ekşi’de okumuştum, bir insanın kendine yapabileceği en büyük iyilik, gerçekleşmesi başkalarına bağlı olan hayaller kurmamaktır. bir bu, bir de beklentiyi minimuma indirince, hayal kırıklıkları da biraz da olsa azalmış oluyor.

minibüste sadece iki yolcu varken minibüscünün yolu kısaltmak adına "üst yol var mı"sorusuna iki yolcunun da "evet"demesidir.

yakın bir zaman diliminde tekrar deneyimledim umarım son olur. bize de yazık lan allahsızlar.

sıçarken tuvalet kağıdının bittiğini gördüğünüz anda bir hayal kırıklığıdır.*

arkadaş kalalım lafını duydugumuz anda beynimize yansıyan duruma denir..

evde yalnız kalacağını düşünüp plan üstüne plan yaptığın gün uyandığında anneni evde bulmaktır hayal kırıklığı. iki koliye mal olur insana.

hayattır aslında...
en basit, en yalın ve yakın haliyle hayattır.

hayallerim kırıldı demeli insan. her kırıklık daha güzel bir hayale el sallar aslında.

çocukların hayal kırıklığı olmaz. onların içi tertemiz.
sadece kahramanları olur. babası mesela. belki de ağabeyi. bilinmez. çocuk kendi kahramanını kendi belirler.

büyüyünce kahramanını sen belirlemezsin. o gelir ve ayırdığın tahta oturur. sen dur desen bile eğer yazıyorsa kaderinde oturacaktır oraya.
git dersin, istemiyorum dersin. olmaz. gitmez. temelli kalmaya geldiğini söyler. inanmazsın.
inanırsın.
inandığın an hayal kırıklığına açarsın avuçlarını. bir kıyıdan ya da çocukluğundaki çeşmelerden akan su gibi hayal kırıklığı akar ellerine.

aslında insanlar seni hayal kırıklığına uğratmıyor. sadece sen, yanlış insanlar üzerinde hayal kuruyorsun..

gelip geçici bir durumdur. moraller bozulmasın *

evet..hayat dair en çok yasadığımız duygulardan birisi ne yazıkki..beklentilerin karşılanmamsı ile ilgiliyada aza kanaat etmemeklemi diyelım..sebebı ne olursa olsun kötü sonucta...

uzun zamandır şu şarkıdaki kadar güzel anlatıldığını görmemiştim.*

fesateen - mashrou leila

umduğun hayalini kurduğun şeylerin gerçekleşmemesi anında yaşanabileceği gibi, asla olmayacağını düşündüğün bir olayın gerçekleşmesiyle de olabilen durum. yani insan olarak beklentisi hep var bir yaradılışa sahip olduğumuzdan başımıza bir çok durumda gelebilecek üzücü olay.

aşık olduğunuz kişinin aslında o aşık olduğunuz özelliklerini kaybetmesiyle, hatta o özelliklere hiç sahip olmadığını sadece olmuş gibi davrandığını anladıktan sonra yaşayacağınız duygudur.

sınavdan alınan düşük nottur.

fazla mi ustune dusuyorum fazla mi baglaniyorum bi anda anlamadigimdan cogu zaman olan sey. ama suc sadece bende degil ki karsi tarafta o isigi yakmasin ozaman.

ailenden siktir yediğinde ne yapacağını bilemediğin ana denir.

sahici olur hayal kırıklığı.

sözlük anlamı olarak bakarsak ne hayaller ne de bu hayallerin kırıklığı elle tutulmaz. dünyada herhangi bir yer kaplamaz.

gözle görülür ama..

üç yaşındaki bir çocuk sabahları mutlu uyanır. o yüzden o güneşin yeni doğduğu zaman diliminde gülücükler saçarak bağırabilir. sen bağıramazsın. sen o kadar erken uyandığın için,
uyandırıldığın için mutsuz olursun. öyle ya hayal kırıklıkların var senin.

kırıklarını tamir edebilir misin? belli olur mu yapıştırıldığı?

hayal kırıklıkları mutlulukla orantılanır belki de. paradoks hesabı ha?

ne kadar mutlu olmaya çalışırsan o kadar kırılır hayallerin..

hayallerini ne kadar korursan mutluluğu o kadar küstürürsün kendine...

uzun bir sessizlik sonrası ne bulursan içiyorsun *, dinleyebileceğin en depresif şarkıları dinleyip sabahlara kadar ağlıyorsun * ve sabaha bir şeyin kalmadığı durumdur.

günlerce haftalarca yazışıldıktan sonra adamın buluşmaya gelmemesi, aramaması, ya da aletinin küçük çıkması gibi durumların bünyede yarattığı "hmmm" duygusu.