ayı sözlük itiraf

  • /
  • 181
itiraf ediyorum ki, izin aldım evde proje yazmak için ama proje yazmak dışında herşeyle ilgilenmiyorum. oturmuş kedimi izliyorum, mırıl mırıl dibime sokuluşu, uyuması kırk defa maşallah dedim içimden. aynı zamanda buna ek olarak in addition to* * astral'ın sözlüğe ve telefondan yazdıklarını okuyorum. gözlerinden de öpüyorum.

gerginlikte bugün ajda'yı geçmeye kararlıyım taam mı?
biri beni silksin * istiyorum. "kendine gel, çık şu internetten, ders çalış!!" desin istiyorum.
her şeye karşı motivasyonumu kaybettim.
beni heyecanlandıracak, mutlu edecek bir şey yok. geleceğe dair son derece karamsarım.

haftalardır rahat bir uyku uyuyamıyorum. yatakta nefesim kesiliyor gibi oluyor sanki. her gün..
sabah erken kalkmam lazım ders çalışmak için. kpss illetine son 2 gün zaten ilk sınavım berbat geçti bari alanda iyi yapıyım da atanırım belki diyorum . ama çok umutsuzum. verdiğim emeğe acıyorum

insanlarla görüşmek, konuşmak istemiyorum. hiçbir şeye takatim kalmamış gibi.
hatır gönül şeyiyle, aslında görüşmek bile istemediğim arkadaşlarla bozulmasınlar diye buluşmaktan nefret ediyorum. sık sık kendimden tiksiniyorum

kısacası ne yapacağım hiç bilmiyorum. sadece bitmesini bekliyorum, dayanamayacağım buna daha fazla diyorum sürekli. nolur bitsin, sadece 7-8 saatlik deliksiz bir uykuya bile razıyım.

ben sadece sağlıklı olabilmek istiyorum, normal olmak istiyorum ama her gün kanıyor bir yerlerim.

tam şu an mesela ne ıstiyorum biliyor musunuz? 4 yıldır aşık olduğum kişiye herşeyi anlatmak istiyorum. ama tatil için yurt dışına çıkmış . yüzüne söylemek istediğim o kadar çok şey var ki

bunları da yazabilmek istemiştim en azından. sadece yazmak istedim, elimden sadece bu geldi.
teşekkürler okuduğunuz için.
canımız yanmıyor mu sence de?
sanırım alkolik oluyorum sözlük. son 4-5 aydır her gece bir minik shot, yahut bir çok kadeh/şişe de olsa; miktar gözetmeksizin alkol arar-ister-içer oldum.

