durun la durun hele. bakıyorum da bearlarda kendi aralarında bölünme yaşıyor. lütfen ama lütfen . o kadar ortak nokta varken aramızda biri kaslı değil diye bear değil meselesi nerden çıktı. kendinize gelin . biz türkiyenin ayılarıyız . kaslı olan da obez olanda bizimdir. zaten eşcinselliğin zor olduğu bir ülkede daha biz birbirimize sahip çıkmıyorken kimin bizi anlamasını bekleyeceğiz.

kavram bozulmasına uğramıştır.

şöyle ki, yurt dışında oluşan bear kültürünün oluşmasında birlik ve dayanışma fazladır. bir kişi işten çıkarıldığında hukuk dışında bir sürü insan yardımcı olur, hukuk zaten herkesi eşit olarak gördüğü için coğu bear kendi yaşamlarını evlenmeden devam ettirmektedir. türkiyede ise bunun tam tersi durum söz konusudur. ortam kısıtlı ve iki yüzlülük ön planda olduğu için yatak işi bittikten sonra kimse kimsenin yüzüne bakmaz.

tip olarak ise türkiye obezliğe doğru gitmektedir. bearlarda "saldım çayıra mevlam kayıra" felsefesi yüzünden çogu 40 yaşında anjiyo tedavisi göreceklerdir. tamam arkadaş, gidip muscle tip olma ama biraz uzmanları dinleyip, spor yap dimi. dominos pizza ile hayat gecmez.

(bkz: yok böyle bir şey)

aslında şöyle olmalıdır;

medyanın direttiği erkek güzellik anlayışının aksine, kendi doğal erkeksiliği içinde kendisi ile rahat olan erkek eşcinsel/biseksüeldir. ayılar genellikle yüzünde/vücudunda kıl olan, genellikle iri yapılı ya da kilolu, genellikle sakallı/bıyıklı olurlar. bir ayıda, fiziksel görünüm açısından, iri bir vücut yapısı, kilo, vücuttaki ve yüzdeki kıllar ön plandadır, ancak erkeksi bir tavır, kendi ile rahat olması da gerekir. bu özellikler "ayı" güzellik anlayışının temelini oluşturur. zaman içinde farklı fiziksel özelliklerdeki kişilerin de hareket içine katılması ile "ayılık" bir fiziksel özellik olması yanı sıra bir hayat anlayışı haline dönüşmüştür.

-alıntı-

her obez eşcinsel ayı olmadığı gibi her kaslı eşcinsel de ayı değildir. alemde tombik kadınlar ve kaslı kadınlar dolanıyor. bir tanımlama yaparken kendi kişisel zevklerimiz değil gerçekleri konuşmalıyız. ayılıkta temel durum erkek olmaktır. yani erkek gibi değil cidden ve doğal haliyle erkek. şişman da olur götü göbeğini de yağ kaplamış olur. kaslı da olur. normal de olur.

yanlış tespitlerle dolu başlıktır. obez olan insanlar bear olabilir, kaslılarda, yaşlılarda, uzunlarda, kısalarda, fit kiloda olanlar da bear olabilirler. ayılar spor yapmazlar pek, havuz yanı partilerinde havuza girerler evet, spor adına bir de seks yaparlar. hem ayılar iri uzun boylu olmak zorunda da değildir, ayı tiplerini araştırıp öyle entry girmekte fayda var. ülkemizdeki lubunyalarımızın türkiye deki ayıları değerlendirirken en azından 3-5 ayının altına yatmaları gerekir ki biraz türk ayıları hakkında fikir sahibi olabilsinler. kaynağınız götünüz olabilir ama o kaynağınız biraz daha destekli atmalıdır.

dışardan bakanlar için eşcinsel oldukları pek anlaşılmadığı için en güzel anlayıştır.

bear değil de ayı kelimesini tercih ederim. kulağa hem şirin hem de kaba geliyor. en azından marka gibi bir tınısı yok. bir arkadaşımın evinde kötü bakan bir oyuncak ayı vardı. gözümü bir türlü üzerinden alamazdım. los metaphoros! her neyse...

insanlar kendilerini kategorize etmek istiyorsa, eyvallah, etsinler, edecektirler de. özgürlük bu. ama birilerini sürekli bir ad altına sokmaya çalışmaları yanlış. ha göbeği olmuş, ha pipisi küçük. ha kötü sevişirmiş, ha sırtı kıllıymış. böyle itiraz ettiğinde de karşından aldığın tepki "sadede gel. vericen mi, alıcan mı" denmesinden pek bir farklı değil. hani umursamıyorum diyeceğim ama öyle çok ki...

sonra da niye insanlardan uzak duyuyorsun diyorlar. yoksa kutup ayısı mıyım?!

çoğu kesimin uzak kaldığı ancak o kadar da uzak olmayan bir anlayış, insanların hisleri önemlidir burada!biz dediğimiz insanlar(herkes) bu duyguyu paylaşmamış olabilir. hissetmek önemlidir bu hayatta, önemli olan neyi farkettiğimizdir.

anlayış ne olursa olsun yani ne tür laf kalabalığı yaparsak yapalım sonunda hep yalnızlık mı var? aynı yatağı paylaşırken bile yalnız mısınız? sorularım bitmiştir dağılabiliriz.

bu başlığın açılıp ayıların kategorilendirilmesi bile ülkemizdeki ayı anlayışının ne kadar yerlerde olduğunun en büyük örneğidir, nokta !

yabancılardan pek de farklı olmayan anlayış. aşk aşk diye yırtınıp biri bunu sevince direk yol alırlar. ego manyağıdırlar.

ayının kalbine giden yol midesinden geçer şeklindedir.

kim nasıl anlarsa anlasın benim için şefkatli bir kucaktan başka bir anlama gelmiyor...

bazı yöresel tanımlamalar vardır. şuralılar böyledir, buralılar böyledir. mesela kozanlılar için çok sinsi denir bizim burada. nasıldır bu tümleme merakı. yani kim neyi nasıl araştırdı da konuya dair yayın yaptı da buna karar verdi. herkesin her konuda ki anlayışı farklıdır. iki satırla anlatılamaz ki bu. benim fikirlerimin 2-3 tanesi başka biriyle uyarken, yine aynı kişiyle aynı konu hakkında çelişkide kalabiliriz. yani bu tür bütünlemeler saçma.

(bkz: kavram kargaşası)

(bkz: kastamonu)
(bkz: kamyoncu)
(bkz: kıl yumağı)

türkiye'deki ayı hareketiyle ilgili 2003 yılında milliyet gazetesinde yayınlanan bir habere ulaştım.

http://www.milliyet.com.tr/2003/10/05/sanat/san09.html

bir kere ayıysan pasif olamazsın anlayışı var ki komiktir. götlü göbekli kıllı adamlara pasif olmayı yakıştıramazlar bir türlü. halbuki duygudur bu. *

var olmayan bir kültüre ait bir anlayıştan söz edilemez . hayal kurmaya devam edelim .