madonna'nın hayatını, şarkılarını, aşklarını ve skandallarını ele alan roman. filme nasıl aktaracaklar aklımda pek canlandıramadım açıkçası. 1943 yılında yayımlandığı konusunda da en ufak bir fikrim yoktur.
seda sayaning on. son üç yılda son tartılışımla birlikte fark ettiğim üzere 68 kilodan 95 kiloya çıkmış biri olarak, sen kimsin de beni yargılıyorsun? sen kim sin? sana bir tavsiyem yazık git o abs lerine sahip çık önce, sen önce git o geride bıraktığın su böreğine sahip çık. seda sayaning off.
şaka bir yana şu üç yıl içerisinde dönem dönem spor yapma fırsatım oldu. ağırlıklı olarak ilk yıldı. sanırım hala o ilk yılda oluşturduğum alt yapının ekmeğini yiyorum, göbek haricinde çok da fazla yaldır yaldır olduğum söylenemez.
1. nesil kalitesini diğer hesabında yeterince yansıtamadığını fark edememiş olsa gerek, yeni nickiyle ordan buradan almalı etmeli bir şeyler yazmaktadır. varsın olsun, yazsın.
''dur bi gitmeden iki dakika göreyim.'' cümlesinin samimiyetinde canım. seçemediğim kardeşim gibi sevdiğim insan hepberabear. en mutlu dakikaların en asil duyguların insanı içi seni dışı beni yakarcı yazar. istanbul kaçamaklarımın vazgeçilmez öznesi, homojen zirvenin zirvesi.
sabah 5 sularında, 35 dakikalık uçuş için 2 saat rötar yememin ardından evime vardım. tek amacım ve dileğim birazcık uyudumtan sonra kalkıp zaten mafayı yemiş olan ders programımı son ayarlamaları yapıp iki gün sonraki ders seçimime hazır hale getirmekti (çakışan 35 tane filan dersim var). malesef ki, uyandığımda internet bağlantımın olmadığını fark ettim. modemi bir iki kurçalayıp beceremeyince lanet oladı süperonline ı aramaya karar verdim. 10 dakikalık uğraşın sonucunda telesekreter bana bulunduğum bölgede internet bağlantısının olmadığını söyledi. sinirim o ana kadar normal düzeydeydi. biraz rahatlamak için duşa gireyim dedim. duşu ilk açıncaki soğuk suyun altına girmeye bayılırım, suyun yavaşça üzerimden akarken kombinin çalışmasıyla ısınması beni mutlu ediyor. fakat bu sabah... su bir türlü ısınmıyordu. ve yavaştan da soğuk suyun altında üşümeye başlamıştım. hafif kurulanıp kombiye bakmaya gittim, vanaları kontrol ettim gaz da vardı hala. bir kaç gündür evde olmadığım için sanırım ateşleme sistemi sönmüştü yani verdiği hata (e10) önceki evimden bildiğim kadarıyla bu anlama geliyordu. kombiyi resetlemeye çalıştım 15 dakika kadar beceremedim çünkü bu yeni evdeki kombiyi bilmiyordum. soğuk suyla duşumu tamamladım. sinirliydim. kafam dağılsın hem de internetten derslere bir bakayım diye dışarı çıktım. kızılaya indiğim an kafama kocccaman bir kuş bir yıl boyunca yediği ne varsa sıçtı. mide bulantısıyla karışık bulduğum ilk büfeden aldığım islak mendille kafamı temizlerken yazıyorum bu entryi. kulaklarımda hala dışkının kafama çarparkenki çıkardığı löp sesi yankılanıyor. bugün bu şanssızlıkla ölmezsem, hepinizi seviyorum ayıcıklar.
oyun oynarken loopa alıp fark etmeden 1 saat boyunca dinlediğim karşı. youtube' un bu özelliğini video açıkken sağ tıklayıp loop butonuna tıklayarak aktifleştirebilirsiniz.
please, won't you wait? won't you stay?
