mabel matiz

bugün rastgele bir yerde filler ve çimen parçasını dinledim cem adrian zakkum karışımı bişey. hoşuma gitti biraz sözler fena vurucu. allahım noluyor ben yakında cem adrian da severim bu gidişle *
hala guzel isler yapiyor ama artik bana yapay ve sig gelmeye basladi. herhangi bir pr ekibiyle calisiyorsa onun da etkisi olabilir. instagram paylasimlarindan kendini fazla onemsedigini dusunmeye basladim, haliyle de daha az gercekci buluyorum son zamanlarda. son klibini de hem begenemedim hem de yalan ve cringe buldum.
ilk duyduğumda bu ne lan sakız markası gibi dediğim şarkıcı. neden bu kadar popüler olduğunu bir türlü anlayamıyorum. sesi çok ama çok kötü. keşke besteci ve söz yazarı olarak kalsa.
son instagram paylaşımında şöyle yazmış;

merhabalar. bugün canımı sıkan bir şeyden bahsetmek istiyorum. yukarıdaki post, dünkü hz. mevlana ziyaretimiz sırasında, türbe kapısı önünde, kibarca benle fotoğraf çekilmek istediğini belirten iki genç arkadaşımdan birine ait. birlikte çekildiğimiz fotoğrafımızı bu metinle paylaşmış. yer bildirimi ve hashtag yapmayı da ihmal etmemiş. bir başka dinleyicimin yorumu sayesinde farkettim. tuhaf hissettirdi. çocukluğumdan başlayıp şimdinin youtube yorumlarının yarısından fazlasını kaplayan bu tavır beni hiiiç şaşırtmadı aslına bakarsanız, alışığım her türlüsüne, sevgiye de sevgisizlik ürünü her türlü içeriğin tillahına da. ama dün bulunduğumuz yerin özelinde düşündüğümde fazla düşüncesiz, kalpsiz ve tutarsız buldum bu hali. belki çok uzun süredir ilk defa içim cız etti. ben de buraya bir not düşmek istedim. şu konuda bir anlaşalım istiyorum artık sevgili arkadaşlar: top! tüfek! ibne! dönme! ve benzeri hitap şekilleriyle insanları, beni, yaralayamazsınız; bu kelimeler benim için herhangi bir hakaret / aşağılama / alay / ötekileştirme hissi asla asla asla içermiyor, içeremez. üzüntüm de şunla ilgili zaten: isterim ki sizin için de içermesinler. isterim ki öncelikle kendi benliğinizi sevip ona saygı duyun. isterim ki dünyadaki yerinizi bulmak için daha faydalı kelimeler kullanın. isterim ki hep bir sorunuz olsun. isterim ki size ait olmayan ezbere bilgilerle yürümeyin. isterim ki sevginin karşısında diliniz de kalbiniz gibi tertemiz kalsın. isterim ki bilerek konuşun. isterim ki mevlana'nın kapısına neden gittiğinizi bilerek gidin. isterim ki güzel olduğunu düşündüğünüz şarkılar varsa orada ne konuşulduğunu biraz olsun hissedin. isterim ki kadın ya da erkek ya da herhangi bir kimlik ile herkes tek başına şapşahane bir birey olabilsin. isterim ki bu cümleler bir işe yarasın. isterim ki şarkılar şiirler kalbinize değsin. çoğumuzun gözü bağlı şekilde sabah akşam ben! ben! ben! diye şuursuzca bağırıp durduğu bu yeni çağ ortamında çok mu şey istiyorum? bilmiyorum. bu aralar instagram'dan da çok sıkılıyorum. söyleyeceklerim bu kadar. sevgiyle.

http://asdilgbti.ayisozluk.com/2017/03/1...

geçen hafta konseri vardı, 6.45'te. yani "ölü pantolon" dışında pek şarkılarını sevdiğimi diyemem. neyse; erken gittik filan. geldiğim arkadaşlarım öyle heteronormatif sularda boğulduğu için, böyle kravat gömlek filan gittim ki dedim sonrada azıtıp koli indirme mekanı yapmayayım.

