ayı sözlük itiraf

  • /
  • 13
kadınlara ne verirsen ver, daima vermediklerin üzerinden değerlendirilirsin. bu değerlendirme de daima olumsuz olur.
benim artık bu şehirden, bu ülkeden taşınmam gerekiyor ve bunu yazdıktan sonra yüreğime bir ağırlık çökmesi, gözlerimin dolması...
reza sarraf tutuklandığında bir fotoğrafını yayınladılar. hapishanede çekilmiş. normalde hiç benzemiyorlar ama o fotoğrafta inanılmaz bir şekilde eski sevgilime benzemiş. belki bu yüzden aşırı seksi, eski sevgilimin bana çağırıştırdığı şeyler falan anladınız siz* göründü gözüme.

bunu kismeye itiraf edemedim. o fotoğrafı gördükçe hayattan soğuyorum bir süre. öyle yani. oy oy.

itiraf gibi itiraf ehehe.

o fotoğraf da şu:

hazır noodleları makarnadan daha çok seviyorum. plastik gibi kalitesiz şeyler ama plastik gibi olması daha çok hoşuma gidiyo. en sevdiğim de dana eti çeşnili olanı.
hetero arkadaşlarım, gay arkadaşlarımdan daha gay bu kadar yavsanmaz hergün mu bir şey denilir.
-hangi burger aldın
-brazilian olan
-ha götün gibi
-ne alaka olum
-popon da öyle ya kalkık yuvarlak
-olum erkeklere mi bakıyorsun artık
(eşi de güler bu arada)
-yoo tek seninki dikkatimi çekiyor
errors...
merhaba arkadaşlar size bir anımı anlatacağım. olay 2000lerin başında geçiyor. birgün evde otururken içim birden erkek çekti çünkü sitten sene sevişmemiştim. hemen aranmaya başladım. böyle keser sapı gibi bir mal arıyordum. aramalarım cevap vermişti ama adamın malı toplu iğne gibiydi. beni bir türlü doyuramadı. oradan çıkıp sokakta çaresizce yürüyordum. birden köşedeki siyahi saatçiyi gördüm, hemen yanına yaklaştım. konuştuk, anlaştık. adamınki devasaydı :o. saatçi bana bir saat çaktı. kendimi çok geniş hissetim ama şimdi iyiyim.
nescafe 3ü1 aradayı çok seviyorum. herhalde bundan ala itiraf olamazdı. söyledim kurtuldum. bırakmaya çalışıyorum ama filtre kahve hazırlamak aşırı zor geliyor. sütsüz kahveyi de sevmiyorum. yok makineye kahveyi koy, bir yandan sütü ısıt, bir yandan şekerini hazırla çok üşeniyorum bütün bunları yapmaya. ama nescafe öyle mi? suyu ısıt. nescafeyi dök bitti. ortamlarda bunu elbette açık açık söyleyemiyorum. çünkü her gün 3ü1 arada içmek utanç verici. bu mereti bırakmam gerektiğinin farkındayım. geçen gün içeriğini okumamla dehşete düştüm. içinde olmayan şey yok. bırakmayı deneyeceğim ama söz veremiyorum. işte ben de kusursuz bir insan değilim. geçen gün kötü özelliklerimi düşünürken aklıma bu geldi. paylaşmak istedim.