at least until the sun goes down
when you're gone, i lose faith
i lose everything i have found
heart strings, violins
that's what i hear when you're by my side
yeah, that's what i hear when you're by my side
but when you're gone the music goes
i lose my rhythm, lose my soul
so hear me out before you say the night is over
i want you to know that we gotta, gotta carry on
so don't let this be our final song
so don't let this be our final song
so hear me out before you say the night is over
i want you to know that we gotta, gotta carry on
so don't let this be our final song
baby when we were young
there was nothing to make believe
and the songs that we sang
they were written for you and me
melodies on repeat
that's what i hear when you're by my side
yeah, that's what i hear when you're by my side
but when you're gone the music goes
i lose my rhythm, lose my soul
so hear me out before you say the night is over
i want you to know that we gotta, gotta carry on
so don't let this be our final song
so don't let this be our final song
so hear me out before you say the night is over
i want you to know that we gotta, gotta carry on
so don't let this be our final song
woo-ooo, take us to a higher ground
here and now, whatever you do, just don't look down
woo-ooo, underneath the disco light, it's alright
we could make the perfect sound
we could make the perfect sound
but when you're gone the music goes
i lose my rhythm, lose my soul
so hear me out before you say the night is over
i want you to know that we gotta, gotta carry on
so don't let this be our final song
so don't let this be our final song
so hear me out before you say the night is over
i want you to know that we gotta, gotta carry on
so don't let this be our final song
woo-ooo, take us to a higher ground
here and now, whatever you do, just don't look down
woo-ooo, underneath the disco light, it's alright
we could make the perfect sound
woo-ooo. take us to a higher ground
here and now, whatever you do, just don't look down
woo-ooo, underneath the disco light, it's alright
don't let this be our final song
bir yıl boyunca okul dışında yaptığım envayi çeşit işle 1.600 1.700 civarıydı. akademide batıp kendimi sanayide kalfa olarak çalışırken bulmak istemediğim için an itibariyle tüm işlerimden istifa etmiş bulunmaktayım an itibariyla 800 tl. *
büyük lokma yiyip, büyük konuşmaması gereken geydir. kimin ne zaman kimi seveceği belli olmuyor sonuçta. feminenlerden hoşlanmıyorum diye kendini kısıtlamasa daha mutlu bir insan olabilir aslında.
son 3 ay öncesine kadar yaklaşık 8 aylık bir süreç için de facto olarak, son 3 ay ise resmi olarak gerçekleştirdiğimiz eylem. kolay değildir. ama zor da değildir. tamamen kişilere bağlı olmakla birlikte partnerlerin ayrı bireyler olduğu unutulmadığı ve buna bağlı olarak kişisel alan ''çok fazla'' ihlal edilmediği sürece (her ne kadar kısıtlanmıyor desek de evini, yatağını, düşüncelerini, hislerini ve vucudunu paylaştığın insan sonuçta) gayet de güzel giden şeydir. otogarlarda, dolmuşlarda, sinemalarda, kafelerde geçirilen onlarca saatten sonra aynı evi paylaşıp, birbirini görmek için hiçbir çabaya gerek kalmadan olan bütün gücünü partnerine yansıtabileceğin bir ortam oluşturmaktadır ve karşındaki insanı çok daha iyi tanımana vesile olur. fakat en çok dikkat edilmesi gereken unsur bana göre; ayrı zevkleriniz sadece kendinize ayırdığınız vakitlerinizin olması, olabilmesi. ayrı ayrı arkadaşlarınızla görüşebilmeniz veya kendi başınıza vakit geçirebilmeniz. çünkü bir süre sonra buna ihtiyacınız oluyor. kendinizi birbirinize kapatmayın. birbirinizi tüketmeyin, insan asalak bir yaratık olmaya çok müsait. sadece seviyorsunuz diye sömürülmeyin ve karşınızdakini sömürmeyin maddi ve manevi olarak. ha bir de son olarak sevgiliniz sizinle yaşamasın, siz sevgilinizle birlikte yaşayın.
henüz eve döneli iki gün oldu, iki gündür salondaki kanepede yatıyorum. bu gece dayanamayıp anne artık odana gider misin yalnız kalmak istiyorum dedim. gözlerime bakıp daha çok yalnız kalacaksın dedi. bu güne kadar hiçbir şey bu kadar canımı yakmamıştı.
büyük lokma yiyip, büyük konuşmaması gereken geydir. kimin ne zaman kimi seveceği belli olmuyor sonuçta. feminenlerden hoşlanmıyorum diye kendini kısıtlamasa daha mutlu bir insan olabilir aslında.