ablaların küçük kardeşlerine hitapları

bir ablam yok ama ablamdan daha yakın olan kuzenim var.
-mal
-aristo*
süper salak ve şaban'nın kısaltması olarak seşeban derdi bana küçükken. uymaz desem de yine beni deli edene kadar derdi bunu. ama bende boş durmazdım. bu anları biriktirip ortaokul ve lise döneminde okul arkadaşlarının arasında ona pakize derdim. halbuki değil ama huyum kurusun kısasa kısas. hatta beni çok kızdırdıysa halk arasında deli pakize diye seslenirdim. hasbam böyle seslenince de bakardı üstelik. yani bu uydurduğum adı benimsemişti garibim. az çektirmedim...

sonra ablam üni. kazandı ve bende peşinden aynı yerde liseyi kazandım ve beraber yaşadık. çocuklukta kedi köpek gibi yaşayan kardeşler sonra ev idaresi konsuunda iş başa düşünce mum gibi olduk.

(bkz: hey gidi günler)
kendimi bildim bileli keltoş der. sanırım süper öngörüsü ile beni saçımın döküleceği gerçeğine hazırlamaya çalıştı.
kuşum, kuzum, ablasının gülü, bebişim gibi hitaplarla başlayan kalabalık liste.
küçükken abdurrahman isimli komşumuzu aptaptu diyerek çağırmaya çalışmalarım sonucunda aile içinde bu şekilde anılıyorum yıllardır efendim! evet rezillique! ablam tarafından takılmış bir diğeri için;

(bkz: abdül)
ayı sözlük bayan yazarlarımızı ortaya çıkarmış başlıktır.

tüm liste incelemeye alınmıştır.
bir ara en yakin arkadaslarimdan biri lubunya ruhlu bi kadindi ve ablasiyla birbirlerine abla diye seslenirlerdi uzun uzun. aralarindaki yasla alakasiz, tamamen gettolasmis trans kulturune referanstan yani.
-aaaablaa!
-aaabla naber?

ayni kadin cevresindeki her insana da abla diye seslenirdi ara ara.
kigi. bir de ''biz seni sokakta bulduk, hiç sevmiyoruz aslında ve sadece acıdığımız için bakıyoruz'' derdi. *
evladım.
annem bile kursa ablama daha çok yakışıyor.
  • /
  • 2