8 mart dünya emekçi kadınlar günü

erkeklerin kadınları et parçası olarak görmekten vazgeçtiği tek günüdür.
bu yıl, daha trajik, ama daha örgütlü ve kararlı kadınlar tarafından kutlanacak bir gündür.
rte, yine kadın istismarından vurarak bugün bir nutuk atmıştır.
yine başörtüsünden ve kendilerinin her daim mazlum olduğundan lafa girmiş ve kadın hakları için mücadele eden herkese postasını koymuştur.
dinleyen sanır ki, son 10 yılda yaşanan kadın cinayetleri, kadını sosyal yaşamın gerisine iten politik açıklamalar ve idari işlemler, akp'nin değil de rus komünist partisinin hükümet ettiği dönemde yaşanmıştır...
kutlu, umutlu olsundur.

"mini etek giydiysen yollusun, dulsan aranıyosun, yalnız yaşıyosan ahlaksızsın, üniversitede sevgilinle elele dolaşıyosan namussuzsun, çalışıyosan işsiz erkeklerin hakkını yiyosun...
bizim nerde nasıl davranacağımızı her zaman bizden daha iyi bilirler. halbuki; biz mutfakta çocuklara yemek yaparken bomba attınız, yardım için el uzattık kolumuzu kestiniz, sattınız, dövdünüz, öldürdünüz. namus dediniz, vatan-millet dediniz, iktidar dediniz, kutsal dediniz devam ettiniz! artık yeter bizimle savaşmayın, kendinizle savaşmayın, savaşmayın!!!

nurgül yeşilçay

‪#‎8mart‬ ‪#‎womansday‬ ‪#‎dünyaemekçikadınlargünü‬"
kadınlar! kutlu olsun gününüz, her gününüz.
ne mutlu bir atatürk yetiştiren anamıza ...
tüm kadınların başta zübeyde anamızın dünya kadınlar günü kutlu olsun ...
(bkz: 8 mart dünya emekçi kadınlar günü )


kesinlikle her ideoloji vs saygım var ama bugün kadınların eyleminde abdullah öcalan'ın bayrağını görünce ne alaka oldum. kobane eylemi felan olsa neyse. sonuçta bugün dünya emekçi kadınlar günü idi. abdullah öcalan ne alaka yani.
birleşilip en yüksek çığlıklarla kutlamasını dilediğim gün. aynı onur yürüyüşlerinde olduğu gibi. tüm kadınlara kutlu olsun.
bugün kadın cinayetlerini durduracağız platformu olarak galatasaray lisesi önündeki oturma eylemi ile 8 marta kahkahalarımız, ıslıklarımız ve alkışlarımızla girdik.

yarın saat 13:00'da boşanmak istediği eşi tarafından öldürülen emine yaylanın katiline indirim uygulanmaması için kadınlar sakarya adliyesinde olacak.
19:00da fransız kültür merkezi önünde bütün kadınlar olarak buluşacağız.
yürüyüş sonrasında da 21:00da the mekan'da devam edeceğiz.(ben eder miyim bilmiyorum ama)


dileğim tacizlerin, tecavüzlerin, şiddetlerin, indirimlerin, eşitsizliklerin, ötekileştirmelerin olmadığı bir yeryüzü.

dünya emekçi kadınlar günü kutlu olsun.
yeni türkiye'nin aklı kara yöneticilerinin, utanmadan ve pişkince hakaret edip dalga geçmeye devam ettikleri bir gün.
izmir'deki afişlere, meydanlardaki emekçi analara posta koymaya devam ederken, geçmiş beyanları ve zihniyetlerinin politikaları ortadayken, hepsini inkar edercesine kendilerini kadın hakları savunucusu ilan etmeye utanmıyorlar.
utanmazlar; ama öğrenecekler!
dünyanın 30 ülkesinde ortak çalışma içine girilerek "8 martta dünyayı durduracağız" sloganlarıyla etkinlik hazırlıklarına tam gaz devam ediliyor. arjantin, avustralya, bolivya, brezilya, şili, kosta rika, çek cumhuriyeti, ekvador, ingiltere, fransa, almanya, guatemala, honduras, izlanda, kuzey irlanda, irlanda cumhuriyeti, israil, italya, meksika, nikaragua, peru, polonya, rusya, salvador, iskoçya, güney kore, isveç, togo, türkiye, uruguay ve abd'de etkinlikler düzenlenecek.

http://asdilgbti.ayisozluk.com/2017/03/0...
kadının en fazla ezildiği ülkeler arasındayız. kutlasak mı, bir iki satır bir şey mi karalasak bilemedim... susuyorum.
türkiye'de 8 mart dünya emekçi kadınlar günü ilk kez 1921 yılında "emekçi kadınlar günü" olarak kutlanmaya başlandı.
hala bayram gibi kutlayanlar var. kadınların neşeyle eğlenceyle kutladığı bir bayram günü değildir, 8 mart dünya kadınlar günü mücadeledir, direniştir ! kız çocuklarına prenses olmayı değil, hayata tutunmayı, güçlü olmayı, kendi kararlarını vermeyi öğretin...
yıl içinde en iyi hissettiğim gün. kadınlarla birlikte yürümek, bağırmak, birbirimizin varlığını hissetmek o kadar iyi geliyor ki. birbirimizden güç aldığımız, bilincimizde taşıdıklarımızı sorgulatan ve kadın olma bilincini kazandıran, kendi adımızı, adlarımızı koymaya cesaret ettiğimizi haykırdığımız gün. tek bir gün olmasından bir önemi yokmuş gibi görünebilir, kadınları metalaştıranların kullanmaya çalıştıkları bir gün olabilir ama gerçekten aylar sonra bile baktığında o güne dair fotoğraflara hissettirdiği güç ve dayanışma duygusu yeni dostluklara açılabiliyor, kadınlar arası ilişkiyi rekabetten birbirini anlamaya çevirebiliyor. umarım her sene gücümüz katlanarak artar. ayrıca kadınlar olarak şiddete karşı çıkan ve eşitliği savunan erkeklerin de 8 marta ortak olmak yerine ayrı yürüyüşler yapıp erkekliği sorgulamalarını bekliyoruz.
"biz (kadın) sizin (erkek) için değiliz" dediğimiz gün. hayatımızı geri alana dek, hayatın her alanını dönüştürene dek mücadelemiz sürecek.
  • /
  • 3