ileri derece oral ilişki haramdır
e her şeyin bir adabı var. ağzınızın ucuyla yapacaksınız. afedersiniz ne o öyle dibine kadar! şu örümcek beyinlilerden bir kez olsun; ülkeyi soymanın, hak yemenin, adam kayırmanın, insan fişlemenin, ötekileştirmenin kötü olduğunu duyamayacak mıyız! demek ki adamlar haramı da ağızlarının ucuyla yiyor, ne diyelim. helal olsun!
sözlük yazarlarının prensipleri
asla ütüsüz boxer, çorap giymem! prensiplerime aykırı.
cam4
gerek ecnebisiyle gerek türk'üyle hemen hemen her akşam gönlümü eğleyen sitedir. mahkum edenler utansın!
fuhuş otobüsü
ismi "hayat otobüsü" idi yanılmıyorsam. epey de ses getirmişti o vakitler.
sansürsüz atasözleri
küfürlü konuşmayı sevmesem de bu atasözü favorimdir: "mahalle yanarken orospu saçını tararmış." veya bir başka versiyonu "mahalle yanar, kahpe taranırmış."
sendika
çoğunluğun yanında yer alıp nemalanmayı ümit eden çalışanlar sayesinde hükümet yalakası sarı sendikanın neredeyse bütün kollarda yetkili olup sendika başkanının milletvekilliği adaylığı için hak arayışı misyonundan uzaklaşan ülkemde çok da elzem olmayan kuruluşlardır. ülkemizde tam manasıyla sendikacılığı yapıp tepkisini protestolarla gündeme getiren, iş bırakma eylemini göze alan bir iki sendika vardır. ama onların ve üyelerinin de başı pek dertten kurtulmaz.
17 ağustos 1999 depremi
12 yaşındaydım. gece çığlıklarla bölünüp gün ağardığında artık evimiz yoktu, sevdiklerimiz yoktu, ekmeğimiz/suyumuz yoktu, umutlarımız yoktu. boş bir arsada annemle otururken önümüzde küçük mavi bir araba durdu. içinden genç bir çift çıktı. o minicik arabalarına su,ekmek, battaniye, yiyecekler doldurup yardıma koşmuşlardı. ağustosun sıcağında o günkü ilk suyumu o ablanın elinden içtim. verdiği ekmeği yedim. kimlerdi, nereden gelmişlerdi bilmiyorum. 16 yıldır depremle ilgili bütün acıların yanında hep bu iyi yürekli insanları hatırlıyorum. bizler merhametiyle, yardımseverliğiyle güzelleşen varlıklarız. bu özelliklerimizi kaybetmeyelim. ve tabii yeniden deprem olmasın diye ummak yerine gerekli tedbirleri alıp üzerimize düşenleri yerine getirelim.
thewinteriscoming
cümleten hoş bulduk. herkese teşekkür ederim ve tabii beni teşvik eden
hepberabear'a ayriyeten teşekkür ederim.
münir özkul
gerek sinema gerekse modern ve geleneksel türk tiyatrosu'nda kimsenin olmadığı kadar emeği olan, yaşayan bir efsanedir. allah sıhhat versin. uzun yıllardır sahneden uzak olması meddahlık ve orta oyunu geleneğine büyük sekte vurmuştur. bugün de 90. doğum günüymüş daha sağlıklı bir şekilde nice yıllar aramızda olur umarım.
pürtelaş
insanı erken yaşlandıran bir özellik zannımca. keşke bende olmasaydı.
sözlük yazarlarının sabah kahvaltıları
yaz tatilinde isem mükellef bir sofra, yok eğitim-öğretim yılı açılmış ve sabahçı isem vah bana vahlar bana. öğrencilerden kalırsa kantinden bir kuru simit.
erkeklerin evlenmek istediği erkekte aradığı özellikler
yan dairemde oturup 28-35 yaşları arasında bekar ve karizmatik olması. yahu her oturduğum evin yan dairesinde beni saldıray abi moduna sokacak komşu mu denk gelir arkadaş!
azer bülbül
boşandığı eşi için -af buyrun- "ya gardaşım bir karının ayağı kokar mı?" şeklinde beyanatta bulunmuş idi sağlığında.
saçma nesneler
kanaatimce mutfak gereçleri bu konuda açık ara liderdir.
jargon
tdk'da "dar bir çevreye özgü dil, argo" olarak tanımlanmıştır.
sözlük yazarlarının en sevdiği abur cuburlar
tarçınlı, tereyağlı, fındıklı ince bir kurabiye ile yanında bir fincan filtre kahve. haa eğer malzemelerden biri eksik ise kabul etmeyerek bir dilim tarçınlı, havuçlu, cevizli kek ile bir kadeh roze şarap istirham edeceğim.
zaman makinesi
valla benzinle çalışırsa çok yakar yahu, türklere gelmez.
gece gece insanın moralini bozan şeyler
ilginçtir lakin tam bütün kişisel bakımımı bitirip huzurla uyuma gayesiyle yatağıma yöneldiğim sırada halının veya parkenin üzerinde gördüğüm toz, kıl ve dahi bunun gibi şeyler. toplamadan da uyunmuyor ki!
düğün günü misafirler için otobüs tutulması
eğer tutulmaz ise bazı muhitlerde son gün düğünlerin iptal olduğu; hasbelkader iptal olmamış ise iki taraf arasında ölüm küslüklerinin yaşandığı aşikardır.