükte iç dökme-dert paylaşımı gibi özel bir başlık var mı acaba? genelde günlerim monoton geçiyor, gerçi kötü şeylerin olması yerine monoton günler çok daha düzel. bu gün saçma sapan bir makale ödeviyle uğraşıp durdum ve pek bir yol katedemedim. yarın da uğraşacağım. yapmam gereken çok şey var ve hepsiyle uğraşmak çok sıkıcı. yurtdışına dil kursuna gitme ihtimalim var ama henüz ayarlamam gereken çok şey var. engelli bir birey olduğum için mobility training gerekiyor ve kursa yakın kalacak yer. ama kurs alacağım kurum avrupa vatandaşı olmadığım için kesinlikle yardımcı olmuyor. mobility training te ücretli ve bursumun sınırı var. bu sorunlarla uğraşmak beni delirtse de vazgeçmeyeceğim. o kursa gidilecek. birine karşı hislerim var, karşılıklı olduğunu düşünüyordum ama son zamanlarda hiç yazışmıyoruz. çok yoğunmuş beyefendi. bir insan ne kadar yoğun olursa olsun sevdiklerine vakit ayırabilmeli değil mi? gerçi haklı, daha hiç yüzyüze görüşmedik ve uzak yaşıyoruz ama olsun, ben hoşlanmıştım. birisi benden hoşlanıyor uzakta olan başka birisi, bu gün fark ettim. ona hoşlandığım o adamdan bahsedince ses tonu değişti ve üzüldü. ama ben onu sadece arkadaşım olarak görüyorum. baştan beri ikimiz de birbirimizin gay olduğunu biliyorduk ve o bana kardeşim diyordu. şimdi benden hoşlanması çok garip geliyor ve onun duygularını karşılıksız bıraktığım için kendimi suçlu hissediyorum. ama bu ikimizin de elinde olan bir şey değil. özür dilerim.
sabah üzüp, sonra da çok mutlu etti. hasta olmasaydım bir de çok güzel olabilirdi. şuan yorganın altında titreyerek yazıyorum entryleri.
sevgili günlük
mutlu olmam gerekirdi ama tüm gün etrafıma mutsuzluk saçtım. keşke kendimi toparlayabilsem ve önümdeki iyi fırsatları görebilsem. aklima birşey takıldığında böyle yapıyorum.
bardağımdaki çay gibi
yudum yudum içtim seni
sigaramda duman gibi
ciğerime çektim seni

oysa ki sen yoktun yanımda
tomurcuk oldun sen dalımda
düşündüm de ben en sonunda
hayal edip öptüm seni
yüreğime ektim seni

öyle çok beklemişim
öyle çok özlemişim ki
öyle benimsemişim ki
benliğime kattım seni

