alttaki yazara soracaklarım var

  • /
  • 137
düştüğünü söyleyenler var ama ben uygulamalardan kiminle sohbet edersem edeyim, sohbet bir türlü ilerlemiyor. hep benim zorlamamla ilerliyor ilerleyecekse ve ben de artık zorlamıyorum. o yüzden benim için hiçbir uygulama işe yaramıyor diyebilirim.

bugün bir haber okudum da merak ettim: adını hatırlamadığım bir yabancı üniversitede yapılan bir araştırma bekâr erkeklerin yatak çarşaflarını yılda 4 defa değiştirdiğine dair bir sonuç yayımlamış.*

peki, sen ne sıklıkta değiştiriyorsun nevresim takımlarını?
ben ayda iki kez değiştiririm mutlaka çarşafları. temizlik konusunda huysuzlugumun tuttuğu zamanlar oluyor böyle.

peki senin böyle takıntıların, huysuzlukların var mi alttaki yazar?
haftada bir ile görüyor ve arttırıyorum

ıstanbul'da pazar gününün haleti ruhiyesine uygun, sessiz sakin; keyifli kaliteli zaman geçirilebilecek bakir bir toprak parçası mevcut mudur?
evet, istanbul'da az da olsa böyle yerler var. sessiz ve sakin, insanlardan uzak...benim bildiğim bir kaç yer var ama keşfedilirse daha çok çıkacaktır.
alttaki yazar, hayatından memnun musun daha doğrusu mutlu musun?
hayat çok farklı kulvarlardan ilerliyor. kısmen memnun, kısmen huzursuz, kısmen berbat kısmen başarılı. genele vuracak olursak fena değil. sağlıklı sıhhatliyiz. her istediğimizi alacak kadar paramız yok ama kimseye de muhtaç değiliz. daha iyisi olabilirdi ama daha kötüsü de var. yani memnunum.


alttaki;
şimdiye kadar kaç kişiyle yattın?
ben sadece bir buçuk ay katlanabildim böyle bir ilişkiye. bana gitgide daha fazla bağlandığını söylediği an, daha fazla uzatmamam gerektiğini düşündüm. sabırlı biri değilim sanırım duygularımı gizleme konusunda.
o zaman alttaki arkadaş bir sinema ya da dizi dünyasında gerçekten yaşama şansı olsaydı hangi eseri ve karakteri seçerdi ya da kendi olarak mı dahil olmak isterdi? neden?
otomatik portakaldaki alex diyeyim ama nedenini inan ki bilmiyorum.
alttaki yazar;en son izlediğin film ve diziyi yazıp,görüşlerini de belirtirmisin?
en son kalp atisi dakikada 120yi izledim film 2 bucuk saatti ve ara verilmedi alt yazi okumaktan gozlerim sisti.ama film cok etkileyiciydi.lgbt bireylerin bi araya gelip tartisip gosterilerle hiv pozitif hastaligi icin farkindalik yaratmak icin cabalamalari cok guzeldi.
alttaki yazar sevmedigin biri senden hoslandigini soylese ne yaparsin
acayip bir tutkuyla sevdiğim birinden ayrılışımı sadece tek cümleyle yapabildiğim an ya da anlar. böyle şeylerde bayaa iyiyim. hiç arkama bakmadan yapabiliyorum. her neyse soruya gelecek olursak...
söyle bakalım alttaki yazar, burda yazmaya harcadığın enerji ile kitap yazıp hem ünlü olmak hem de para kazanmak istemez miydin?
hazır soru cevaplanmışken beleşe konup soruya geçeyim.hiç beğenmeyip yarıda çıktığın sinema filmi oldumu,olduysa hangisiydi?
akıllara ''ona göre yürüyecek galiba'' diye bir cümle kurdurtacak sorunun gelmesi.
alttaki yazara sorum : seyahat ettiğin yerlerden mutlaka burası görülmeli dediğin yerler nereler ?
çok fazla seyahat edemedim o yüzden cevabım tekdüze olacak ama çoruh nehrinin ıspirden yusufeli arasında aldığı yol görülmeli sarp kayalar ve o su sesi görülüp işitilmeli naçizane.
alttaki üyeye sorum ?

bu soruyu okuyunca aklına ilk gelen son zamanlarda yaşadığın en büyük mutluluk neydi ?
son çıktığım seyahat inanılmaz güzeldi. yeni insanlarla tanışmak, daha önce yürümediğim sokaklarda yürümek, farklı lezzetleri tatmak beni gerçekten mutlu etti.
alttaki yazar, son zamanlarda izlediğin en vurucu film veya dizi?
son zamanlarda izlediğim en vurucu film arrival sanırım. filmin genel kurgusu, olayların veriliş şekli ve karakterlerin özellikleri olayların geçtiği yerler kısaca tüm setting ve plot harikaydı bana göre. hem düşünsel hem de duygusal anlamda çok vurucu bir film olduğunu düşünüyorum.
alttaki yazar, birine hiç âşık oldun mu ve olduysan en son ne zaman âşık hissettin?
geçen sene oldum. onu gördüğüm her yerde ki sık karşılaşırdik, elektriklenmeler vücudum gerilir ve kaskatı olurdum. aşk mı bilmiyorum ama çok yoğun ve karmaşık hissediyordum. libido da tavan tabi. alttaki yazar, hep merak etmişimdir 2 kere başıma geldi, anlamadım soramadım da...şimdi konusurken, özellikle vücut çalışan arkadaşlarla neden eller sürekli siklerine gidiyor anlamadim. bu sık yaşanan bir durum mu refleks gibi yoksa başka bişey mi ima ediyorlar tam cozemedim. ne dersin sen?
testosteron androjenik yapılı bir hormondur. yani erkeğe erkeksi özelliklerini kazandırır. erkekler doğumdan hemen önce testosteron salgılamaya başlar ve bu hormon 15-20'li yaşlar arasında en üst limitine ulaşır. spor yapmak vücutta testosteron seviyesini artıran bir eylemdir. vücut çalışan arkadaşların ellerinin sikinde dolaşmasının nedeni de budur. (herhangi bir artistlik dahilinde mi olur bilemem). alttaki yazar, en sevdiğin koku ne diye sorsak ne dersin?
bu çok alanı olan bir konu. fakat bir vücutta en sevdiğim koku sanırsam soğuk ter, ama yorgunluktan ziyade heyecan teri. ama iş her alandaysa benim alanım yemek, ve yemek deyince aklıma o bisküvili pasta gelir.

alttaki yazar, sorum sana. nickin neden o? garip nickli birisi çıkması ihtimaline karşın hikaye okumayı severim.
çünkü eşşegin ziginden ötürü mehe mehe. şaka şaka, “tellak” yeterince açık ve sarih değil mi? tellak deyince aklına gelen ilk imaj ne? hah işte o beni tanımlıyor :)))

aşağıdaki yazara sorum şu: derin olan kuyu mu kısa olan ip mi? :))
önemli olan ipin uzunluğu değil işlevi...
çocuğun olsa sünnet yaptırır mısın alttaki yazar?
  • /
  • 137