metallica

1981 yıllarında kurulan amerikalı metal grubu. tartışmasız en popüler ve en bilindik metal grubudur.

albümleri:

1983 kill em all
1984 ride the lightning
1986 master of puppets
1988 and justice for all
1991 metallica
1996 load
1997 reload
2003 st. anger
2008 death magnetic

http://www.metallica.com/
gelmiş geçmiş en popüler metal grubudur. solisti james inanılmaz seksidir. hem sesi hem kendi inanılmazdır. offf offffff.
bahçede yaralı halde bulduğum bir atmacaya lars adını koymuştum. aslında sayın hetfield a ithafen james adını uygun görmüştüm ama o zaman balığıma aynı isimle hitap etmekteydim her dönemin en sevilen grupları listesinde yerleri hep ilk üç de olan abd li grup.
yürrü be santa!!
fade to black gitar cover
tüm zamanların en iyi thrash metal gruplarından biridir. metallica (black albüm) albümü sonrası biraz daha ticari kaygılar ya da grup üyelerinin yaşlanması sonucu yaptıkları müziğin sertliği azalmıştır. grup üyeleri saçlarını kestirip makyaj yapar olmuştur. çok önemli klasikleri olan grup "and justice for all" albümündeki "one" parçası ile grammy ödülü almıştır. grubun bateristi lars ulrich şu an dünyada yaşayan en iyi bateristlerden biridir.
bir zamanlar çok killem all albümünü dinlediğim ama şimdi herhangi bir parçasını duyduğumda kakamın gelmesine sebep olan grup.
12-13 yaşımdan beri dinlediğim bu müzik çoğu zaman ne ifade etmek istediğimi benden daha iyi bilen bestelere sahiptir.bana insanları sonuna kadar dinlemeyi öğretmiş, ön yargıdan sıyrılmamı sağlamıştır. bağırıp çağıran birinin direkt ağzına vurmak yerine sakin sakin dinleyip anlamayı bana master of puppets göstermiştir. bu parçanın 3:33den sonrası başka bir dünyaya açılır.

yada benim bununla ne işim var hep aynı şeyleri mırıldanıyor dediğim bir insanın yüzüne esnemememi afraid to shoot strangers'a borçluyum keza bu parçanın 2:44ten sonrasındaki soloyla yine yüzümüze o bildik beyaz ışık vurur, ağlatır. tabii bunlar en bilindik örnekler olduğu için paylaşıyorum. *
bu müziği ya hissedersiniz ya da sizin için bir şey ifade etmeyen gürültüdür. ama büyük bir kültürdür. yaşlandıkça önce blues, sonra funk, en sonunda da jazz dinlersiniz. tam öldüm derken bir yerlerden dream on veya wish you were here duyar dirilirsiniz. evet çello, saksofon, mızıka vs. de solo olarak sizi alıp götürür ama elektro gitardan daha etkileyici bir müzik aleti bulunmadığı sürece bu müzik ölmez.
olmadı, olamadı. konser hariç dinlemediğim albümleri, bulamadığım b-yüzleri (ki çok azdır sayısı) yok. az uğraşmadım. yine de aramızda bir türlü bağ oluşmadı. bunu söylediğim ortamlardaki linç girişimleri de pek işe yaramadı ne yazık ki. müzikten anlamıyorum belli ki.
guitar hero oyununu oynama sebebim olan gruptur.
benim gibi bir bünyeye turn the page dinlettirip, yetmedi üst üstte tekrar ettiriyorsa kendisini bu benim geç keşfetmiş olduğumun ayıbıdır.

(bkz: turn the page)
mama said parçası şu an eşlik etmekte olan grup

said
ilk çıktığı zamanlarda şeytan işi deniliyormuş.
kesinlikle yanlış. şeytandan daha güçlüler...
şarkılarıyla beraber napster'a açtıkları dava ile de hatırladığım metal grubu.
fade to black dinleyerek hayatta kalmaya çalışıyorum saolun.
lise dönemi, arkadaşımla birlikte kafaları sıraya gömüp dersin akıbetinden soyutlayarak hunharca dinlediğimiz metal gruplarından biriydi.
son albumu d& r arsivine coktan inmis grup. eski albumlerine oranla cok da agir gelmediler. galiba yaslansak da dinleyecegiz bu adamlari. aradan rahat bi 8 yil gecmisti. bir de turkiye'ye gelip yeni albumlerini fisildasalar fena olmayacak.

  • /
  • 2