ayı sözlük itiraf

  • /
  • 181
internet aracılığıyla ilk tanıştığım kişi üniversitede profesördü sözlükçüm. üstelik adam tüm türkiye de isim yapmış birisiydi. bana karısından boşanmak üzere olduğunu ve benimle yurtdışında evlenip orada yaşamak istediğini söyledi. o sırada çalıştığım işten ve hayatımdan çok memnundum, kabul etmedim. o yine de boşandı ve tek başına yurt dışına gitti. bence uğruna iş güç feda edilecek adamdı.
benim gece görme sorunum var.özelliklede barda...o nedenle benı tanıyann arkadaşların selam vermesini isterim...ertesi gün karşılaştığımızda yada konustuğumuzda çok soğuksun yada pas vermedin muhabettine girmeyelim hiç.
kutup ayısının peşinde dolaştığı bahtsız bedevi benim ayrıca hiç ayıyla yatmadım çünkü korkuyorum, ya şeyi de kendi gibi büyük olursa diye yazarak rahatladığım başlık.
ayimiyim neyim acaba ''sayemde evde pineklemekten kurtuldunuz, gözünüz kulağınız sinema gördü'' dedi. <br> yosibear ''en azından bir tarzım var'' açıklamasıyla tüm kıskanç gay bakışlarını üzerine çekti ve ekledi ''göbeğimin popülaritesiyle anılmak istemiyorum''. <br> kardan adam renkli kişiliğinin ipuçlarını yeşil pantolonuyla verdiğini ifade ettiği açıklamasıyla çok konuşulacak. <br> dark bearın yeni yazarların kucağına hoplaması gibi bir gerçekliğin sadece dedikodu olduğunu belirttiği açıklaması sırasında "ne yeni yazarı yahu, sinek avlıyoruz ne yazık ki" dediği öğrenildi. <br> greendayin kısa süre içerisinde hem yiyip hem zayıflama formülünü gay dünyasıyla buluşturabileceği kulislerde çok konuşulan haberlerden biri oldu. <br> naringergedanın ''sözlüğün sadece bilgi birikiminin aktarıldığı, beyin fırtınalarının döndüğü, kültürel ve sanatsal etkinliklerin yaşandığı bir ortam olması ve bunun dışına hiç çıkılmaması ne kadar güzel'' açıklaması ortalığı karıştırdı.
itiraf ediyorum bana selam veren yazarlara daha bir hoş puanlama yaoıyorum..gerçi boş verdiğim olmadı ya neyse...
ferrarisini satan bilgeyi uzun zaman boyunca kadın ismi olan "bilge" olarak algılamam, ta ki kitabı alıp okumaya başlayana dek.ama kitabı bitirmedim o ayrı,yarısında çıktım.
onu özlüyorum, herşeye rağmen
itiraf ediyorum; <br>sözlüğü bu kadar seveceiğimi tahmin etmemiştim; <br>sözlükten çıkıcam derken blöf yapmıştım; <br>sözlükten konuşup msn verdiğim ve msnde de konuştuğum 3 yazarı çok seviyorum; <br>bu 3 yazardan biri uzakta biri çok yakın biri orta uzaklıkta ama hiçbirisi ile buluşamayacağım; <br>4. bir yazar daha var çizgiroman karakteri olan avatarından başka bişeyini göremedim ama çok merak ediyorum. <br>bir sevgilim vardı beni defalarca aldattı ve bende intikam için onu aldattım <br>bankadaki arkadaşlarım beni inanılmaz kadın düşkünü ve çapkın biliyorlar <br>cumartesi akşamı barda şurda burda değil evimde vakit geçirmeyi çok seviyorum
hoslandığım fakat beni reddeden ayının eski sevgiliyle yatmıştım <br>
son 3.5 senedir abartısız aşk acısı çekiyorum ve bu nalet durum asla azalmıyor. işin kötüsü, bunu yenmek için giriştiğim her aktivitede daha da batıyorum. bu sebeple yıllardır ortak çevrede platonik olarak düşmediğim mallık yok açıkçası. bilerek alttan almalar, onu mutlu ettirerek mutlu olmak(?) için yapılan saçma sepelek hareketler..
mantıklı olsana ulan, mantıklı ol! gencecik yaşında 3.5 sene yerinde saymak ne demek allasen?
sözlüğe yazma konusunda kompleksli bir davranış sergiliyorum. bazen özenmekten öteye gidebiliyor, bilinçsiz bir şekilde düzgün olmak zorundaymış gibi davranıyorum ve bunu yaparken yakalıyorum kendimi. entry girmeme mani oluyor motivasyonum düşük olduğu zamanlar, çok kişisel olacak çok hatalı olacak çok bilmem ne olacak demekten yazma isteği kalmıyor. sadece bilgi içerikli bir şey girmem gerektiğinde bile "hakkını veremiyecem şimdi en iyisi daha sonra yazmak" diyorum. uzun bir irdeleme gerektiren başlıklar oluyor ve ben üşeniyorum yazmaya biraz utanıyorum bu yüzden.

