berlin

istanbul atmosferi olan fakat istanbulla alakasi olmayan almanya
in baskentidir kendisi. cok türk vardir orda.
belediye başkanı eşcinsel olan şehir
almanya'nın başkenti ve en büyük şehridir.ve en güzel kısmı ise bu şehrin ambleminin bir ayı olmasıdır. *
ölmeden önce gidip bir dönerini yemek istediğim almanya şehridir. döneri meşhur(muş).
o kadar güzeldir ki anlatılmaz, görülmesi gereken yerlerdendir. museum sinsel'de o müze adasını gezmek, berliner dom'un harika mimarisi, east side gallery'de berlin duvarı üzerine yapılan resimler...kudamm'da alışveriş, yemek...özlendi!
taş ve beton yığını olan, aslında bize ait olan ama bazı çok akıllı devlet adamlarımız yüzünden almanlara satılan permagon müzesi sayesinde yığınla turist çeken, pek de beğenmediğim şehir. ayrıca gece hayatı baya renkli diyolla.
doğduğum şehirdir, gerek stili gerekse dokusu çoğu avrupa başkentinden oldukça farklıdır. alman geleneğinin dışavurumudur ve haliyle de dünyanın en önemli kültür merkezlerinden biridir.
iki hafta sonra 10 günlüğüne ilk kez bulunacağım şehir. *
eşcinsel hayatın sınırsızca yaşandıği, türkiye gercekleri ile oranlayınca ütopik olarak adlandırılabilecek şehir, almanya'nin başkenti. (bkz: schöneberg) (bkz: bull bar) (bkz: klaus wowereit) (bkz: friedrichshein) (bkz: berghain) (bkz: chantals house of shame) (bkz: csd berlin) (bkz: folsom) (bkz: kit kat club) (bkz: berlin porno film festivali) (bkz: motzstraße) (bkz: homopatik) (bkz: snax)
erasmus için gitmeyi umduğum yer. mümkünse hayatımın geri kalanında (eğer la/londra hayallerim olmazsa, ki bu gidişle la fazlasıyla zor gözüküyor) da yaşamak istediğim yer aynı zamanda. hem gece hayatı müthiş, hem düzenli, hem entelektüel bir tarafı da var. en önemlisi de hem sosyoloji gibi bilim dalları hem de iletişim/tasarım gibi alanlar alman ekolünden ilerliyor son zamanlarda.
ilk yurtdışı deneyimini bana sevgilimle *yaşatmış olan sevimli şehir. manyaklık olsun diye boilere git, oradaki adamları trolle, çık mustafa gemuse'den döner ye, alexander platz'de gez, dom kilisesi ve pergammon'a hayran ol, her akşam woof bar'da birlikte takıl. hiç unutmayacağım anıları belleğime kaydeden şehir berlin. ama gel gör ki kırık kilisenin önünde dinlendiği yere sakalına sıçtığımın selefileri tırla dalsın. masum insanlara kıysın.
1.5 senedir yaşadığım, çok keyifli bir şehir.
nedense herbir yerini abuk subuk sebeplerden ötürü istanbul'la kıyaslamaya çalıştığım şehirdir. daha önceki entrylerde adı geçen her yeri illaki bir yerlerte benzetmişliğim vardır fazlasıyla. postdamer platz bi leventtir yeni yeni yükselen binalarıyla,alışveriş merkezleriyle...brandenburger tor unkapanındaki surlar, reichstag bir 360dır, lebi deryadır restoran olmasa da... alexanderplatz'da hafif bir taxim edası vardır ama taxim sıcaklığı asla yoktur, sadece buluşma yeridir, saati vardır televizyon kulesi vardır. kreuzberg ise istanbulun ta kendisidir zaten ki zaten almanlar bu semti "klein istanbul" olarak çoktan nitelendirmişlerdir bile... bir çözemediğim konu şudur: nasıl olurda bir döner kebab denen yemek memlektinden kilometrelerce uzakta, bu kadar güzel bu kadar güzel olur...

kesinlikle almanya'nın en görülesi, en yaşanılası şehridir.potzdamer platz, alexander platz, pergamom ve brandenburg tor kesinlikle görülmelidir.avrupa kültürünün gerçek anlamda başkenti olmaya aday bir şehirdir berlin.yalnız kışın bi soğuk olur ki, hiç sormayın.
buraya taşınalı şubatta 4 sene olacak. gözlemlerimi anlatayım.
avantajlar:
1- berlin pahalı bi şehir değil.orta düzey bi şehir.
2- çok özgür. en sevdiğim yönü.
3- insanlar çok saygılı. bana öyle geldi ya da bilmiyorum. 4 senede sinirimi bozan 2 kişi oldu. biri thoben denen pastacıda çalışan tezgahtar. 20 euroyu bozamam şimdi diyerek bana bi şey satmadı. benimkine söyledim gitti kadının ağzına sıçtı. diğeri de benim köpeğimi dolaştırırken adamın teki koşu yapıyodu. bişeyler söyleyip gitti.
4-insana çok değer veriyolar.
5- sarışın adam kaynıyor. ++++++ ahahhaha

dezavantajlar
1-yemek. ben kahvaltı hastasıyım ve cidden türk yemeklerini çok özlüyorum. türk her yer demeyin. aynı tadı alamıyorum. özellikle türkiyede yapılan döneri daha çok seviyorum ben.

2-tuvaletteki g.t yıkama yeri. gerçi tüm avrupa böyle.

3-almanca. abi resmen alien dili. bu kadar zor dil olmamalı. bunu ilk bulan bizden başka kimse konuşamasın diye bulmuş bence.

soru sormak isterseniz mesaj atabilirsiniz.
şüşko sevmeme rağmen tavırlarıyla içimi gıdıklayan la casa de papel karakteri. yolda görsem dönüp bakmam ama dizide bir garip, meme ürpertici..
kesinlikle çok merak ettiğim, daha ziyaret etme fırsatı bulamadım ancak şimdiden berlinin kendine özgü ruhu olduğunu biliyorum.
berlin denildiğinde aklıma türk mahallesi geliyor
  • /
  • 2