ayı sözlük itiraf
dün hornetten biri yazdı. halen okunmayı bekleyen 190 civarı mesaj var. ama nedense bu elemana yanıt vermek istedim. sohbeti güzeldi. sonra yüzünü gösteren foto attı hiç beğenmedim ama bunu dile getiremedim. boyu 2 metre falan olduğu için beni kısa buldu ve o da beni beğenmedi haliyle. kendi boyunda birini arıyormuş. dedim profılimde boy kılo yazılı eee yazmayaydın madem. ama yine sakince dedim. reddedilmek bazen çok güzel ya kırıcı olmadan her şeyi yola koyuyor.
dipnot: yalnız şu var bu eleman boyu posu siktir edip bir kaç gün sonra yine bana yazacak. çünkü hep öyle olur. normalde ağzına sıçmam lazım ama öyle yapmacağım. kestirmeden blockarım geçer gider.
psikozda olduğumu düşünüyorum ve birlikte çalıştığım insanın benden hoşlandığını düşünüyorum...bunların hepsi yalan!!!
adamın birisi growlr'da, "amerika'ya gel, evlenelim" dedi. ay keşke gitsem. tatlı da bi şey ha. bear kocam olurdu ne güzel.
keşke memur olsaydım tayinimi sinop'a isterdim. lan ne güzel yerler oralar hep.
kimseler bilmiyor teyze oğlu, bir tek sen biliyorsun aramızda olanları ve hala aklımdan çıkaramıyorum.
libidomu kaybettim galiba sözlük...
*
mersin kurdali koop şöförlerinden birine aşık oldum kaç gündür adam hangi hatta çalışıyorsa farketmeksizin o dolmuşa biniyorum en son eve 1:30 dakika yürüdüm ama ne ismini ögrenebildim nede face/twitter/instagram stalklarımdan sonuç alabildim yardımcı olabilecek birileri olsa ne güzel olurdu be sözlük valla bu sefer niyetim ciddi evlilik falan filan işte =)
kimseyi sevmeyin lan.
seviyorsunuz götleri kalkıyor insanların. unutmayın umursamaz olduğunuz zaman mutlu olacaksınız. önemli olan çok arkadaşınız olsun. birlikte kahve için eğlenin, aşk yalandır. yapmayın etmeyin.
avukat bir arkadaşım var. tanışalı çok olmadı bir sene filan. eşcinsel değil beni de bilmiyor tabi. bir gün oturuyoruz bu geldi. yanında da çocukluk arkadaşıymış bir eleman. aman yarabbi böyle bir şey yok. bir insan böyle mi tatlı olur. yumuç yumuç gözlü, kocaman yanaklı biri. sessiz de biri. her neyse ben çok konuşamadım. hoşlandığım biri olunca o ortamda biraz geri zekalı gibi davranıyorum. facebook'tan resimlerine filan bakmıştım ama daha görüşmemiştik. demin aklıma geldi. bi bakayım resimlerine dedim. iş bu ya aklımdan da geçti ya zayıflamışsa diye ki zayıflamış. sağlığı açısından sevindim ama o güzel yüzün artık olmaması moralimi bozdu. yakışıklı olmuş yine ama o güzelim panda nerdee.
başlıktan bir özet burada;
http://ayisozluk.com/lnk/a493de
kadınların kolundaki kıldan ben de acayip tiksiniyorum. bir de bıyıklarını almayanlar var.
burak özçivit kadar bıyık yapmalarına az kalmıştır. yapmayın gözünüzü seveyim.
geleceğe dair inanılmaz bir korkum var ya.
tam umudumu kestiğim anda bir umut ışığı beliriyor yerimde durup bana gelmesini beklemek yerine hemen ışığa doğru koşuyorum.yaklaşınca çok geçmeden herşeyin bir yanılsamadan ibaret olduğunu farkediyorum. hemen harekete geçtiğim için kendime biraz kızsamda en azından elimden geleni yaptığımı bilerek içim rahat bir şekilde yaşıyorum.
iki gece önce rüyamda yılan ve muz gördüm. biri gelen kısmet diğeri giden kısmet imiş. hep eşitlik hali hep ne kar ne zarar, bu döngü keşke değişse. ühü.
kimseyi sevememek bitik bir duygu değilmiş aslında.yalnızlık en erdemli yaşam biçimi...en sevdikleriniz en büyük hatalarınız olduğunda - sürekli kazıklar silsilesi altında kaldıysanız sadece allah'a dönüyorsunuz yüzünüzü ve tek mutluluk bu yolda.son iki haftadır çok mutluyum sözlük...entrylerinizden öpüyorum ^^
ben onu hiç unutmamıştım. o da beni unutmamış. dün gece tesadüfen karşılaştık. aradan geçen çok uzun yıllara, ikimizin de hayatına girip çıkan o kadar çok insana rağmen, o aşk, o tutku, o heyecan hiç bitmemiş ikimizde de. ilk defa dokunduğum erkeğe tekrar dokundum, ilk öptüğüm erkeği tekrar öptüm yıllar sonra, ilk öpüşmenin heyecanlıyla.
hiç ummazdım tekrar bu kadar heyecanlanacağımı. sebepsiz değilmiş son aylarda tekrar tekrar aklıma gelişi, tekrar yıllanmış fotoğraflara bakıp bakıp içlenmek. ikimiz de birbirimize baka kaldık. zaman, uzam yıkıldı gitti bir anda. evrende sadece ikimiz var gibiydik. öylece bakıştık sadece. hep sevişecekmiş gibi bakardık birbirimize. yine öyle baktık. bir cesaret yanına gidip 'merhaba. sen h....'sın değil mi?' dedim sadece. gülümsedi, gözleri yaşardı. ağlamadı da, gülmedi de. sadece sarıldı. boynumdan öptü, kokladı. sanırım hayatımın en güzel ve heyecanlı anını yaşadım tekrar aynı kişiyle. bir daha birbirimizi kaybetmemek için telaşla sarıldık birbirimize.
daha ilk gündeyiz ve ayrı şehirlerdeyiz. ama o başlamış bile planlara. geleceğimizi beraber geçirme planlarına.
çok mutlu ve heyecanlıyız sözlük.
200 tllik kira parasını kaybettiği için saatlerdir ağlayan simitçi amcayla konuşurken mahvoldum. kendim de dahil hepimizin allah belasını versin
çok kilo aldım yememem lazım
arkadaşlar bana köprüyü geçmeden önce de ayı diyebilirsiniz!