bundan olsa gerek, sözlüğe içini döken arkadaşlara imreniyorum bazen. sürekli kontrolü elinde tutan biri olmaktan mustaribim.*
itiraf ediyorum babamla film izlemek işkence gibi gönlü olsun die kıramamak daha da kötüsü...
onu görmek istemediğim için faceden filan sildim ama arkadaşları hala arkadaş listemde. bu sabah facei açar açmaz bi kız arkadaşın onunda olduğu bi resmi paylaştığını gördüm. resme baktım öyle dakikalarca. allah kahretsin dedim durdum. hayır ayıp olmasın diye ortak arkadaşları da silemiyorum.
oruç tuttuğum zamanlarda,aklımdan daha çok ayıp şeyler geçiyor."tövbe,estağfurullah" çeksem bile hemencecik atamıyorum. aklıma en ağladığım filmleri falan getirerek,biraz olsun uzaklaştırabiliyorum aklımdan ayıp şeyleri...
uzun süre sevişip koklaştığım bir adam vardı,onunla tanıştıktan kısa bir süre sonra bir tesadüf eseri kendinden önce yiyiştiğim adamın kardeşi olduğunu öğrendim ve bunu hep içimde tuttum. abisi kardeşinden kardeşi abisinden hoştu.
bir daha görmeyeceğim duymayacağım dediğim adamın evinin kapısında buldum kendimi bu akşam. günlerdir zihnimi kurcalayan gidiş fikri bu akşam eyleme dönüştü. kapıyı çaldım ve o kapının açılışını beklediğim süre hayatımca en uzun beklediğim süreydi adeta. kapı açıldı,yutkundum o ise şaşkın bana bakıyordu. girebilir miyim deyip içeri geçtim ve bir çayını içmeye geldim dedim. onu görmek istiyordum ve duymak, nitekim yaptım da. denilebilir ki ya gururun? eğer güne onunla başlayıp günü onunla noktalıyorsam ve her anımda onun noksanlığını hissediyorsam ebesini öpsünler gururun,yemişim gururu! şuan ne mi hissediyorum? kestiremiyorum. ama şunu biliyorum ki bu işin sonu yok,zaten eskiye dair veya eskideki gibi yaşamak istemiyorum ki onu ben. sadece dedim ya görmek ve duymak istiyordum.
iş yerinde hoşlandıgım tam tipik bir ayı var ama adam bildiğimiz şakirt. adam yüzünden cuma namazlarını kaçırmıyorum, bu gidişle hoca olacagım. *
her bir itirafın altına cevap yazmak istediğim başlık.

(bkz: tutamıyorum çok kötü oluyorum)
7/24 azgınım ama bu itiraf mı bilemedim şimdi.
rüyamda onu gördüm. sabah saatin alarmı çaldı ve uyandım. rüyaya da, alarma da, hayata da ana bacı düz gittim.
hayatıma biri girsin istiyorum. onunla yaşadığım tüm o anıları bana sadece tebessümle hatirlatabilecek biri.
  • /
  • 181