internette araştırmama rağmen türkçe bir biyografi bulamadığım sanatçı.benim keşfetmem ise pek uzun zaman olmadı.house müzik dalında çok güzel işlere imza atan bir ayı :)
parçalarını çok severek dinlediğim ve özellikle cosmo klein ile olan parçalarını çok beğendiğim berlin'li dj.
çok sevdiğim dj ve prodüktör.her parçasını ayrı bir zevkle dinleyebilirsiniz.kötü veya vasat bir parça çıkmayacağını bilmeniz gerekir.house'un en iyilerindendir kendisi.
biyografi ;
türkiye dahil tüm dünya listelerinde till there was you isimli şarkısıyla uzun süre zirvede kalan rachaelin parçaları dünyanın en iyi kulüplerinde, en iyi djler tarafından çalınıyor.
prodüktör, dj ve vokalist olarak tüm dünyada tarzı büyük ilgi toplayan rachael starr, her yaptığı çalışma ile büyük ses getiriyor. starr, elektronik müzik sanatçıları arasında en üst sıralarda, saygı duyulan bir prodüktör, herkesi heyecanlandıran bir dj ve çok beğenilen bir vokalist. küçük yaşta piyano, çello ve ses üzerine eğitim alarak müzik hayatına başlayan rachaelin dans müziğine olan ilgisi ise 1992 yılında orbital, underworld ve prodigyyi tanıdığında ortaya çıktı.
rachaelin prodüksiyonunu kendisinin yaptığı ilk vokal albümü remember 2003 yılında büyük ilgi topladı. 2005 yılının yazında ise rachael, büyük bir prodüksiyon ile vokal albümü till there was youyu çıkardı. till there was younun çıkmasının hemen ardından rachaelın, 'crash isimli singleı lanse edildi.
kaynak : http://www.lastfm.com.tr/music/Rachael+S...
başlıca hitleri ;
rachael starr - to forever (moonbeam remix) :
david vendetta feat. rachael starr - holding on :
david vendetta feat rachael starr - bleeding heart :
serge devant & rachael starr - you and me :
rachael star - crash :
ve
ve
ve
rachael starr - till there was you (john creamer & stephane k mix) :
***
şahsi fikrim mükemmel prodüktör ve vokalist.elini attığı her parça gerçekten dinlemeden geçilmeyecek tarzda.house severler zaten yakından tanırlar.pek zırvalamaya gerek yok.
geçen sene mart ayında gezmeye ve buca'daki arkadaşımı ziyarete gittiğim, otogarından buca'ya servisle giderken gördüğüm yıkık dökük binalarıyla bir tepenin önünden geçerken 'nasıl bir yere geldik lan biz?' diye söylenmiştim arkadaşıma.ve üç gün içinde buca,konak,alsancak,karşıya'yı gezebilmiştik.böyle içinde zaman geçirdikçe daha bi hoşuma gitmişti.kordon boyunu zaten anlatmaya bile gerek yok.ve son günde konak'ı gece gözüyle gördüm ya ölsem de gam yemem artık.yani işin kısası muazzam bir şehir.
insanları acaip sıcakkanlı çok hoşlar.ama konakta dolaşırken çöp kovası bulmakta zorlanmıştım.garip
evet şuan da biraz uzakta.çok da değil aslında.1,5 saat falan.ama her anlamda maddiyat da önemli.paranın önemi yok diyebilirsiniz ama o öğrenci ben ise askerden yeni gelmişsem önemli oluyor.yani ikimizinde eli kolu bağlı bazı konularda.ha hiç görüşmedik mi tabi ki görüştük.ne de olsa fedakar bir kişi.istemez miyim her an yanımda olsun.beraber gezip tozalım,eğlenelim,aptallaşalım.sessiz sakin bir köşede,deniz kenarında oturup muhabbet edelim,enine boyuna konuşalım.deliler gibi isterim sözlük.deliler gibi...neyse canım.bu sadece ufak bir sıkıntı.aşılmaz bir gerçek değil.zaten görüşüyoruz da.seviyorum lan onu.ilk olmasına rağmen seviyorum.oda beni seviyor.yani uzak mesafemizi böyle kapatıyoruz.bizi kuvvetlendirdiğini düşünüyoruz.
eğer köy misali bir yerdeyseniz yani ağacı yeşilliği bol olan yerdeyseniz yağmur yağdıktan sonra ki o toprak kokusunu hiçbirşeye değişmezsiniz.mükemmel bir rahatlama verir serinliğiyle beraber.
olmadı şehir merkezindeyseniz o yağmurun altında yürümek bile inanılmaz bir zevk verebilir.üzerine bir de deniz kenarında izleyin o muhteşem görüntüyü.
he bir de kulaklığınızı takıp klip tadında yürüyebilirsiniz.o an herşey sizin olur.hiç bitmesin istersiniz.
kısacası seviyorum la yağmuru!güneşide seviyorum.her anın ayrı bi tadı var yani bende..
