ayı sözlük itiraf

  • /
  • 181
orgazm olunca gülüyorum.
zaman zaman yazarların kullanıcı adları başlıkların arasına düşüyor herkes birbirine iyi kötü birşeyler diyor yazıp çiziyor benim hakkımda kimsenin ne iyi ne kötü fikri yokmuş gibi ben saksı mıyım ne bu aymazlık kıracaksanız da rica ediyorum işaretli yerlerden kırın
yalnızım hep yalnızım. etrafımda bir tane eşcinsel yok kendimi türümün tek örneği gibi hissediyorum. izmir'de lgbt temalı tiyatro gösterileri hazırlayan bir gruba mesaj attım 40 yıla bir cesaret gelmişti. evet ya da hayır demeleri yeterliydi, cevap dahi vermediler. zaten ne zaman bir cesaret gelse açılma girişiminde bulunsam hep hazin bir son. bir kişi dahi olmaz mı insanın etrafında, bu hayat hep böyle yalnız mı devam edecek? merak ediyorum bu yalnızlık ne zaman bitecek?
belki alternatif bir evrende ben de mutluyumdur.
bir süre önce arkadaşıma bir doğum günü sürprizi yaptık ve ona en mutlu anının ne zaman olduğunu sorduğumda bana "bugün" diye cevap vermesi bütün bir haftanın koşturmacasına değdiğini hissettirdi. benimle geçirdiği ilk doğum günü ve benim ona dair olan ilk doğum günü emeğimdi. gözlerinde emeğimden doğan o mutluluğu gördüm. o masada benden daha çok gururlanan biri olamazdı. doğum gününe birkaç gün kala başımıza gelen aksiliklerin sebep olduğu stres yüzünden gecenin sonunda en yorgun insan bendim ama memnundum. iyi ki doğdun güzel kadın.
isim ve yüz hafızam iyidir, özellikle de izlediğim dizi-film olsun epey aklımda kalır oyuncular. son zamanlarda, ara ara, birine bir filmdeki x aktöründen bahsedecek/örnek verecekken bir anda ilk adı ya da tipi ona benzer gay porno yıldızı ismi dilime gelmeye başladı, son dakikada kurtarıyorum. hadi bakalım.
devamlı bir müşterimiz var karşı apartmanda oturuyo 50li yaşlarında kafadan kırık azcık. geçen geldi sizin çamaşır suyu çok bozdu çok dedi. yanımda da müdür var anlamadık başta ne diyor bu yine hangi dünyada diye düşünüyoruz. geçen aldım tuvalete döktüm hiç temizlemedi koku bile yok ya çamaşır suyu, çamaşır suyu kokmuyo dedi. lan turp gibi kızardım gülemiyorum da abi sebebi neydi ki manyak mısın sen evde çamaşır suyu mu kokluyorsun nasıl bir fetiş boyutundasın dicem diyemiyorum.

yine bayadır oluyor sabah cuma açılışında müşterinin biri sensödin diş macununu gözüme sokar gibi uzattı. bu bozuk baksana mavi mavi şeyler. aha bu fişi gutusunu attım ben dedi. mavi jel olm o anlamazsın sen diyemedim tabi. biraz bekleyin alıcam iadenizi diye geçiştirdim adam öyle boşboş durcağınıza içini gontrol edin dedi aaslkdjdsklfj dedim abi gıda değil ki bu ağız kısmında koruyucu folyo var, olsun azımıza sürürüz ahahaa lan krize girdim be. bs geldi fermuar bu ne burda dedi dedim böyle böyle bilmediği şeyleri ağzına ne sürüyomuş o da dedi aslkdjaksd koptum yav. her gün bir ekşın yaşıyorum şube de zaten.
gerçekler değerini o kadar kaybetti ki hiç düşünmeden yalan söyleyebiliyorum, çünkü kimsenin umrunda değil. her şey sahte.
az önce bi sıçtım ki o ne öyle. içim ekşimiş. ekşi ekşi koktu şerefsizim.
oyundaki bir afişe eşcinsel erkek aşkını belirten bir resim eklemeyi düşünüyorum ama google siler mi karar veremedim sözlük. acaba eklemeli miyim?
allahtan şu zamane sözlük temasını kullanıyorum da, tüm anlamsız ve eksi oylarımın sahiplerini görebiliyorum..

teşekkürler panda teşekkürler dark bear
öyle bir yerde oturuyorum ki her gün sela veriliyor. jaws filmi gibi her gün biri gidiyor tövbe tövbe.
duamın bu kadar çabuk işleme konulması ve olumlu yanıtlanması beni aşırı mesut etti teşekkürler kozmos
bu aralar normal ve anormali ayırt edememeye başladım. kendi doğrularımı oluşturamıyorum bir şeyden pişman oluyosam bunun nedenini bile bilmiyorum. üzgünüm ama neye üzüldüğümün bile farkında değilim
fındık yiyordum, kıracaktan fırlayan fındık kabuğu baş parmağımı kesti. hemen başladım, acısa da öldürmez, i'm a survivor i'm not gonna give up şeklinde kırmaya devam etmeye. ama acıyor kahretsin ühühü.
fun fact: hepinizden nefret ediyorum.
küçükken anneannemi severdim. şimdi bile sevmiyorum diyemem. birkaç yıl önce yaptıkları yüzünden onu uzun bir süre görmek istemedim ve görmedim de. gecen yıl ise onu içimde affettim ve fazla ömrünün kalmadığı düşüncesi yüzünden onu tekrardan ziyaret etmeye başladım. şu sıralar durumu giderek kötüleşiyor ve içimde bir ses onu bu yıl kaybedeceğimizi söylüyor. onu rüyalarımda zayıflamış ve kötü görmem de hayra alamet değil. böyle şeyleri rüyalarımda görmem bir şeylerin yaklaştığının habercisi. annem ve dedem adına üzgünüm. zaten hep böyle olmaz mı ama. kalanlar için üzülünmez mi hep.
saçımı kısacık kestirmek istiyorum ama boyum öküz gibi uzun olduğu için leylek gibi gezcem ortada biliyorum. minyon tipli olmayı hiç bu kadar istememiştim ühü
her zaman bir kıyaslama ya da yerme, kötüleme, karalama içine sokulan izmiri ve izmr insanını gerçekten seviyorum. izmirli olduğu içinde ekstra gururluyum. çoğu zaman bunun karşılaştırmasını kendi içimde yaptım. "acaba fazla mı abartılıyor bu şehir?", "acaba, gereksiz yere mi göklere çıkarılıp övgüyle bahsediliyor" diye çok çelişkilere düştüm. fakat yok, bugün ciddi anlamda buna karar verdim. bu şehir cidden farklı, insanı, insanının başka bir yabancı ile diyaloğu, samimiyeti her şeyi ile diğer gittiğim * ile kıyasladığımda da fark çok büyük. izmir için söylenen ne kadar söz varsa, hepsini hakediyor.
yüreğime sağlık
kurban olsunlar lan
  • /
  • 181