tüysüz olması haricinde bakımı da diğer kedilere oranla daha zordur.kendilerini dış etkilerden fazla koruyamazlar tüysüz oldukları için.ama bir o kadar da tatlı mı tatlıdırlar.

tabiki başak

bu gece sırf böyle bir düğünüm olmayacak diye içiyorum sözlük.

1-breaking bad
2-how i met your mother
3-game of thrones
4-person of interest
5-house md
6-fringe
7-vikings
8-spartacus
9-sherlock
10-the walking dead
... uzar gider bu sıkıntıdan izlediğim 60a yakın dizi olduğu için

şehir olsa iyi.ülkeye kadar uzanıyor bu.

okulda gözüme kestirdiğim yakışıklı mı yakışıklı taş mı taş biri var.6.hissime güvenerek bir şeyler yapmak istiyorum,bazen bilerek fazla derecede onu kesiyorum arka arkaya rahat 10 defa falan göz göze gelmişizdir.pazartesiden beri her gördüğümde ben ona bakıyorum bir süre sonra farkediyor beni yanımdan geçerken falan o da bana bakmaya başlıyor,arkadaşlarıyla konuşurken arada bakıyor.umarım hetero değildir yoksa çok kötü bir duruma düşebilirim sözlük.

üstelik bu kişi evliyse elinizden sadece göz göre göre onun sizin ellerinizden akıp gittiğine şahit olursunuz.sizin içiniz her saat her dakika her saniye yanar,imkansızla karşı karşıyasınızdır fakat elinizden hiçbir şey gelmez ve yaptığınız tek şey fonda güzel bir müzik eşliğinde aklınızda daima onu tutmak olur.aslında sizi parçalayan şey bu davranıştır ama deliler gibi aşık olduğunuz adamı bir kenara sıyırıp atamazsınız.hele ki bir evliliği bitirmek istemiyorsanız zamanla siz de bitebilirsiniz(ruhen).

büyük ihtimal yaşadıkları toplum ile alakalı.bir kere adamları yadırgayan insan sayısı yok denecek kadar az bu yüzden kendilerini saklama gereği duymuyorlar ki bu da onları herkesle rahat bir şekilde konuşmasını sağlıyor olabilir.sizde de öyle midir bilmem ama bazı gay arkadaşlık sitelerinde benim rastladığım bir kaç kişi vardı ona yazanlarla konuşmaktan çekinir,sanki biri onu herkese anlatıcakmış gibi düşünür ya da ne bileyim içim rahat etmiyor falan diyorlardı.bizde toplumdan kaynaklı bir korku var ve bu da çoğu kişiyi kompleksli yapıyor.

rahat battı ve ailemde ki herkese durduk yere açılma kararı aldım ve açıldım da.sağolsunlar çağdaş bir aile gibi çok uysal tepki gösterdiler fakat şuan zorla 2 haftada bir psikiyatriste götürülüyorum,hasta bir birey olarak düşünülüyorum ve her ne kadar ben eşcinsellik hakkında konuşsamda onları yanlış senin bildiklerin diyerek dinlemiyorlar ve gittiğim psikolog da bana 'homoseksüel erkekleri onarım terapisi' diye kitap verdi okumam için.eşcinsellik bilimsel değildir tercihtir,bana eşcinselim ben diye gelen 100 kişiden 70ini normale çevirdim ben falan diyor.ne hallere düştüm ben ya,resmen boşu boşuna kendi kafamı ağrıttım,evde durma isteğim kalmadı.yardım edin a dostlarrrr!

fazlasıyla hoşuma giden dizi.murray bartlett dizide ne zaman başkasına sulansa oturduğum yerden ben kıskanıyorum kahretsin.
2.sezon ne zaman başlıyor acaba

'i'm not in danger,ı am the danger!' (breaking bad)

her saniyesini onunla geçirmek istediği,gözlerinin içine bakıp saatlerce onu izlemeyi,kendini onun kollarına bırakıp asıl huzuru hissettiği o an.

young love şarkısına hasta olmuştum zaten,kendisi hayallerimi süslüyor ara sıra ama şu zeppelin şarkısının klibinde öpüştüğü adam daha bir taş onu da söylemeden edemeyeceğim.tarzıda güzel ayrıca.

tek kelime ile 'harika' bir dizi,kesinlikle tavsiye ederim.ayrıca başrol oyuncusu jim caviezel da çok yakışıklı olmasa bile diziyi izledikçe davranışlarından dolayı size daha bir sempatik gelecek ve daha çok seveceksiniz diziyi.yani bana öyle oldu.

silmarillion-j.r.r tolkien

8 yaşımdayken sünnetimde kuzenim zorla içirtmişti,tadı iğrençti o günden sonra hayatımda hep nefret ettim sigaradan,tabi 18 yaşıma kadar.

telefonda babamla konuştuktan sonra babamın suratına telefonu 'hadi elletme' diyerek kapatmak.tabi sonradan kendime baya sövmüştüm ne dedin lan sen diye.

kesinlikle izlenmesi gereken bir film olarak düşünüyorum,bana olan birçok katkısı da bulunmakta.izleyin izletin canlarım.

erdek ve bandırmayı saymazsak kesinlikle çekilmez bir yer.ileride olurda yolunuz düşerse,hiç düşünmeden geri dönün.