eski sevgilinin ünlü olması

ondan bi'haber yaşamak için, ününü neye borçluysa o işten uzak kalmayı gerektirendir.
isterdim müzisyen/şarkıcı bir sevgilim olsun, konserlere bedava götürsün, ortamlara soksun... ama olmadı...
sevgili olmasakta bir müddet görüştüğüm biri vardı. daha yeni yeni adı duyulmaya başlamış yeni yeni magazin dünyasına giriş yapmıştı. ilk başlarda herşey iyiyken o zamanlar oynadığı dizinin iyi reyting * almasıyla beraber görüşememeye başlamıştık. gazetelerde genç kız hayranlarına yönelik açıklamalarında ulan acaba bana mı diyor dediğini duyar gibi oluyordum * yaklaşık 2 sene iyi kötü görüştük ve belli bir yerde tıkandık. şimdi oynadığı diziye bakıyorumda hala o ilk meşhur olma halinde ki gibi ürkek geliyor. başarısı ister istemez mutlu ediyor. kötü ayrılmadığımız için hala arar sorarız birbirimizi hatta mevduatını bizim bankada değerlendirir ama zordur ünlü biri ile birşeyler yaşamak paylaşmak...
tüh gitti gül gibi herif denecek durumdur.
geçmişte bir adet internet ünlüsü sevgilim vardı. bunlardaki özgüvenden korkmak gerek cidden.
bu sayılır mı?

rezalet bir durum. tecrübeyle sabittir!
ünlü olmak isteyen bir eski sevgilim var ki neden ünlü olmak istediğini bir türlü anlayamadım. gittiğin her yerde izlenilme duygusunu taşımanın kime ne faydası var çözemedim, hele ki halktan saklamak durumunda olduğun bir sevgilin varsa. o da ünlü olmanın neden benim hoşuma gitmediğini anlayamadı. anlaşamadık vesselam. ünlü olsa fark edemem heralde, tanımıyorum yeni ünlüleri.
eski sevgilim bir dönem galatasarayda basketbolcuydu. türkiyede bayan basketboluna katkısı çoktu itin.. (bkz: babayla sevgilinin maçını izleme eylemi)
olumsuz yan etkileri olabilecek durum. mesela düşünsene eski sevgilin bir şarkıcı ve bir sonraki şarkısının sözlerinde sana sayıp sövüyor. bir de bu şarkı çok tutuyor, herkesin dilinde falan. evlerden ırak valla.

(bkz: demet akalın ın eski sevgilisi olmak)
"biz "bununla" az aşna fişna yapmamıştık, demek benden sonra başkalarıyla da çok aşna fişna yapmış. helal olsun denilecek" andır.
insanın çükünde keramet aramasına sebep olur, artık tazecik gençleri ünlü yapmak vaadi ile yataktan geçirmeye meyilli bir seksist menejerimiz olmuştur...

ünlü sevgilinin eskisi olmak gibi boktan bir şeydir.
ünlüye doğru yol alanları da var, ya da ünlü olma potansiyeline sahip olana yönelenleri.


sağlam küfür, bana zaten hayrı dokunmazdı, aman iyi oldu, başını yer onun da diyoruz ve uzaklaşıyoruz konudan.
garip bir his.. insanın içini garip bir şekilde parçalıyor...

"hiçbir neden yokken,ya da biz bilmezken tepemiz atmış ve konuşmuşuzdur... "

bugün sırf evimde ses olsun diye, izlemediğim halde açtığım televizyondan gelen ses tonu öyle tanıdık geldi ki, ne kadar özlediğimi farkettim o güven veren,güzel ses tonunu..hasretle ve heyecanla birdenbire döndüm ekrana...

ve evet özlediğim sesin sahibi,eski sevgilimdi bu...bir tv dizisinde oynamaya başlamış...

geçen birkaç yıl öyle yaramış ki, zaten çok yakışıklıydı daha bir yakışıklılaşmış...sevgili olduğumuz süreçte, fazla kilolarını atmaya çalışıyordu,ne kavgalar ederdim kilo vermesi için...fazla bir kilosu yoktu,bir 10 kg fazlası vardı,aslında benim bitmek bilmeyen kavgalarım değil meslek gereği kilo vermesi gerektiğinden,deli gibi diyet yapardı..asla veremedi benle sevgili olduğu süre boyunca..ulan bee adam,benden ayrılmayı mı bekledin? sevgili olduğumuz süreçte devlet tiyatrolarındaydı..sonra haberini almıştım bir şekilde..tiyatro oyunlarına ara vermiş,televizyona yönelecekmiş diye...konuşamadık o arada,birazda bilirsiniz,eski sevgililer ile iletişimde kalmak,kasıyor insanı...

