bisiklet

şeytan arabası olarak bilinir. bir çocukluk hayalidir. başarılı karnelerin en güzel hediyelerinden bir tanesidir.
şehirli versiyonunun spinningle hayat bulduğu götürgeç.
mor ve ötesi dinleyen biri değilimdir. ama şöyle bir gerçek var ki: muazzam bir şarkı yapmışlar. klibin de hakkını vermekte yarar var.

"biraz şans ve bir bisiklet
kim tutunmuş zamana?
pişman değilim asla"

mis gibi şarkı vesselam.
tek tük yapabildiğim spor aktivitelerinden birisi yaz gelse de doya doya binsem bisikletime... en büyük isteklerimden birisi de 2 kişilik versiyonlarında ada turu atmak...
topak ın aleti * * kullanmayı bilmediğim ama öğrenmek için can attığımdır
eskiden adı velespittir.italyan kökenli bir kelimedir kendileri.pedalları ön tekerlekte olan türlerine deniliyormuş. -muş diyorum çünkü 1800 lü yıllardaki türleridir zira .hatta bazı yaşlı dedeler hala veselpit derler çukurovada
çocukken katledilen hayalimdi...
trafiğe takılmadan etrafı seyredebileceğimiz,rüzgarı hissedebileceğimiz, motorlu araçlarla giderken kaçırdığımız şehrin küçük süprizlerini yakalaybileceğimiz, sürerken kalori yakabileceğimiz, gitgide kendi yoluna sahip olan, olmasa da şerit kaplayan,türklerden gürkan gençin ipek yolunu geçtiği, vücudumda dövmesini taşıyacak kadar severek kullandığım ve etrafımdaki herkese zorla aldırdığım çevreci araç.
next bike bisiklet kiralama noktaları çok da güzelmiş, bisiklet özlemini gidermek için birebir. kaç yıldır binmediğimi fark ettim bugün. ağlayacak oldum çocukluk günlerim geldi aklıma. vay amk dediğim bir an dahaydı. ne zaman büyüdük biz? vay amk
sürmeyi ilk öğrendiğimde unuttuğum araç .* * ama ikinci kez öğrendim ve daha da unutmadım
geçen yaz dönemi boyunca neredeyse her gün inciraltı - konak - alsancak * sahili boyunca sürdüğüm, üzerindeyken bir kısım özgürlük hissini tattığım eski adıyla velespit. insanı sakinleştiren bir etkisi olduğu su götürmek bir gerçek.

şehir hayatına uyum sağlama konusunda çok anlayışlı gel gelelim ki, şehir buna alışkın değil. şehir içinde trafiğin olduğu yer de sürmeye kalkmak büyük risk; sana yol vermeyen, senin arkandan laf söyleyen sürücüler mi dersin, ceza yazan trafik polisleri mi * yoksa şehir içinde sana ayrılan bisiklet sürüşü yapabileceğin yerlerde araba park eden mi dersin, saymakla bitmez.
komünist bir taşıt .bazen kendini taşıtan taşıt .candır *
iki tekerlekli özgürlük, huzur, spor ve ulaşım aracı. bağımlılık yapıcı özelliği de vardır.

bisiklet yolunda hipnoz olmuşçasına yürüyen yayalara edeceğiniz mini küfürlere rağmen, genellikle yüzünüzde sırıtmaya sebep olacak işe yarar oyuncak.

istanbul'da kullanması en keyifli yol ise kadıköy yoğurtçu parkından başlayıp caddebostan-bostancı üzerinden tuzla'ya kadar devam eden sahil yoludur. * *
çanakkale'de bütün şehitlikleri gezerken kullandığımdan mütevelli yaklaşık 2 gün boyunca kıçımın üstüne oturamamama neden olan, severek kullandığım, sevimli araç.
ayrıca lisedeki feminist bir kadın hocamızın sürekli söylediği bir sözde geçen araç.
"bir balığın bisiklete ne kadar ihtiyacı varsa, bir kadının da bir erkeğe o kadar ihtiyacı vardır."