bilgisayarda bulduğum bir şeye telefondan da bakmak istiyorsam işin en kolay yolu linki kendine yollamak da, insan biraz aynaya konuşuyormuş gibi hissediyor.
yeni sezonunun başlangıcından hemen önce beklentim aşırı düşüktü, çünkü kitaplardan uzaklaşmasıyla birlikte senaryo açısından gücünü fazlasıyla kaybetmişti. sadece görüntüler/müzik için izlenir modundaydım. ama sezon premierini fazlasıyla sevdim ya. özellikle de
en son aldığı #muslimban kararıyla birlikte ekstremist yaklaşımında ne kadar da ciddi olduğunu ortaya koymuş, dünyanın ne kadar da çok ağzına sıçacağını göstermiştir.
bunların bir ara virtual reality tarzında videoları vardı. adamlar sanki oyundaymış gibi farklı kıyafetleri deneyip sonra soyunuyorlardı falan. favorim her zaman için harry louis olacaktır. oyyyh.
kendimi trajikomik bir mayın tarlası oyununda hissediyorum artık. "ah, bu seferde katliam benim bulunduğum yere denk gelmedi" düşüncesi var kafamda. bir yandan hayatta kaldığım için şükrediyorum, bir yandan her şeyden nefret ediyorum.
çevremdeki herkese söylediğim bir laf vardır, dünyanın en büyük zebanileri ilkokul/ortaokul çağlarındaki gerzek erkek çocuklardır. lisenin daha kötü olduğunu düşünürdüm yaşarken, ama şimdi dönüp bakıyorum da, alakası bile yokmuş. çocukken söylenen her söz çok büyük yara açıyormuş insan kalbinde. hepsini yakıp şarabımı yudumlayasım var hala.
azınlıklar çoğu zaman muhafazakar değil sol tarafa yönelir, bu da zaten elimizde chp ve hdp'yi bırakıyor (eğer meclise girmiş partilerden bahsediyorsak). eh, çoğu insanın da chp'nin ama muhalefet olmasına rağmen gösterdiği işlevselsizlikten bıktığını düşünürken, hdp'ye yönelmeleri mantıklı. ideolojik sebeplere girmiyorum bile. ki her şeyin ötesinde, "ahlaksız,kural tanımaz,iğrenç" ne demek gerzek?
diğer yandan, milliyetçilik tehlikelidir. vatansever olmak güneydoğu'da devletin yaptığı iğrençlikleri yok saymak değildir, dindar... yorum yapmayacağım, atatürkçü olmakla hdpli olmak arasındaki karşıtlık nereden çıktı anlamış hiç değilim yine. bir yandan atatürkün modernleşme ve devlet kurma çabalarını takdir edip, bir yandan da hukuk süreçlerine bağlı olmayan mahkemeler kurup dersim'i bombalattığını eleştirebiliriz. "nereye dönsek nanköre rastlıyoruz" demek de çok garip. nankör dediğin insanlar çoğu zaman toplum tarafından aşağılanan, nefret edilen, ırkçılığa maruz tutulan taraf herhalde?