recep tayyip erdoğan

  • /
  • 15
eylemcilere ve sosyal medyadan örgütlenip yardımlaşmanın en göz dolduranına imza atmış face ve twit(ekşi sözlük? evet kesinlikle) kullanıcılarına önce faşist demiş ve ardından da taksimdeki "o" ağaçlarda sallandırılmaları gerektiğini beyan etmiştir. ayrıca dün de "20 bine karşılık 200 bin" gibi bir şey de işti. rakamlar farklı olabilir. demokrasiden nağmeler!
"oradaki ağaçlarda bunları sallandıracaksın, alışmışlar ya!!" daha neler neler duyacağız. demokrasiden bu kadar uzak bir başbakan tarihte görünmemiştir. cidden ve kesinlikle bu adam iyi değil.
aklıyla hırsı denk olmayan insan.
kuzey çöllerinde aradığın kutup ayısını bulursun umarım canım.
cin şişeden bir kere çıktı... artık bu saatten sonra o havası, iktidar oyları falan kalmadı. düşüşe geçti ama asıl korkum, aynı anap'ta olduğu gibi kuyrukları dahil siyasi tarihimizde kaybolup gitmesi bir 10 yıl daha sürecek olmasıdır. cücüğünün cüccüğü bile yakamızı bırakmayacak. mesut yılmaz'ın, erkan mumcu'nun defolup gidişini bir hatırlasanıza. anap hanedanın çöküşü kaç yıl sürmüştü...
bulunduğu başbakanlık mevkini diyanet işleri başkanlığıyla karıştırıyor bu adam. ve bu yüzden* de yeteri kadar tepki alıyor. ama halkın dayanma sınırına gelmiş bulunmakta.
bugün itibariyle dış basının "erdo-gone" dediği kişi.
kendisi ülkede olmayınca olaylar daha az,polis müdahelesi yok gibi olanlarda provakatörlere müdahele.kendisi konuşunca borsa düşüyor, susunca yükseliyor.
yorumsuz...
istanbul'un sık sık ulaşımını kesmesiyle tanıyorum kendisini. metrolar, metrobüsler, deniz ulaşımı gibi. dün afrikadan dönüşte tüm makarnacıları otobüs otobüs taşımışlardı onu karşılasınlar ve şak şak yapsınlar diye. gece dönüşünde bu makarnacılar sıkıntı yaşamasınlar diye metro bile gece 04:0 e kadar çalıştırılmıştır. makarnacıların başbakanıdır kendisi ama hiç bir zaman türkiye'nin başbakanı olamayacaktır.
yusuf tayyip erdoğan 3.5
camide içki içtiler demişti, bu konuda kendisini yalanlayan cami imamı jet hızıyla işinden olmuştur.
o koltuğu bir an önce kaybetmeli.bu seçimle olmalı diyorum ama ülkede koyün bol zor ihtimal doğal yollardan inşallah.
gezi parkı direnişiyle ilgili talimat verdiği haber edilmiştir.

"24 saat içinde bu iş bitecek!"
aslında gezi parkı sürecinde hatalar yapmaya devam ediyor. türkiye'de diziler veya sahnelerde popüler olmuş fakat hiç bir fikri olmayan, kafası bu konulara basmayan kişileri kuklası gibi oynatmaya başladı son dönemde. örneğin aslında necati şaşmaz (polat alemdar) ve hasan kaçan (heredot cevdet) ellerine geçen büyük fırsatı değerlendiremediler. oraya çıkıp başbakanın kuklalığını yapmak yerine gerçekleri ve kendi fikirlerini söyleselerdi bu ülke için gerçek sanatçı olabilirlerdi. bir insanın önce kafası çalışmalı, sonra da cesareti olmalı.
her şey onundur. benim valim, benim polisim, benim askerim, benim avukatım, benim sanatçım, benim bakanım, benim kakanım, benim gemim, benim kılım, benim tüyüm.
muthemel yarrak asistanlarının yaptığı çeviri hataları ile gündemde adeta kan kusan palyaço gibi dolanan, benim olmayan başbakan.
acaba dün akşam rte'deki değişikliği kimler farketti?

bıyıkları, saçları boyanmış, kaşları dahi kalkmıştı.

yüzünde belirgin bir donuk ifade vardı.

töbe bismillah n'oldu sana ya?
bir kanuni değildir, bir 4. murat da değildir. bir osman bey, orhan bey hiç değildir! belki biraz yavuz. ama kendini bunların toplamı sanıyor. oysa ola ola zalim, takıntılı, tükenmeye yüz tutmuş, itibarsız bir başbakan oldu.
sinemayı bıraktığını açıklayan miyazaki amca, usta'nın hikayesi isimli başyapıtı izler, karşılaştığı ve tanıdığı şahsiyetin ihtişamıyla vücuduna bir titreme gelir ve, evet, göz yaşlarına hakim olamaz. mağduriyet kelimesinin gerçekten ne anlama geldiğini işte o zaman anlar, aydınlanır, ışıldar ve ağzından o müthiş kelimeler dökülür: bismilvsvs... böylece o müthiş şahsın (evet, o kadar müthiştir ki adını söyleyemez bile, korkar bozuk aksanıyla kirlenir diye) çocuklarının zamanında yaşadığı ve allah inandırsın hala yaşamakta olduğu mağduriyetleri anlatmak, dünyaya yaymak, bu konuda gerekirse bedenini ve beynini harcamak için sinemaya dönmeye karar verir. şüphesiz ki onun seçtiği yol, en doğru yoldur.

the end
  • /
  • 15