(bkz: varoş olduğunu anlama yolları)
yerin dibine sokup rezil edebileceğim insan müsvettesi bir transfobik aramaktayım *
sevgili adayımı korkutuyorum. nasıl mı? sürekli "artık norveçli erkeklere bakmama gerek kalmadı, sen varsın" falan diyorum, ciddi olduğumu sanıp korkuyor. "niye benden bu kadar beklenti içine giriyorsun" diyor. çok eğlenceli.
üstteki yazara aslında bir yandan katılıyorum, bir yandan da katılmıyorum. ekşi sözlük genel anlamda sol kesimin hakim olduğu bir sözlük gibi görünse de halen bu sol kesim içinde kendimizi olumlu anlamda ifade edemediğimiz bir topluluk var. önceki yürüyüşlerden de örneklerle açıklanabileceği gibi bazı aşırı hareketler malesef bizim ünümüzün kötüye yorumlanmasına sebep oluyor. yürüyüşe çoğunlukla kadınların katılması ve yürüyüşün onur yürüyüşünden çok feminist yürüyüşe dönüşmesinden açıkçası ben de rahatsızım. araya kaynayıp haydi biz de sesimizi çıkaralım boyutuna geliyor. keza kadınlar gününde lgbti'lerin de yürüyüşe katılması gibi. destek verilebilir elbet güzel bir dayanışma ama olayı sadece kendi tarafına çekecek hareketlerde bulunmak bana yakışıksız geliyor. sonuçta ortaya onur yürüyüşü değil karmançorman bir kuru kalabalık çıkıyor. kimsenin ne dediği anlaşılmıyor. saçma sloganlar falan. protesto etmek ayrı bir şey, kendi gününü kutlayarak yürümek ayrı bir şey. tutup siz kendi yürüyüşünüzde politik davranıp başkana söverseniz, onlar da sizi yürütmez. ki bunun olacağını hepimiz gayet iyi biliyoruz. valilik de yürüyüşe engel koyar.
en baştan falso vererek kendi bilincimizi, hareketimizi, anlatmak istediğimiz değerlerimizi kendimiz baltalıyoruz. bu zihniyet de bu şekilde devam ettiği sürece benim gibi düşünen çoğu lgbti bu tarz yürüyüşlere katılmayacaktır.
ne zaman lgbti gerçekten kendini olumlu şekilde yansıtacak bir zihniyete bürünür o zaman destek veririz.
bazı ergenler neden bu kadar ergen?
ha pardon itiraf olmadı bu.
tamam şimdi olacak.
evet oldu.
adsfadfsda
cok yanlizim neden mi bilmiyorum kafes sanki buralar evden işe işten eve truman show içindeyim basıp gidemiyorum hiç...ne arkadaşım nede bir sevgilim var yaklaşık 8 seneden beri biri günaydın mesajı almadım o derece abartılmış derler yada dikkat çekmeye çalışıyo derler birinin sizi beğenmesi ne kadar güzel şey millet kankası sevgililisi her kimse ile mesajlaşırken benim telefonun tuş kilidini açıp kapamam gibi bişey tanrının yazdığı rolü oynuyorum dışa çıkamıyorum insan görünümlü çakallarda var selam verip direk resim at foto at atmazsan siktir git gibi kekoca tavırlarıda oluyo bıktım kime gönül verdiysem gidiyor ya hoşlansam sevsem
hoşlandığım çocuk heteroseksüel ve onunla karşılaşabilmek için gizli gizli ders programını fotoğrafladım.
her zaman yalnız hissediyorum sevgiye ihtiyacım var ama kendimi ifade edemiyorum insanlarla ya tartışıyorum ya da mutluymuş gibi davranıyorum kız muhabbetlerinden uzak duruyor fakat yine de stresten oluşan karın ağrılarına engel olamıyorum feminen olmasam da gay olduğumu gizlemek daha doğrusu kendim olamamak beni yoruyor buna bi son vermek istiyorum yapamıyorum sevmek ve sevilmek istiyorum ama bunu kimseye gösteremiyorum
eskiden planetromeo'da bir tane tatlı erkekle tanışmıştım. gay olduğunu söylemişti. sonra konu nedense kızlara geldi. "kızlarla yapıyor musun" deyince o da "arada yapmak lazım yoksa gay olduğumuzu anlıyorlar" gibisinden salakça bi cümle kurmuştu. hemen sildim o kişiyi, o da şaşırdı. kızlarla ilişkiye girmesiyle bir sorunum yok ama kendisine biseksüel demesini isterdim. görünürlüğümüzü engelliyorlar bu şekilde. gerçi şimdi olsa buluşup sikişip ayrılırdım o çocukla.
bağlanmaktan korkuyorum yani karşımdakini mutlu edip edemeyeceğimden emin değilim ama kısa süreli ilişkilere de gelemiyorum. seviştiğim kişinin benden başkalarıyla da aynı şeyleri yaptığını, bana dokunduğu gibi başkalarına da dokunduğunu bilmek bende bir çeşit miğde bulantısı ve tiksinme duygusu yaratıyor. ayrıca bu şekilde kendimi değersiz hissediyorum. sanırım aradığım şey işin içine duyguları katmadan tek eşli olabileceğimiz bir partner, ama bir yandan duyguların da olması gerektiğini çünkü duygusuz sevişmenin tat vermediğini düşünüyorum. çoğunlukla benden büyük olan yani 30 yaş üstü insanlardan hoşlanıyorum ama bundan memnun değilim. kendi yaşıtlarımdan çok nadir hoşlanıyorum ama onlardan hoşlanmak benim için çok daha hayırlı olurdu. bunun nedeni var mı, çözümü ne keşke öğrenebilsem. bu durum bana kendimi yanlış hissettiriyor.
çok heyecanlıyım sözlük. neden mi? online oyunuma japoncayı da ekledim. çok güzel görünecek.
sinirlerim çok bozuk. anlamsız bir boşluğun içinde öylece elimdeki ekrana bakıyorum. baş ağrılarıyla boğuşuyorum. bir de üzerine insanlar canımı sıkıyor. çok fazla sıkıyorlar hem de. alakasız insanlardan bile trip yiyorum. yoruldum artık herkesten. her şey üst üste gelir ya aynen öyle bu aralar.
  • /
  • 13