oysa ki sen yoktun yanımda
tomurcuk oldun sen dalımda
düşündüm de ben en sonunda
hayal edip öptüm seni
yüreğime ektim seni
yarın ölüm kampı başlıyor. hadi bismillah.
evde mal mal oturuyorum bari adamakıllı bir şeyler yapsam
sevgili günlük,
yarın(aslında bu sabah), yüksek lisans hocam çağırdı, onun yanına gideceğim. kendisi çok tatlı bir adam. ondan çok şey öğreneceğimi düşünüyorum. yanında çalışacağım, o da izin verirse. yüksek lisansı kazanmayı çok istiyorum, ama ilk önce dersimi geçmem lazım.
selam günlük. bayağıdır yazamıyordum çünkü sözlüğe girebilme fırsatım olmuyordu. aslında itiraf başlığına yazmak istedim ama yazacaklarım itiraf değeri taşımıyor, sadece iç dökme mahiyetinde. yakında, çok yakında itiraf başlığında bir zamanlar bahsettiğim alman adamın yaşadığı şehre kısa bir ziyaret gerçekleştireceğim, ama onu görebileceğimden emin değilim çünkü orda çok işim olacak. yine de yarım saat bile olsa ona ayıracağım. ondan halen hoşlanıyorum aslında ama iletişimimiz kopuk vaziyette şu an, zaten uzun süreli bir ilişki ol-a-mayacağını biliyorum. uzaktan ilişki seven biri değilim. yine de onunla güzel bir gece geçirmek çok isterim. bir yandan da bir chat uygulamasına (hornet değil) üye oldum, burda olduğum sürece düzenli bir ilişkim olsun diye. duygusallığı geçtim artık, çünkü chat uygulamasından tanıştığım insanların kalbimi hoplatabileceğine inanmıyorum. ama bir yandan da robot gibi sex yapacağım bir insanla takılmak istemiyorum. herkes fantezi yapmaya ve tek gecelik takılmaya çalışıyor, onlara uymayayım diyorum ama kendimi yalnız hissediyorum, ayrıca bazı şeyler de ihtiyaç sonuçta. neyse, her şeyi akışına bıraktım. öyle işte.
aint got no tears left to cry but i still cant pickin it up.
alsancaktayim ve kimse yok bizlerden mal mal kibris sehitleri caddesinde duruyorum
selam günlük. çok garip şeyler oluyor. alman adamın şehrine gideceğim belki yarım saat ayırırım öyle takılırız demiştim ya, öyle olmadı o işler. sözde öyle onunla tek gecelik şeyler yaşayıp bırakacaktım ama karşılaştığımızda büyülendim enerjisine ellerine her şeyine. ilk gün gay cafenin birine gittik çok güzeldi. sonra 2 kere daha buluştuk. o yanımdayken kendimi rüyada gibi hissediyorum. evet bazen dediklerini anlayamıyorum almancam yetmiyor ama onu dinlemek dünyanın en güzel şeyi. şimdi rüya gibi ama türkiyeye döndüğümde kabus olacak. çünkü onu deli gibi özleyeceğim biliyorum. o bana aynı şeyleri hissetmiyor belki, belki de hissediyor. ama onunla aynı şehre taşınma ihtimalim de yok şu an. en azından avrupaya taşınmayı deneyeceğim, bu bir şeyleri kolaylaştırır. o yanımda olsun istiyorum günlük, sevgili olmamıza gerek yok. isterse beni sadece sex için kullanabilir, onunla her türlü ilişkiye açığım şu an, yeter ki aramızda bir ilişki olsun. acayip drama queen modundayım şu an. normalde seyahatimin tadını çıkarmam gerekiyor. belki de bunları dönünce düşünmeliyim. onunla geçirdiğim her an çok değerli benim için. lütfen tanrım lütfen, bir şeyler yap. o da bana karşı bir şeyler hissediyorsa bile bu kadar yoğun olduğunu düşünmüyorum çünkü öyle sıcak bir mizacı yok. ama tanrım lütfen, yardım et.
merhaba günlük,
bugün ilk defa buraya bir şeyler karalayacağım. umarım her gece bu başlık altında karşılaşacağız seninle.
ayrılalı tam tamına 7 ay oldu ve bugün günaydın mesajı atti. uzun zamandır kalbimde o tatlı heyecanı hissetmiyordum o kadar iyi geldi ki anlatamam. yazmasının sebebi de istanbul a geldiğimi görmüş instagramdan buluşup kahve içmek istedi. hayır der miyim sence? demedim tabii giyindik bayramlıkları gittim yanina.
o kadar özlemişim ki günlük yüzünü avuçlarımın arasına alıp herkesten, kendimden bile sakınmak istedim onu.
çok güzel bir gün geçirdim onunla, umutlandım aynı zamanda belki eskisi gibi oluruz yine diye.
eve geldiğimde sarıldım telefona hani aptal aşıklar günün kriterini yapar ya sözde onu yapıcam. bekledik yazmadı haliyle yine yazan ben oldum. konuştuk ufak ufak flörtleştik eski zamanlarda olduğu gibi. dile kolay da 3 yıl koskoca beraberlik kolay unutulmuyor.
gel gelelim "yorgo çok özlemişim ama eskisi gibi olmayalım yine" dedi.
allasen günlük bu adam 35 yaşında benden 10 yaş büyük bu neyin belirsizliği. ulan yazan sensin, özledim buluşalım diyen sensin, u dönüşu yapan yine sensin.
7 ayda zor toplamıştım kendimi en başa sardık yine. demem o ki sakin benim gibi sevme günlük. ben yine sevmeye devam edeceğim biliyorum ama sen sevme.
ince buzun altında yanan ateşler var. eriyeceğini bilip, düşmeye göze alsanda parça parça yok oluyor benliğinden bir seyler.
yanlış anlama senden giden tek şey ona duyduğun sevgi oluyor. işin kötüsü ben o sevgiye sarılıyorum.
güle güle günlük. dikkat et olur mu kendine ben yarın yine geleceğim..
hıhı.
bugün yine beynini kullanmakta zorlanan insanlarla aynı ekranı paylaştım. galiba elimde olan sadece diş sıkıp, not sayfasında ana avrat boşa söverek sayfayı eski haline getirmek. hatta yaptım. eskiden insanlar okumadığı için cahil diye adlandırılıyordu. şimdi ise okudukları için övünüp burun kaldıranların aslında eskiye yönelik cahil diye adlandırılan insanlardan daha beter olduğunu hissettim. dur neydi o laf.