"onca neden varken ve tam sırası gelmişken,hiçbir şey yapmamış ve susmuşuzdur... "

deli bir adamdı,benden küçüktü ama kafa yapısıyla,bana 10 basardı..birkaç mahalle üzerimde otururdu...bazı geceler evde sıkılıp,sabaha karşı buluşup, sokaklarda dolaşmaya,parklarda içmeye çıktığımızda beni dudağımdan falan öpmeye çalışırdı muzipce...içip içip,parklardaki ağaç diplerine yanyana işeyip,pipi boylarımızı kıyaslayıp,deli gibi eğlenirdik...en sevdiğimiz,ermeni türkülerini söylerdi parklarda,çok güzeldi sesi... bazen de bunun provaları sabaha kadar sürdüğünden,buluşmaya pek vakit kalmazdı..hep şafak sökmeden önce evimden gelip mahallenin parkında buluştuğumuzda, before the down şarkısını söylerdi..gençtik tabi bizde bir zamanlar...

"meet me after dark again and ı'll hold you(karanlıktan sonra gene buluşalım,sana sarılacağım)
ı am nothing more than to see you there (seni orada görmekten fazla bir şey değilim) " * *

güzel zamanlarmış...kendimizi en yalnız ve güçsüz hissettiğimizde,böyle heyecanlardan güç alıp,hayata meydan okurmuşuz...


"aynı anda aynı sessiz geceye doğru,içim sıkılıyor demişizdir..aynı sabaha uyanırken,kimbilir..aynı düşü görmüşüzdür olamaz mı?olabilir."

eylül akşamı bizim şarkımızdı, ama o zamanlar bu şarkı o kadar ortam kaşarı olmamıştı,çünkü daha bu şarkıyı ortam kaşarı yapan aşk tesadüfleri sever filmi yapılmamıştı...bizim şarkımızdı çünkü şarkının hikayesi ile çok örtüşürdü bizim hikayemiz...yıllardır aynı mahallelerde oturduğumuz halde,birbirimizi çok sonra, bambaşka bir ortamda tanımıştık...

"onca yıl sen burada, onca yıl ben burada..yollarımız hiç kesişmemiş...şu eylül akşamı dışında.."

sonra işte mutlusunuzdur...deliler gibi eğleniyrsiniz...mesela güzel bir tiyatro oyunu izledikten sonra,o oyunun başrolünü oynayan kişi sevgiliniz,geceleri seviştiğiniz adam..seyirciyi selamlarken acıklı bir oyun sonrası,size göz kırpar dalga geçercesine,gözlerinizin ıslaklığını farkedip...ayakta alkışlıyorsunuz deli gibi sevgilinizi, gözleriniz doluyken..ay hava atmak istiyorum hepinize,şu an bu ayakta ağlayarak alkışladığınız adam varya,benim sevgilim anacım demek istersiniz tüm seyircilere...hem de biz meğerse yıllardır aynı mahallede oturuyormuşuz,haberimiz yokmuş...

"belki benim kağıt param,bir şekilde, döne dolaşa senin cebine girmiştir..olamaz mı,olabilir..."

sonra zaman geçer...ayrılırsınız bazı nedenlerden dolayı...her şey yalan olup gider...aman neler yalan olmuş bu hayatta be hacı,bu da olsun...kazanç sandıklarımızın önemi ne ki, kaybettiklerimizin bir önemi olsun?

ayy psk3 şu an ferdi tayfur filmlerindeki, ferdi tayfuru fakirken terkedip zengin kocaya kaçıp,sonra ferdi tayfur parayı bulduktan sonra ona tekrar aşık olan banu alkan kadar kaltak,kahpe ve samimiyetsiz görünüyorsun diyebilirsiniz anacım ama valla alakası yok, sadece insan garipsiyor geçmişi..şu an asla sevgili olmayı istemem onunla yeniden ama hani nebilim bir şekilde gururlandım eski sevgilimi bir dizide oynadığını görünce..eminim çok çok daha ünlenecek,çünkü o potansiyel onda fazlasıyla var..herkes mutlu olsun anacım,herkesi seviyorum...
gencken neil tennant'in kel olmadan onceki berberiyle beraber olmustum, sayilir mi. of tamam, beraber oldum derken bira ictik sadece. bir unluyle sevgili olmaya en yaklastigim an. sayiliyor, de mi?
muratli ilcesinin ulku ocaklari baskaniyla bir tarihte, ifsa olmasin, asna fisna, fakbadiydik, turkiye'ye donmemi beklerdi, belki bu sayilir? olmaz mi?
yüzsüz gold digger kızlar için biçilmez kaftan olan durumdur