sıcacık evinde, kanepe patatesi modunda, mis gibi kivileri dilimleye dilimleye mideye indirirken, bir yandan harikuleyt müzikler dinleyip, bir yandan da internet sörfünü eda eyleyip keyfine keyif kataraktan, böğürtlenli şarabını arada yudumlayıp, cumartesiyi pazara çoktan bağlamış ve bu bağlamda keyfinin hem kâhyası hem de efendisidir.
bahsettiğimiz sorun evde oturmaktan ziyade yalnız olmaktır. sevdiğiniz insanlar yanınızda olduktan sonra nerede vakit geçirdiğinizin pek bir önemi yoktur kanımca. haliyle evde yalnız geçirdiğiniz bir cumartesi gecesi sizi triplere sokabilir, evet.
belki de oralarda biryerlerde iki romantik film üst üste gecesi yapıp, ikinci sınıf senaryoları imrene imrene izliyordur. yazık kimin çocuğuysa. sevin, bağrınıza basın bence. yani.
bunlardan biri de benim ama ezik olmayanından.
cumartesi geceleri evde kalmaya gayret ederim çünkü dışarı da nereye gitsen aşırı kalabalık.pek çok mekana gidersin ama kapıdan çevrilirsin ya da girebilmek için dakikalarca beklersin.yer bulursun ama aşırı kalabalık ortamda eğlenmek ne mümkün.eğlenmek için bi sürü sinir,stres,sıkıntı.
niye ezik olsun ki, dışarda bir ton para verip eğlenememektense, evi eğlence yerine çevirebilir o kişi, müzikse müzik, alkolse alkol, evi isterse bir konser ortamına, isterse arkadaşlarla bar ortamına, isterse karaoke salonuna yani canı ne isterse evinin rahatlığında imkanı varken, illa dışarı çıkıp para harcıycam diye ısrar eden insan eziktir ve müsriftir. ben ilgi alanım konserler olduğu için bazen çıkıyorum ama konser yoksa cumartesi gecelerini ayaklarımı uzatıp müziğimi dinleyerek geçirmenin de muhteşem olduğunu düşünenlerdenim. evde kendi kendine eğlenmenin tadı hiçbi şeyde yok. hele adamlı madamlı bir ortamda!