konser performansı çok berbattı. yani, nasıl desem, böyle sesi kısılmış, az önce ot çekip gelmiş bir haldeydi. ama yaptığı ve dikkatimi çeken çok incelikli bir hareket vardı;
o yüzden affettim, kendisinden önce bir alt grup, "hadi kızlar,, heyooo, sadece kızlar söylesin," deyip sezen aksu "kız seni yerler" i söyledi. yanımdakiler ile geyik yaptık. "seksist, kız ne demek, erkekler bu şarkıda oynayamaz mı?" filan. işte mabel çıktı, bitirmeye doğru "normalde konsepte yoktu, ama bu şarkıyı çalmak istiyorum" dedi. buna benzer bir şey. ayrıntıyı sadece ben ve biz arkadaşlar farkedip, aynı şarkıyı çaldı: bu sefer ben de oynadım. çok sevinmiştik.



çok çok güzel şarkılar yazıyor bu çocuk. insana hep çocukluğunu özleten şarkıları var. çok başarılı olacaktır ve arafta parçası ölünesidir.
yeni yayınlanan a canım klibine bayıldım. nasıl tatlı olmuş.

bazı ayı radyo djleri tarafından bilinmediği için "bok gibi, bok gibi, bok gibi bir şarkı mıdır şarkıcı mıdır ne olduğu bile belli olmayan bir şey"dir.
"arafta" parçasıyla beni yakıp kül eden. diğer parçalarıyla da küllerimi etrafa savurup duran adam.
birbirinden güzel 25 şarkıdan oluşan fatih albümünü sonunda çıkarmıış olan şarkıcı.yine her ruh haline uygun şarkılarla en az 4-5 yıl zevkle dinlenecek.zaten 5 yılı devirmiş maya albümün bile hala en çok dinlenenler arasında olduğunu düşününce ne kadar ölümsüz eserler bıraktığını daha iyi anlıyor insan.
güzel söz ve beste yapmanın güzel şarkı söylemek anlamına gelmediğini kanıtlayan şarkıcı. o güzel sözler bestelerin büyüsü bu çocuğun gevrek sesi devreye girince puff uçuyor.
siyah, acı ve tortulu bir hüzün taşıyan ses ve melodileri. myspace'de bir sürü amatör dinlersiniz, ertesi gün unutursunuz. mabel matiz için arafta buna izin vermiyor.
bir türlü sesini , şarkı söyleme tarzını sevemediğim şarkıcı.
misarfirlikte isteği yerine getirilmemiş çocuk gibi mızıldanarak şarkı söylediğini düşündüğüm, yazdığı sözler ve şarkılarının alt yapılarını fena bulmadığım sanatçı kişisi. sesi konusunda ne yazık ki aynı şeyleri söyleyemeyeceğim.
eşcinsel mi değil mi bilmem ama 2014 istanbul lgbt onur haftası ve gay pride katılmış güzel insan.

https://twitter.com/mabelmatiz/status/483282102251966464/photo/1
samimiyet güzel ancak bahçemin en güzeli baştan sona hüngür hüngür ağlanacak bir şarkı değil maalesef. bir kişide dememiş mi mabel’cim bu klip olmamış fazla samimi bir görüntü verelim derken tam tersi samimiyetsiz mi görünüyoruz acaba diye.
son çıkardığı teklisi uçkun bir seçim şarkısı mı? ilker hepkaner'e göre öyle.

şurada yazmış: "bir başka seçim şarkıları"

https://velvele.net/2023/05/11/bir-baska...
ülke insanının ne denli iki yüzlü, değersiz ve homofobik olduğunu kanıtlayan şarkıcı. ağzına sağlık.

kliplerinden birisinde sadece queer bireyleri oynatmıştı. hangisi olduğunu söyleyemem, adamları durduk yere ifşa etmenin anlamı yok.
  • /
  • 2