türkiye'de kadın olmak

yurdum insanının dilinde en kutsal şey fakat sadece dilinde bu kutsallık, bu ülkede kadın olmak, çok eğitilmenin bela olmasıdır, kadın biraz aptal olmalıdır kocasının eline bakmalı, çocuk büyütmeli, temizlik ve yemek yapmalıdır. baba ocağından gelinlik ile çıkıp kefen ile dönebilir o eve, eti kocanın kemiği babanındır nede olsa. biraz serpildi mi kocaya verilmelidir gözü açılıp birine gönül verirse dedikodu çıkar bu sefer töre gereği öldürülmesi icap edebilir... olurda kocası ölürse diye varacağı adamın bir düzüne erkek kardeşi olmalı ki kocası ölür ise kaynına verilsin nede olsa dul kadın halk dilinde orospudur artık açık kapıdır... başında erkeği olmayan kadını itelemek gerekir dışlanmalıdır uğursuz ve yolludur ya... sahip çıkmamak gerek sahip çıkar ise birileri kötüye bulaşma sonra... bulaşmaz ise başı bağlanmayan erkekler kerhanelerde gidip işini göremez, göremezse bu sefer namuslu mahalle kızlarına salça olur, nede olsa her hanenin kızının eline el değmemiştir görüş böyledir, her ananın babanın kızı kız oğlan kız ama yan komşunun az okumuz biraz özgür ayakları yere basan kızı elli dilli orospudur...

işte bizim insanlarımızın gözünde dilinde çok kutsal olan ana figürünün sokakta can bulan şekli bu ve bu gibi rezaletler ile dolu, çok bileni, hak arayanı, kocasının dayağından veya kumarından kaçar, yada talihsizce dul kalan kadının adı orospu, namussuzun sonu ölüm, ve okumuşunun cahilinin hiç fark etmez ortak kaderi sokakta ki serseriye eğlence olmak*
bir toplumun atasözleri içerisinde, kadın erkeğin elinin kiridir gibi bir söz varsa o toplumda kadın haklarından bahsetmek hayaldir zaten.
hep merak ettiğim kadınları döven öldüren aşağılayan erkekleri de bir ana doğurmadı mı?bence kadınlar biraz daha biliçlenip kadınlara daha saygılı bir çocuk yetiştirmelidirler.
onların adına konuşmaya ne kadar hakkım olduğunu bilmiyorum. o yüzden sözü karadenizli bir kadına vermek istiyorum:

dağda belimde odun
beni ne hale kodun
tarlada ırgat avrat
hanede hazır hatun

bir uşak göbeğimde
altısı eteğmde
yedi bitirdi beni
anandaki o çene**
bu durumu en güzel anlatan şarkı sezen aksu'nun ünzile sidir.
ünzile insan dölü
on kardeş beşi ölü
büyüdükçe unufak
ve gelir de görücü

inci gibi dişi
görücü bilir işi
söğüdüm ağlar gider
olur hatun kişi

varmadan sekizine
ergin oldu ünzile
hem çocuk,hem de kadın
on ikisinde ana
bir gül gibi al ve narin
bir su gibi saydam ve sakin
susar kadın ünzile

yağmuru kim döküyor
ünzile kaç koyun ediyor
dayaktan uslanalı hiçbir şey sormuyor
yağmuru kim döküyor
ünzile kaç koyun ediyor
dayaktan uslanalı hiçbir şey sormuyor

korkar durur gitmez
köyün en son çitine
inanır o sınırda
dünyanın bittiğine
ünzile insan dölü
bilinmezlere gebe
sırların mihnetini
yüklenip de beline

varmadan sekizine
ergin oldu ünzile
hem çocuk hem de kadın
on ikisinde ana
bir gül gibi al ve narin
bir su gibi saydam ve sakin
susar kadın ünzile

yağmuru kim döküyor
ünzile kaç koyun ediyor
dayaktan uslanalı hiçbir şey sormuyor
yağmuru kim döküyor
ünzile kaç koyun ediyor
dayaktan uslanalı hiçbir şey sormuyor.
elde edene kadar tanrıça kraliçe.elde edildikten sonra köle yada hayvan olandır.
yolda yürüken atılan laflara ne kadar sinirini bozsa ya da incitse de karşılık vermemek (öyle öğretilmiştir), cinsel açlıktan ölen heteroseksüel türk erkeklerinin tuhaf ve çirkin bakışlarına maruz kalıp göz kaçırmaktır. bunları yapmayıp rahatsızlığını dile getirdiğinde etraftan ''bu ne cür'et'' bakışlarını hissetmektir, hemde kendi hem cinslerinden bile.
okula gidememektir. bazen çocuk yaşta, şanslıysa yetişkin iken hiç tanımadığı bir adamla evlendirilmektir türkiye de kadın olmak. hayatının tek amacını evlenip çocuk doğurmak ve onlara bakmak olduğunu zannetmektir. kocası aldatırsa ses etmemek, ''erkektir yapar'' lafını sindirmektir. ama mahallede es kaza kocasından başka bir erkekle masumca bir sohbetin bile ipini çekmeye yetmesidir, en ufak bir hareketinde orospu damgası yemektir. dayak yemektir türkiye' de kadın olmak. abisinden, babasından, kocasından... habire dayak yemektir. duygularını bastırmak, kadınlığından hatta insanlığından vazgeçmektir türkiye' de kadın olmak. eğer herhangi bir türk erkeği değil bir ömür, bir yıl bile bu şekilde yaşayabileceğini düşünüyorsa buyursun aşağılamaya devam etsin türk kadınını... ona yüze vermeyince türk kızı değil mi işte, ruslar böyle mi diye söylenmeye devam etsin... ama cidden kaçınızda bunları bir ömür sindirebilecek göt var beyler??
cehennemin provasını yaşamak gibidir.
uğrunda ölünen ve her gün öldürülen kadının aynı olduğu yerdir türkiye.
bazen de tecavüzle kadın oldurulup, öldürülmektir.
öldürülmek. konuşturulmamak. gülmesini engellemek. kürtajına karşı çıkmak. etek giydirmemek. hareket ettirmemek. gece 3'te gezmesini yasaklamak. alkol almasını yasaklamak. her hareketini orospuluk olarak dile getirmek.

orta doğu burası. ne kadar laiklik için uğraşsak da zihniyet aynı zihniyet hocam. kafa aynı kafa. değişmiyor adamlarda hiçbir şey. açık kadınları soyulmuş domatese benzeten bir toplum bu. bu toplum domatese bile düşman.