karpuzlar oldu mu, bostanları doldurdu mu diye diye yazı iple çeken ve bir oturuşta tek yumruğuyla kırdığı karpuzu kabuğu mabuğu hak getire bütün bütün yediğini dile getirerek hızlı kilo almanın püf noktaalrı hakkında zirveye katılan yazarları bilgilendirmiştir. sürekli kikirdeyen, dokunsan gülen, konuşsan gülen, baksan gülen, ancak ağzı karpuzla doldurulduğunda dişlerini görmeyi başaramayacağınız yazar. sempatiklikler aşkına.

porter'dan doğma hikayesini hala unutmadığım yazar. çok tatlı yazar.

gece uyumaya çalışırken kurduğu senaryolardan rahat; üç dizi, beş film, on tane de kitap çıkar, rüya yorumcuları bir yerde tıkanır kalır, inme iner yani o derece *

bir aydır kapıdan dışarı adımını atamamasıyla " silent hill 4: the room" modunda psikopata bağlamış ve yakında duvardan çıkacak kanlı dedeleri görmesi muhtemel yazardır. bu kadar emeğin üstüne sınavı kötü geçerse canı sağolsun demeyeceğimdir.* yardır watermelord!

sözlüğe telefondan da girsem entrylerindeki yıldızları üşenmeden devasa parmaklarımla tek tek açtığım yazar.

kendileri bana önce kahkaha attırıp sonrasında alenen tehdit edip bir köşeye fırlatmıştır. napak, elden bir şey gelmiyor, saygıyla eğiliyoruz büyük üstad. *

atışmalarına yönelik olarak kendisine önerim olabilü.

(bkz: ayı sözlük chat)

yeni saç stili çok tatlış olmuş, kelinden öpülesi kandırıkçı şey seni...

hadi beyler, yok mu arttıran herşey karpuzsever için. *

öğrenci olmasam fiyatı arttırırdım. yada şöyle birşey önerebilirim. günlük 5 karpuzda anlaşalım. olurmu karpuzsever? * * *

eh yeter be, karpuz'u pis yemeklerinize alet etmeyin. * * hoşbulduk pizzacı.

bebeğim o benim ya. doğum hikayesini bile benim anlatmama kızmamış, zirveye benimle beraber erkenden başlamış ve muazzam cheesecake i ve leopar desenli fab bisküvi/kurabiyeleri ile damaklarımızda şölen yaşatmış sarkastik yazar. yıllardır zirvelerde ekürim olarak boy göstermesi ve beni yalnız bırakmaması da ayrıca belirtilmelidir. zirve sonrası talihsiz şekilde alerjenlerden etkilenmiş olması da üzmüştür haliyle. bende yeri ayrıdır. *

güzel espri yapan, karpuz kabuğundan yapılan reçel tadında biri olup; sözlükte olsun reelde olsun* sevdiğim bir yazardır.***

bir zayıflamış, bir sakal bırakmış ama o popo erimemiş halen daha kocaman.. bizimla deyılsın deyip kadıköy'de yol verecektim kendisine, ama pek de tatlı duruyordu karşıda, kıyamadım. ne zaman istanbul'a gitsem görmeden dönmediğim yegane kişisidir hayatımın. şimdiden özledim karpuzu, o olayları anlatırken ki mimiklerini. tez zaman da yine geleceğim o popo eriyecek. birini örnek alacaksan kim kardashian'ı al. öyle görücem seni, başka bahane kabul etmiyorum.

huysuz ve huzursuz görüntüsüne rağmen adeta bir şirinlik muskası, tiny, hairy not scary ayı kardeşimizdir. kendisini milletin kolunu bacağını doğrarken görsem yine yanağını sıkarım her hal. çok tatlı.

canı fena halde sıkılan, bu sıkılmışlığı beni şoka uğratan ayı oğlu ayıdır. şöyle ki; romeo'da o profil resmini görünce kısa bir sessizlik sonrasında "yok artık bu fotoğraftaki kıllı, yumuşacık görünen mağbat ona ait değildir" dedim, akabinde telefon ettiğimde gerçeği öğrendim, ona ait değilmiş * ona ait olsaydı ona bakış açım değişecekti. *

geçtiğimiz günlerde o kadar işin arasında 2 dakika konuşalım özledim diyerek aramakla büyük hata ettiğimi düşündüğüm yazar.* zira kendisi dizi izlediğini söyleyip telefonu suratıma kapatmıştır. bana bak hobbit, oraya gelirsem fena şeyler olur. sınavın yaklaştı diye bişey yapmadım, sınavdan sonra görüşürüz.****

yhaa gene gördüm bu kıllı toparlağı sevindim.çok seviyorum ben bu hairy fairy'i.
kafamın çarpmaları sana feda olsun.

sevgi pıtırcıklığına/patlamacıklığına alışık olduğumuz diğer zirvelerden sonraki sessiz tavrıyla genç olgunlar kategorisindeki yerini almış ve meydanı enerjik olgun bizlere bırakmış gibi görünen minnoş yazarımız. *

winnie the pooh bu çocuk resmen öyle sevimli öyle ayıcık. çok uzun muhabbet edemedik ama çok eğlenceli biri olduğuna eminim. sırf gıdıklanmasını izlemek bile gayet eğlenceli. *