çilem doğan

kendisini döven ve fuhuşa zorlayan eşini şerefsizi öldürmüş olan kadın, bu yüzden hapiste. katil değil idoldür. çok fazla kişiye umut olmuştur, adliyeye götürülürken üstündeki tshirt her şeyi zaten açıklıyor, seni çok seviyorum çilem
"canım arkadaşlarım,

bir kadın isterse kendini doğurabilir. bir kadın isterse dağ başında bile kalsa dimdik durabilir. mücadele verebilir, sıfırdan başlayabilir. burada karanlık çöktüğünde yalnız hissetmiyorum kendimi. siz iyi insanlar iyi ki varsınız. kadın arkadaşlarım, hiçbir zaman kirpiğiniz yere düşmesin. alnınız hep dik; dimdik onurlu kalsın. bir kardeş olarak ellerimi avucunuzda hissediyorum.”
asi ve gerilla kadınların güzel yüzlülerinden biri.yapılanalrdan dolayı susmamış,toplumun ona biçtiği rolü reddedip erkeğin gücünü elinden alıp erkeği cezalanırmıştır.tutuklandıktan sonra yüzünde k gülümsemesi,konuşması,tişörtünde ki mesajıyla erkekliğin ve erkek egemen dünyanın tabiri caizse amına koymuştur.ezilen kadının gözünde bir rol model bir kahraman olmuştur tıpkı ablası nevin yıldırım gibi.
inşallah bir an önce çıkarsın o delikten.

bilmiyorum. ben duygusal bir insanım. yani, her zaman olmasa bile. bilmiyorum.

misal, bir haber okuyorum; surinam'da çocuk felci yüzünden koltuk değnekleriyle yürüyen çocukların fotoğrafları var haber metninin yanında; benim koltukaltım ağrıyor.

sonra duyuyorum; bingöl'de suriyeli çocukları iftar çadırının önünde yemek vermeyip dövüyorlar; ben, mideme yumruklar yiyorum.

"ali'yi döverek öldürmüşler" diyor biri; "ya" diyorum "dövülerek ölünür mü hiç?"; benim beynim patlıyor o an.

annem telefonun öbür ucundan diyor: "ben nasıl olayım, berxe min. seni merak ediyorum."
diyemiyorum: "annem, insanlar ölüyor."

bilmiyorum.

çin'de bilmemnefestivali yapılıyormuş, köpekler canlı canlı yakılıyormuş; videolarını falan görüyorum; benim ciğerim yanıyor.

bir kadın kilometreler uzağımdan diyor: "can alan bir katil değil, can derdinde bir kadın de bana."
diyemiyorum: "canımsın."

sonra haberini alıyorum: 15 yıl vermişler.
diyorum: "bedenini satmak isteyenlerle bedenini hapsetmek isteyenler arasında ne fark var?"
diyor: "yok."

yaşadığım şu topraklardan utanıyorum.
insan topraktan utanır mı?
utanıyormuş işte.

ben, dünyanın en mutlu insanıyken, küçük bir japon çocuğunun merdivenlerden düşüp ağladığını gördüğümde hüzünlerden hüzün beğenen;
ben, dünyanın en mutsuz insanıyken, küçük bir kedi yavrusunun karda oynadığı bir videoyu izlediğimde sevinçlerden sevinç seçen biriyim.
ne yapayım?
huyum böyle.
allah baba böyle yaratmış diyorum hep. böyle yaratmışsa, vardır illa ki bir bildiği. öyle olsa gerek.

sonra haberini alıyorum: 15 yıl vermişler.
sonra fotoğrafına bakıyorum: dear past, thanks for all the lessons.*
sonra yüzüne bakıyorum: ben böyle gülümseyişi cihan kırmızıgül'de, nevin yıldırım'da görüyorum.

bilmiyorum.

sıdıka'nın 9. bölümü iniyor bir yandan. akşam eve gittiğimde, yemek yerken izlerim de az keyfim yerine gelir diye düşünmüşüm.
video hızlı hızlı iniyor.
videonun hızlı hızlı inmesinden utanıyorum.
insan bir videonun hızlı hızlı inmesinden utanır mı?
utanıyormuş işte.

sonra fotoğrafa bir daha bakıyorum: dear, future i am ready. *;
kardeşimdir, ablamdır, kadındır, güçlüdür, insandır, gülümseyiştir, beklemektir, gitmektir, durmaktır, abimdir, babamdır, annemdir; her şey oluyor çilem o an.
kocasının psikolojik, fiziksel, cinsel ve sözlü tacizlerine öz savunma ile karşılık veren çilem doğan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemi ile yargılanırken 15 yıl ceza aldı! başı dik onurlu bir kadın olmanın, ataerkiye boyun eğmemenin cezası 15 yıl! çilem'in mahkemeye sunduğu savunma ise inmesi gereken her yüze tokat niteliğinde ve öz savunma hakkını kullanan, eziyet gören bir kadını mahkum edecek utanç ise hepimize yetip artacak cinsten!

işte onurlu bir kadın çilem'in savunması:

“bir de ne yalan söyleyeyim, hayatta kalmış olmanın saklayamadığım bir sevinci var içimde. o ölmese ben ölecektim.

o size, beni pazarlamaya karar verdiğini söylemeyecekti, başka adamların koynuna beni sokma planlarını anlatmayacaktı, benim patlıcan fazla pişti diye, perdeler azıcık kirlendi diye, masada kırıntı kaldı diye yediğim dayakları söylemeyecekti. kaç kere hastanelik olduğumdan bahsetmeyecekti.

çay bahçesinde çekilmiş bir fotoğrafım var. biraz yan gülmüşüm. belki de o fotoğrafı gösterip namussuz karılar gibi çıkmış filan diyecekti.

karısını başka adamlara satan o değilmiş gibi “namusumu temizledim” diyecekti.

siz onu 3-5 yılla yargılayıp, namusu kirlendi diye mazur görüp, yandan gülüşümü tahrik sayıp bir de üzülecektiniz adama.

oysa namus benimdir hakim bey, bir kağıda imza attık diye kimselere bırakmam.”

#çilemdoğanonurumuzdur
50 bin lira kefaret ile serbest bırakılmasına karar verilmiş, aşırı sevindim.

http://t24.com.tr/haber/cilem-doganin-50...
o kadar muluyum ki son aylarda aldığım en iyi haberdir! çilem onurumuzdur!
serbest bırakıldığı haberi çok sevindirdi.
bu da bir kazanım elbette. 50bin tl kefalet biraz fazla geldi bana. neyseki 2,5 yaşındaki çocuğuna kavuşması sevindirmiştir.