"allah korkusu ile günahtan çok fazla çekinen. haram veya helâl olduğunu iyice bilmediği şüpheli şeyleri yapmayan. günah işlemeyen. her şeyde cenab-ı hakkın rızasını gaye ve maksad edinen."
her zaman içinde bulunduğumuz özellikle de her ramazan ayında karşı karşıya kaldığımız sözde boykot girişimi.bu işleri bırakında gidin aklınızı başka yerlerde kullanın.bu işler sizi aşar(sözüm sözde boykotçulara).
kendimi bildim bileli hiç bırakmayarak yerine getirdiğim ibadet.hiçbirşey yapmıyoruz bu kadarını da yapalım derim.eğer ki yaz aylarında oruç tutamayan arkadaşlarımız varsa onlar da etrafında oruçlu insanların olduğunu unutmamasını dilerim.
türkiye'de elektronik müzik dalında en üst basamakta gördüğüm hatun kişidir.hande yener ile kıyaslayanlar var.sanırım hande yener ayşe'nin yanından bile geçemez.böyle sağlam sound böylesine güzel melodiler ve de enfes bir vokal.daha ne olsun be türkiyem!
son zamanlarda beegee ile yaptıkları parçayla doyurmuştur bizi.umarım yepyeni bir albümle hiç yoktan bi single ile tekrar geri döner..
orjinali kesinlikle efsane bir parçadır.hardwell her zaman ki gibi döktürmeye de devam etmiş.şarkının bir başka yeni versiyonu ise "thomas gold & eddy cabrera - losing my religion".
hâlâ dinlemeyen house severler varsa buyursun lütfen.
tam adı tim berling olan 8 eylül 1989 doğumlu isveçli dj/prodüktör.en çok bilinen adıyla avicii'dir.2010 yılında çıkan single'ı seek bromance ile büyük çıkış yakalamış, bu parça fransa, belçika, hollanda, birleşik krallık ve isveç'te 1 yıl boyunca top 20'de kalmıştır.
avicii dj mag top 100 sıralamasında hali hazırda 3. sırada bulunmaktadır.3. sırayıda kesinlikle hakeden bir dj.ilerleyen yıllarda kendisini 1. sırada da görmek isterim.13 ocak 2013 tarihinde x you adında bir single çıkarmıştır.dünyanın çoğu ülkesinden katılımcılar efekt,bassline,melodi göndererek parçaya katkıda bulunmuş ve son kontroller avicii tarafından yapılarak parça piyasaya sürülmüştür. "x you soundcloud : "
kendisini uzun süredir takip ediyorum.house müziğin en iyilerinden olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.
benim için en vazgeçilmez parçası / tim berg - seek bromance : ek
bir başka hiti / avicii - levels :
trafik canavarı logosundaki beyaz hayaletimsi şeyi gerçek birisi ve bir şoför zannedip, kazaları bunun yaptırdığını sanardım.karşımıza çıkmaması için de dua ederdim hep.
evet şuan da biraz uzakta.çok da değil aslında.1,5 saat falan.ama her anlamda maddiyat da önemli.paranın önemi yok diyebilirsiniz ama o öğrenci ben ise askerden yeni gelmişsem önemli oluyor.yani ikimizinde eli kolu bağlı bazı konularda.ha hiç görüşmedik mi tabi ki görüştük.ne de olsa fedakar bir kişi.istemez miyim her an yanımda olsun.beraber gezip tozalım,eğlenelim,aptallaşalım.sessiz sakin bir köşede,deniz kenarında oturup muhabbet edelim,enine boyuna konuşalım.deliler gibi isterim sözlük.deliler gibi...neyse canım.bu sadece ufak bir sıkıntı.aşılmaz bir gerçek değil.zaten görüşüyoruz da.seviyorum lan onu.ilk olmasına rağmen seviyorum.oda beni seviyor.yani uzak mesafemizi böyle kapatıyoruz.bizi kuvvetlendirdiğini düşünüyoruz.
biliyorum ki en başından beri çok zor bir ilişkiydi.bir takım tedirginliklerim vardı.biraz da karşı taraftan bir soğukluk hissediyordum.ama sevdiğini de biliyordum.zorlukları kabullenmek yerine ise ben direnmeyi tercih etmiştim oysa.çünkü onunla herşey bir başka güzeldi.istanbul'a bağlayan bir bağ vardı beni.çok sevmiştim istanbul'u.ben istanbul'un kendisini mi yoksa içinde "o" var diye mi o kadar sevdim? işte buna şimdi kati birşey söyleyemiyorum.oysa ki bu ilişki başladığından beri sanki bulutların üzerinden bakıyordum dünyaya.benim için bir rüyadan farkı yoktu.bu haftasonu ise sonu sevgili olarak son defa gördüm.bundan sonra bir dost bir arkadaş misali.çünkü bir arkadaş olarak olsa da onu görmek iyi gelecek.o bambaşka biri! benim umutlarım, düşüncelerim, hayallerim bir volkan misali kocamandı.büyük, çok fazla büyük-tü.. bunu burdan bu şekilde söylemek istemezdim ama "ben seni çok sevdim!.." güle güle sevgili, hoşgeldin dost..