bugün kendisine yaptuığımız eşşek şakası sonucunda yabancı bir erkekle paylaştığı yatağından kalkıp yalın ayak ve yarı çıplak, 67 dakika yürüyerek bedava telefon edebileceği yegane yere ulaşıp beni aramış, hem beni çok duygulandırmış, hem de 40 yılda bir eline geçen fırsatı kaçırdığı için üzmüş, saf, insan ve adamın dibi yazardır.
eksicilerin fırsat kolladığı yazar döndü sonunda. hiç fırsat kaçırmadan eksilediler yazdıklarını psk3 . sen yokken eksicilerin tatmin nesnesi benim yazdıklarım olmuştu, neyse ki sen geldin de rahat bırakırlar artık beni. *
sonrasında yerini pisuvardaki siyah kil 4e bırakmasından endişelenilen kıllandırma hadisesi. umarız o zamana kadar beyazlayıp görünürlüğünü/popülaritesini yitirmez.
kendisi ile yaşadığımız aşk gecesinden sonra, aradaki yoğun elektrikten dolayı büyük patlamalar yaşanmış ve bizatihi kendim, onu yaşadığı hayattan kurtarıp evimin gayi yapmışımdır.
beklenen serinin 3. versiyonu ile karşımızdadır. bu seride yine aksiyon, şehvet ve ihtiras üçgeninde olmasını beklediğimiz, 2. nesil gözükse bile nesiller arası özellik taşıyan ve hasılat rekorları kırmasını beklediğimiz yazarımızdır. *
bilgi küpü ablam.bu aralar seksli ve erkekleri baştan çıkarma yolları tarzı entirilerini göremiyoruz.daha çok siyasi analizleriyle cahil cühela takımına laf anlatan mükemmel tespitli yazılar yazmaktadır.
galiba kendisi artık genç beylerden yüz bulamayınca kendini sosyokültürel alan da geliştirmeye karar verdi.e haklsın ablacım yaş itibari ile artık bunlar olmak zorundaydı.kabul edip buna göre davran gerçekten çok erdemli bir hareket.biliyorsun senin meslekte furbol gibi bir yaştan sonra sadece taktik verirsin.
ayrıca kendisi ortadoğu farerinden çok uzakta buzlu diyet aystisini yudumlarken doğduğu ve utandığı topraklar için hala üzülmekte ve umut büyütmektedir.yapma annem yapma ablam bu salak coğrafyayı binlerce peygamber yola getiremedi sen hiç getiremezsin.sen uncut cocklar arasın da gününü gün et ve bizi düşünme.
çok öpüyorum kızkardeşin ciwan.
dönüşü muhteşem olmuş olan canım hemşirem; atarlanmışsın gereksizce! kız dipcik gibin - bomba gibin dolanıyom yine ben ama "başka" mecralarda...* bahar gelmiş mi bi bakayım dedim memleketimin dağlarına diye aldım uçak biletlerini, gittim eniştenin yanına. taktım onu koluma gittim istanbul'a. taksim'in rantsal dönüşümünü yerinde ve nevizade saroşluğunda inceledikten sonra gittim eceabat'a - kilitbahir'e; biraz tarihle içiçeydim. balık yedim bol bol. balığın üzerine höşmerimi ayvalık'ta tadıp ardından bikaç dost sohbetine körfezin koynuna sığındım. "atarlı" porter bacımızı ziyaret edip ondan kahve telvesine gizlenmiş geleceğim hakkında malumat aldım süper sıcak dost sarılışıyla uğurladı bizi kıyamet-kopmaz şirince'ye saolsun. şirince pek şirince olmayan biyer olmuş ama... 8 liralık ev yapımı şaraplar hepten maliye bandrolüne; fabrika şişelerinde 20 liraya satılır olmuş. orda aziz nesin'in çocuklarının haline biraz üzüldüm. bu kadar mı değiştirir ya hu üç kuruş para insanı dedim...*** şirince sonrası aydın'ın aydın insanları arasında bi kahve molası verdim kuzum. pek güzeldi kahveleri. muğla yolu üzerinde "kahve bahane"leri var adamların, pek keyifli biyer... wc'leri falan da temiz hani. geçerken tadmamazlık etme emi oralardan... nereye yaklaştığımı iyi bildin evet. sonrası muğla... akyaka'da anarşist- vegan dostların ve kedilerinin evlerinde konakladım. camı açınca masmavi bi ege görüntüsü ve şu sıralar azcık ısıran deniz meltemi doldu ciğerime. saolsun kocam bi güzel sardı sarmaladı da üşümedim pek. onun bu hareketini karşılıksız bırakmadım tabi. günlerini dağda bayırda ot-meyve toplamakla geçiren teyzelerin yaptıkları reçellerden- gözlemelerden kahvaltılarla şişmanlattım yavuklumu... sonra da babamın mezarına götürdüm şahan bakışlımı. tersinden kalkmış olsa gerek o gün babam. pek hiddetliydi mezarının çevresinin iklimi ama bilirim beni korumak istediğinden bütün hiddeti- celallenmesi... işte kısaca böyle güzel bacım. şimdilerde kocamı evimize para getirebilsin diye işinin başında bırakıp cefakar anadolu ibnesi olarak böğrüme taş basıp geldim anamın dizi dibine... en yakın zamanda tekrar yazışalım, ben de senin ahvalini pek merak ediyorum. selametle derken de sana şu sıralar dinlemekten nice zevk aldığım hafif batı istanbul yöresi türkülerinden birini yolluyorum. öperim gözlerinden:
beni her entağrisinde gülme krizlerine sokan yazar. sarkastik tavrı ve her biri kesinlikle üstün bir zekanın ürünü olan mizahı kendisini eşsiz kılmakta. ayrıca nick altımda bahsettiğin saplama işini konuşmanın zamanı geldi bence.* hep olsun burada dilerim çünkü sözlüğün yeri doldurulamaz rengidir.
sevgili "eski eniştesiyle kaçan çüklü baldız" imajlım; bacak kıllarını lazer epislasyonla aldırcam diye eski sevgilisine yoldurtanım. karabatak gibi bi görünüp bi yok olanım, aldım mesajını - vardım tehlikenin farkına. başın beladaymış hiç gam etme. ben ve eski sevgililerimden oluşan pasifize birliklerden ordumla arkandayız...**zeki müren aşkına göster o deyyusu da delik açıvereyim en sivri topuklu ayakkabımla kafasına! neyse anacım sloganı biliyosun, "başına bi hal gelirse dağlara gel dağlara" , çokça da öpüyorum yanacıklarından...