ergen yıllarda dahi kontrolümü - ayarımı bilirken, 30'a gelince saçmalar oldum iyi mi?
ilk kez doğru insanla birlikte olduğumu hissediyorum. kendimi çok kaptırmak istemesem de gururumu bir kenara bırakmama rağmen beni pişman etmeyen bir insanla tanışmış olmak beni mutlu ediyor.
sanırım bende jinekomasti var.
çalışmam gereken o kadar konu varken şu an yayılıyorum. sıcak havadan nefret etme sebebi.
dün ailem gay olduğumu öğrendi. psikolojim bozuktu; hiçbir şekilde kimseyle konuşmuyordum kendi sorunlarımı düşünmekten. birisi komik bir şey söyleyince gülmüyordum. sanki ölü gibi, boşluğa bakıp duruyordum. annemgil neyin var falan deyince ağlamaya başlıyordum. ki bundan önce de zaten her gün gizli gizli ağlıyordum sürekli. sonra da yine ölü gibi olma haline dönüp o yorgunlukla 10 saat falan uyuyordum. hep geç kalkıyorum, hep uyumak istiyorum, hiç erken kalkmak istemiyorum. erken kalkarsam başım ağrıyor, sorunlarım aklıma geliyor, ölecek gibi oluyorum. bunları gay olduğumu söylemeden önce anlattığımda onlara, bunu normal bir sıkıntı zannettiler. "olur öyle arada" gibisinden yanıt verdiler ama bilmiyorlardı ki o sırada görünmez insanlar benim boğazımı sıkıyordu. daha sonra bu ölü gibi halimden bıkmış olmalılar ki, direkt "gay misin" diye sordu babam. uzun bir konuşmadan sonra "biz seni gay olduğun için sokağa atmayız, sana bakışımız değişmeyecek ama bu normal bir şey değil" gibisinden laflar ettiler. sadece abim normal karşıladı, ilginç bir şekilde. gelecek planlarım vardı, hepsi bozuldu. kafamı hiçbir şeye veremiyorum. o kadar çok yapacak şey var ama hiçbir şey yapasım gelmiyor. intihar düşünceleri çok normal bir şeymiş gibi, hatta çok mantıklı bir şeymiş gibi gelmeye başladı. sadece bu benliğimden kurtulmak istiyorum, nefret ediyorum bu bedenden. ölmek şu anda çok mantıklı geliyor. keşke daha mutlu birisi ile bedenimi değiştirsem. sanki zaman durdu ve ben acı dolu bir anda sıkışıp kaldım, hareket edemiyorum. gay olduğumu açıkladığım için üzgün olduğumu sanmıyorlardır umarım.
geçtiğimiz haftalarda growlrda bir adamla tanıştım, birbirimiz daha yakından tanımak için buluştuğumuzda laf lafı açtı ve 1,5 sene önce ayrıldığım, o ana kadar dünya üzerindeki en saf, temiz ve masum insanlardan birisi olduğunu düşündüğüm eski sevgilimin benimle birlikte olduğu süre içerisinde kendisiyle de sevgili olduğunu öğrendim. tarihler, fotograflar, hediyeler, benim yanımdan çıkıp gittiğini söylediğinde gittiği yerlerin hepsi ikimizi de aynı şekilde şoka soktu. en çok şaşırdığım nokta da şu an yeniden deneme aşamasında olduklarıydı. tabi bu gerçekler ortaya çıktığı için tekrar deneme olayı da otomatikman iptal oldu biz de daha sık görüşür olduk ve bu görüşmeler sonucunda aramızda bir yakınlaşma oldu. bunun üzerine ben diğer taraftaki ilişkini bitirmeden sana karşı adım atmak istemiyorum deyip gerçekleri bizi aldatan sevgilimin yüzüne vuracağı zamanı bekledim... bekledim de ne oldu... bütün gerçekler kanıtlarıyla ortada olmasına rağmen 1 sene sevgilim olan .....* benimle kısa bir süre birlikte olduğunu benim istanbul sevdalısı, çevremin çok geniş ve önüme gelenle yatan bir adam olduğumu söylemiş. ve kendimi aşırı bir güvenle teslim etmeyi düşündüğüm adam bu yalanlar üzerine benimle görüşmeyi bıçak gibi kesti... şimdi sormak istiyorum size nasıl bir hata yaptım da bu saçma olayları yaşamayı hak ettim ben?
ev oğlanı olduğum günlerden nefret ediyorum. ne kadar çaresiz ve sıkıcı bir adama dönüşüyorum tahmin edemezsiniz. hani her dönem sonu hogwarts'tan dursley'lerin yanına dönen harry sendromu olur ya, onu yaşıyorum. tamam benim ailem dursley'ler kadar şişko ve kötü değiller ve sıkıcılar. ortalama bir ailenin olması gerektiği kadar. üstelik burada diğer büyücüler ile de anlaşamıyorum. hepsi muggle olmak isteyen tipler. büyü yaptıkları için tövbe eden insanlar. yazık.
şu an hiçbir şey hissetmiyorum. acı hissetmiyorum, öyle mutluluk da hissetmiyorum. kafama takılan hiçbir şey yok. aştığım için değil tabii ki. daha sonra en güzel anımda gelip tekrar vuracaklar beni zaten. tek olumlu yanı, programlama derslerine bakabiliyor gibiyim şu an. gerçi yarın yine aynı olurum. bu iyilik düzelmesi olmadığı için çok da huzurlu değilim. hiç sevmedim bu durumu. bok! kafama taktığım şeyleri düşünüyorum da, sanki biraz acıtıyor gibi. belki de uykum geldiği için yorgun olduğum için bu durumdayımdır.
sana ihtiyacım kalmadı artık. kendini köprüden atabilirsin.
"çok acı var dayanamıyorum!" deyip intihar eden sosyolog dicle koğacıoğlu'nu bugün çok daha iyi anladım sözlük. o kadar çok acı var ki... bugün akrabalarımızın mezarını ziyaret etmeye gittik ailecek. tanıdıklarımızın birinin mezarına yakın bir tarafta üç tane soma maden şehidi duruyordu. mezarına şehit yazınca her şey hafifledi yani öyle mi? boşu boşuna can veren, ihmalkarlıklar sonucunda hayatını kaybeden üç genç ve arkasında bıraktıkları gözleri yaşlı tanıdıkları... onlara yakın bir tarafta da intihar eden trans erkek efe özyavuz'un mezarı. ot içerisinde. adı zar zor okunuyor. mezar taşında da hiçbir zaman ona ait olmayan bir cinsiyet ve ad. "...." "kızı" mukaddes... yaşarken zaten yeterince acı çektiği yetmiyormuş gibi bir de öldükten sonra umursanmayan ve bu yüzden mezarı belli olmayan gencecik biri... insanlar nasıl bu kadar vicdansız olabiliyorlar sözlük, nasıl bu kadar kötü olabiliyorlar? hiç mi hatalı olduklarını düşünmüyorlar, hiç mi yüzleri kızarmıyor? tüm bu soruların cevabını belki de biliyorum ama sesli bir şekilde duymak istemiyorum. gerçekten çok acı var sözlük gerçekten. belki de dayanamayacağımız kadar çok...
tinder'dan güzel bir kadın benimle sevişmek istediğini söyledi. fakedir herhalde diye dalga geçtim. cevap vermedi. sanırım fake değildi.
hüzünler içerisindeyim.
duyguları online yaşayabilmek garibime gidiyor sözlük. skynet'in habercisi bu diyeyim, kıyamet yaklaşıyor. web üzerinden empati yapmak, sempati duymak, yazılandan hoşlanmak, sanal insanı özlemek falan. birinci elden yaşıyorum şu an. "seni tanımak istiyorum", " hayatında yer edinmek istiyorum" diyebilse insan aslında hiç gerek olmayacak bu internet gerçekliğine. tabi elimizin altında zaten kişiye dair her detay bulunduğundan cesaret gösterme gereği duymuyoruz.
saçmaladım gece gece yatıyorum ben.
çok değil yaklaşık 1 aydır, kardeşim dediğim, bütün gizlimi saklımı serdiğim insanla kötü olmaktan korkuyorum.
eayn, iyiki varsın canım.
bütün ailemden nefret ediyorum.
çok mutluyum keşke daha önce yapsaydım.
ayı sözlük itiraf kısmında itiraf olmayan her entry i eksiliyorum. evet itiraf ediyorum.
  • /
  • 181