ayı sözlük itiraf

  • /
  • 181
sadece üç gün ya, sadece üç! bu kadar kısa zamanda bu kadar fazla hoşlanmam nasıl mümkün oluyor anlayamıyorum. sanırım hep beklediğim şeydi, uzun zaman olmuştu gerçekten karşılıklı kendinden emin bir şeyler hissetmeyeli. göğüs kafesimde değil kelebekler, uçan dinozorlar var. neyse çok uzatmayayım nazar deyiyo ayıqsss*
sitedeki bazı erkeklere bakıp mastürbasyon yapıyorum. *
zaten bir sevgilin varken bana niye yazıyorsun ki? pufff, yine hüsran...
kafam o kadar karışık ki ne düşündüğümü bile bilmiyorum. sadece öylece duruyorum ve olaylar etrafımda gelişiyor gibi.
insanların ciğerini biliyorum ama bu bana hiçbir şey kazandırmadığı gibi erken yaşta çok zaman kaybettirdi ve çok da insan.
dün o kadar öpüşmeyecektim boğazım ağrıyor..
kimse benim her şeyim olamamıştı bu zamana kadar sonra sen çıktın karşıma
nefretle özlemek arasında gidip geliyorum
mor ruj sürüp yetmeyip öpüşüp o da yetmeyip bütün gün hardcore sevişmiş gibi dolaşmak o ağızla. cidden hardcoredu...
son yaşama enerjimi kodladığım oyuna harcıyorum. eğer oyun, enerjimi düzeltmezse galiba intihar edeceğim.
bazen canım sıkılınca emo repi dinleyip kendimden geçiyorum! o bağır deşici nameler hayata şükretmekle kahretmek arasında bir yerde tutuyor beni...
az önce derste ayı sözlükte gezinirken hoca beni sınıftan attı. şimdi müzik dinleyip kahvemi yudumlarken entryleri okuyabilecegim, tesekkurler!
sırf keyfine işe gitmemek için bugün ortalama yarım saat uğraştım. senelerdir fütürsuzca asılan başhemşirenin ısrarlı çayını içip 3 günlük raporu alıp çıktım. amacım 10 gün idi ama eksik olan başhekim vs vs yüzünden 3 günle sınırlı kaldı, ama kararlıyım diğer hafta da işe gitmeyeceğim. çok gerginim bu sıra, net.

ve umarım uzun zamandır bekleyen tüm işlerimi halledebilirim.
bir ara başka sözlüklerde deli gibi yazarken, artık hiç yazasım yok.

onu unutamıyorum.

ciddi başlıklara da yazabilirim. ama hiç mecalim yok.
hetero erkeklerin iltifatlarindan ve yavşamalarindan sıkıldım, hayir gay arkadaslar bu kadar yapmiyor. sen hetero degilmisin kardeş ne iş deyince sen aklımı celiyosun demez mi! once bir ne oldugunuza karar verin sonra arkadaslimiza devam ederiz diyorum, herkesten suphe eder oldum. uzgunum sozluk...
bir daha tanga giymeyeceğim.
bilmem kaçıncı izleyişimdi zenne filmini, fakat bu izleyişimde üstünde durmadığım bir ayrıntı halen daha beni etkileyebiliyor.sezen aksu’nun kaçak şarkısının başladığı yer. ahmet’in, daniel ile yepyeni, tabir-i caizse bembeyaz hayata başlayamaması, çocuksuluğu, şarkıda geçen “bu şehirde buldum buğday ellerini. bu şehirde sevdim badem dillerini.” sözleri yinelendikçe, kendimi ahmet’in yerine koyuyor, ertelenen, geç kaldığım mutluluğu tam yaşayacakken öldürüldüğüm, bu topluma, aileme karşı sorumluluklarımı bir kenara bırakıp kendimi tam yaşayacakken bundan mahrum bırakıldığımı hatırlıyor ve içime acısı çok fazla geçiyor. lanetliyor ve öfkeleniyorum bu kendini “temiz” sanan toplumu. ne kadar da film olsa da, yaşananlar apaçık bir “gerçekler” filmi. ahmet; ne kadar tanışamamış olsak da, senin için acı duyan, seni anımsayan birileri var, adaleti arayan birileri var. bunu sana söylemek istemezdim ahmet, baban halen daha bulunamadı. huzur içinde uyu ne olur!
ya medcezir dizisi başladığında ben üniversite son sınıftaydım ya of! resmen şu an [email protected]'um ya! yaşlandım amk!
bir daddy ile mesajlaşıyorum. ama çok korkuyorum ya kıro çıkarsa diye. adam öyle biri ki, sanki çift kişilikli. bazı fotolarına bakınca "bu kıro lan" dersin, bazılarına bakınca da "oha ne kadar entel" dersin. korkuyorum ama sürekli mesaj atıyorum, kaçırmak istemiyorum bu adamı. ama kıro çıkmasın lütfen.
sözlükten birisine aşığım sırılsıklam.*
  • /
  • 181