kara cahil.

sığ görüşlü insanların kesinlikle beynini kullanmaktan aciz olduğunu, bununla yetinmeyip, maalesef kapasitesindeki boşluğu değerlendiremeyen ve içerisine bi kaç çakıl taşı atarak ağırlık yapmasıyla çalışacağını düşünmeleri, insan varlığının git gide ölümüne, robotların ise neden üretildiğinin sonucuna kaanat gösteriyor. geri kalan nefretimi tam dolduğumda tekrardan dile getireceğim.
değişiyorum günlük. iyi yöne doğru mu kötü yöne doğru mu henüz bilmiyorum, ama değişiyorum.
sevgili günce bugün olanlar oldu.
cuma akşamı tinder dan birisiyle tanıştım benden yaşca epey büyük birisi. daha tanışmamız 1 saati doldurmadan yanına gelmemi istedi ki hayatım boyunca 1 2 ay konuşmadığım dışarıda görüşmediğim birisinin evine gitmişliğim yoktur. telefonlaştık ne olduysa ertesi gün için benden söz aldı.
kendisinin beyanına göre yaklaşımım çok hoşuna gittiğinden dolayı beni hemen çağırıp tanışmak istemiş. yüzünede dedim aslında -yalan söylemediğini nereden bilebilirim?-
ertesi gün gittim yanına. o kadar güzel vakit geçirdik ki ikimizde şaşkına uğradık. ayrılamadık onda kaldım. hatta kendime ulan yorgo galiba bu adam eski ilişkini unutturur dedim -olmadı.
bu akşam -artık eskisi gibi olmamıza gerek yok- diyen, deli gibi aşık olduğum adam yazdı. evine çağırdı, konuşmak istediği ve ilişkimizi tekrardan gözden geçirmemiz gerektiğini söyledi. yani tekrardan barışmak istediğini belirtti.
gitmedim sevgili günlük -gidemedim.
gitseydim ilişkimiz düzelecekti, mutlu olacaktım ve 7 aydır kokusu burnumda tüten insanla sevişecektim belki de.. yapamadım.
nasıl yapabilirdim ki günlük? daha dün bi adamla o kadar mutlu uyandım ki. nasıl o adama, duygularıma ihanet edebilirdim.
o kadar karmaşığım ki anlatamam sana. kalbim hala onda ve bu akşam onun yanina gidemedim. hissetti ki "başkasi var değil mi?" diye sordu bana. evet var diyemedim..
biliyorum yalancı, kurgucu pisliğin tekiyim.
ama nasil başkasi var diyecektim ki hala onu deli gibi severken.
çok doluyum günlük. kafam, zihnim, kalbim paramparça. ne yapacağım bunun altından nasıl kalkacağım ve kendimle nasıl yüzleşeceğim bilmiyorum.
merhaba,

bugün yastığım göz yaşlarımla yıkandı. kin ve nefret güden insanların eksilerini sayarken kalbim az da olsa burkuldu. biraz yıprandı. çokça da sola kaydı. güzelim türkçeyi unuttum. ve sonuç ney mi? ayapanecoca, tuyuca, abazaca, dolganca ve gagavuzca ağıt yaktım. sonra dedim ki; vay amk çok iyi lan. alakasız diller öğrendim.

teşekkürler eksici adamlar. hepsi sizin sayenizde.
türkiyeye döndüm sevgili günlük. normalde evet avrupadan türkiyeye dönmek çoğu insana biraz üzücü gelebilir. sonuçta gelişmiş bir ülkeden gelişmekte olan bir ülkeye dönülüyor. ama ben bunu pek takmam, tanrı ne isterse o olur. ama aklım onda kaldı. her güzel koku bana onu hatırlatıyor, o yazmayınca depresyona giriyorum. o son gün çok güzeldi, yanımda uyuyakaldı. arada bir uyanıp bir öpücük veriyor ve sonra tekrar uyuyordu. o anı unutmayacağım. sonra bana aşık olduğunu, ama uzak olduğumuz için çok zor olacağını anlattı. normalde bunu tercih etmediğini ama korunmak şartıyla başka biriyle sevişebileceğimden bahsetti. neyse ya, kalbimin birazı orda kaldı sanki, onun ellerinde. keşke şu an aynı şehirde olsak, ona buluşalım mı yazsam ve buluşsak. bu daha başlangıç, özleyeceğim.
uykularımı kaçırıyor diferansiyel denklemler.
  • /
  • 10