bir zamanlar dom marka çamaşırsuyu vardı. ne zaman markete gidip domalsam, içim bir tuhaf olurdu, ürperirdim. sağ salim eve dönünce derin bir oh çekerdim.
arka planda annenin olması durumunda tişört ya da kazağınızı çekiştirerek kötü emelleri bertaraf etmeye çalıştığı pozisyon. hele ki günümüz düşük bel modasından sonra her genç kızın/erkeğin arkasında bir kadın- anne- var olduğu söyleniyor. *
o kadar pozisyon varken bu kadar revaçta olmasına anlam veremediğim, buna maruz kalan kişiyi (bence) insan olarak çok alçaltan-küçük düşüren pozisyon. üzerine karşındaki o insanın yüzüne, gözlerine bakıp o tutkuyu-şehveti yakalamak varken böylesi işin heyecanını toptan kaçırıyor.
ortaokul zamanında memlekette iken eve internetin bağlanmasıyla ağza vermek dahil bir sürü seks terminolojisi kelimesini öğrendiğim dönem bana en tahrik edici gelen kelimedir. erzurumlu bir hayırsever! vatandaş webcamde yüzünü göstermeden sen yanıma gel hepsini öğreteceğim demişti. kısacası bu eğitime online başladım. şimdi biri domal dese bana yine tahrik oluyorum ama ağzına bir tane yapıştırıp kaçma anlamında.