bu abla erkek mi
aynı olay annemin anlattığı çocukluk anımı kıpraştırdı. ben 5 yaşında ya var ya yokken bir minibüs yolcuğumuz esnasında uzun saçlı bir üniversite öğrencisinin minibüse binmesiyle zuhur etmiş. ben kafamı annemin göğsüne dayayıp -anneeeeee bu kız mı ? diye başlayıp yol boyunca hiç susmadığımdan annecağızım nasıl mahçup nasıl mahçup olmuş hala anlatırken dile getirir ve gülerek hikayeyi sonlandırır efendim.
akıl almaz şarkı sözleri
memnun oldum ben yakından hiç şerefsiz görmemiştim.
tanrı misafiri
21 aralık 2012
insanın hayal gücünün gidebildiği son nokta olarak gördüğüm, dağ, taş, dere, tepe herşeyin birbirine gireceği dünyanın sonu efsanesinin sözde tarihi. kıyamet diye yana yakıla beklenen şey ne kadar da çocuk masalı tadında oysa kıyam, doğrulmak demekse kıyamet bir çağın kapanıp yeni bir çağın başlangıcı olarak ifade edilebilir de yok tek gözlü dev gelecek (deccal) öldürüp diriltecek öldürüp diriltecek (hayal gücü 0-7 yaş arası bariz) benim hikayem daha samimi aslında; maya uygarlığında similya isimli gence kral: hadi sen kalk takvim hazırla bize her günü tek tek yaz böl parçala demiş. similya bir hevesle koşarak evine gitmiş başlamış fon kağıtlarından renkli renkli aylar yıllar çizmeye tam 21 aralık 2012'ye geldiğinde asetat kalemi bitince göt gibi kalmış e tabii yapacak birşey olmayınca bırakmış olduğu gibi. canım benim başına geleceklerden yüzyıllar sonra uydurulacak milyon çeşit hikayeden bir haber hayatına devam etmiş. similya'ya sevgiler.
sözlerini anlamadığın şarkıda hüzünlenmek
dilini bilmediğin adama aşık olmaktan ne farkı var ki ? yürek telini titretebiliyorsa olmuştur o tamamdır.
roniplus
hoşgeldin firdevs yöreoğlu !
bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak
şebnem ferah'ın 5. albümü olan can kırıkları albümünde 'zaman geçip gidiyor' isimli şarkının sözlerinden bir kısmı.
ergen fanatikliği
open relationship
ilk boş oyumu almış olmam beni çok gururlandırdı. gözlerim dolu dolu yazıyorum bu satırları. ben kapalısını bulamadığım bir şeyin açığına göz koyup heves etmem tatlım. yaradana elimi açarım derim ki bakın iyi dinleyin allahım benden bulmasın kurban olduğum yarabbim benden bulma çok kişiye de söyledim ben pavyondan gelmedim keşke gelseydim o da çok başka kültür çünkü bunuda söylerdim ben düğün salonlarından geliyorum. ben gecekondu çocuğuyum oğlum benim evimin tuvaleti dışarıdaydı ben bunu zaten söylüyorum.
*
ayı sözlük yazarlarının facebook sayfaları
https://www.facebook.com/kafamyok
sevgili istiyorum diye bağırırdım
mario oynarken çıldıran, kendinden geçen 5, 6 yıllık hayatına ona verilenlere isyan eden küçük kızın ergenliği gördüğünde atacağı
vaveyla *
yerine sevemem
bayramda kurban yerine koli kesmek
koli var dediler koştum geldim. şimdi kurban kesmek yerine koli kesmek çok ince düşünülmüş, kokusuz, boncuk boncuk boksuz bir eylem kulağa müthiş geliyor. 1 yıldır et yüzü görmemiş insanların sırf tanrı'yı mutlu etmek için koyunu kuzuyu 3 gün içinde katletmesi toplu katliam değil de ne ? hoş dini vecibeler bellidir ''kestiğin kurbanı otur kendin zıkkımlan, konu komşuya en gereksiz yerleri ver'' demez. bilinen bir gerçek var ki o derin dondurucular o buzluklar aylar öncesinden boşaltılır et tıkıştırıp kekin tatlının içine bile kıyma, et koymak için. koli kesmeye gelince kime zararı var, karşılıklı mutlu olma söz konusu daha ne olsun, yapalım yaptıralım bilinçlenip bilinçlendirelim el ele omuz omuza...
dönsen bile
birtepkiolarak
reklamın iyisi kötüsü olmaz derler olur mu efendim bu yaşa gelip iyi kötü ayrımı yapamayacaksa insan bir dursun şöyle. uzun lafın kısası twitter denen kasabada bu kullanıcı adı ile hizmet veriyorum o kasabada eski burada yeni olduğumdan 'hans' gibi biraz mağrur biraz buruk ama hırslıyım. birtepkiolarak diye başlayan ve yararlı bilgiler sunan tepkiler çıkacağı konusunda da ümitliyim.
bugün ne oldu
huzurla uyanabildiğim için şükrettim, sol yanımı hala ihlal eden biri olmadığı için gözlerimi kısıp pencereden seyre durduğum manzaraya pis bakışlar attım. kırılmadım, düşmedim, aynada karşılaştım 'çok güzelsin' dedim sessizce, biraz daha yaklaştım kendime; içime döndüm kuytularıma saklanmış eskilerime, biriktirdiklerime baktım imrenerek. özlediklerimin listesini yapıp yazdım aklıma birer birer, vefasızlıkla suçlamadım kimseyi, sabahtan yıkadığım çamaşırları sererken benim olmayan bir tişört aradı gözlerim. yazmayı ne çok özlediğimi fark ettim, sevmekten yana umudunu yitirmiş olanı düşündüm, gülümsedim. kelimelerin sonsuzluğuna inancım biraz daha arttı.
vaveyla
ıssız ada, herşey yolunda, çocuk diyorum başka bir şey demiyorum. 4. albümü olmasına rağmen bu kadar başarılı ve kaliteli olmak herkese nasip olmuyor. kült isimleri taklit etmeden isim olmak günümüz müzik piyasasında hayli zorken 'sıla' gerçeği kabul edilmeli.
yakın olmak için uzak dur benden
bilgisayarın açılmasını beklerken yapılan şeyler
mousepad'e trilyar kez tıklamak, 'geeeeeeeel sarıla sarıla uyut' diye şarkıya başlayıp repertuarımda yer alan 100 küsür şarkıyı baştan sona, sondan başa söylemek, kariyer planları yapmak, halay çekmek.
sigara paketini ortaya koymayan insan modeli