insanın büyüdüğünü anladığı an

hayallerinizin ufalmaya başladığını farkettiğiniz an.
sigara içerken bir deliğe kaçman gerekmiyor, uyumaya çalışırken tavana baktığın zamanların süreleri uzamaya başlıyor artık kolay uyku yok.

en fena olanı da ağlarken gözyaşlarının yanaklarından süzülüp koynuna kadar dolması, çünkü silecek biri yok; anne çok uzaklarda...
babasını kaybettiği andır .çünkü sırtını dayabileceği ve gölgesinde dinlenebileceği çınar ağacı kesilmiştir .
artık insanlara güvenmemeye başladığın an.
sağ el tırnaklarını kesebiliyorsan büyüdün sezenin dediği gibi anneni daha çok anıyorsan yaşlandın demektir.
sokakta yürürken top oynayan çocukların "bekleyin abi geçsin" dediği an.

bu da keder mahkumları için gelsin.
masum olmadığını anladığı an.
hayır deyip reddedebilmeyi öğrendiği an.
gözyaşlarını içine akıtmayı öğrendiğin andır *
barda, iki parlak çıtır çocuğun, sizi işaret ederek, "hımm şu karşıdaki amca fena değilmiş" dediği andır
elimizdeki, ayağımızdaki, dilimizdeki, ruhumuzdaki ve kalbimizdeki nasırların çoğaldığının fark edildiği andır.
içinizdeki çocuğun sesini duyamadığınız an büyümüşsünüz demektir.
bi arkadasinla kavga ettiğinde alttan alma gerektigini anladığın andır.
erekte olduğu an. hakikaten büyüyor küçük şey.*

gitgide mütevazi olmaya başladığınız zaman ve hayallerini yitirmeye gerçeklere boyun eğmeye başladığın andır.
kredi kartlarını babası değil kendi ödediği andır
eskiden pek de yakışıklı olmadığını anladığı andır.
kendi yarana sadece kendinin merhem olabileceğini anladığın, en büyük yardımcının ve destekçinin kendin olduğunu fark ettiğin an.
biz ne zaman büyüdük
adam olduk
sevdalanmayı unuttuk...
yolunda gitmeyen bir durumla karşılaştığında kendi kendine "kimi arasam?" sorusunu değil de onun yerine "bu sorunu nasıl çözebilirim?" sorusunu yönelttiğini fark ettiği andır.
büyümek istemediğini anladığı andır.
annenin çantasında şeker görünce sevinip almaya çalışırken;
"ben onları çocuklara almıştım ama.." demesi.*
  • /
  • 2