fiil hali(sikmek) son derece seksist olan bi kelime. olduğundan fazla etken algılatılmış ve bu haliyle doğrudan tecavüz gibi çirkin bi eylemi çağrıştıran, alt bilinç çözümlemesi "yatakta birini(erkek ya da kadın) avlamak, onu küçültmek, kullanmak" olarak açıklanabilecek ve dilimizde böyle yerleştiği gibi mantalitemizi de bu yönde inşaa etmiş fiil.
hatta ve hatta erkeklikle gurur duyma kompleksinin, kadında namus kavramının, açıkça söylemek gerekirse "sikilmiş" olmanın aşağılık bi durum olarak algılanmasının(hem kadın hem erkek için) temel sebebi bu kelimenin bilincimize ve bilincimizin de bu kelimeye kattaığı manadır.
bi ceza değildir. şarkılarından biri çalarken durdurup fanlarına "burada ne demek istemiş?" diye sorsanız verecekleri cevap kendilerini bile tahmin etmeyecektir. çünkü amaç bir şeyler anlatmak değil, kelime cambazlığı ile kafa güzelliğidir bu müzikte. ki şahsen rap müzikle pek aram da yok, meseleye dışardan bakıyorum.
william s. burroughs un kolaj kullanmayı denediği kitabı(kitaplarından biri aslında). resim ve fotoğrafta kolaj olur da yazıda nasıl yapmış, niye yapmış diye sormak lazım. işin güzel tarafı da bu zaten. niye? çünkü burroughsa göre yazı, resmin 70 yıl gerisindeydi, benzer yaklaşımlar yazıda da uygulanabilirdi. nasıl? kelimeler, cümleler, paragraflar banta okunur, bant rastgele parçalara ayrılır, parçalar karıştıktan sonra tekrar birleştirilir ve neticede dili ve anlam algısını paramparça eden metinler doğar(kimi zaman olduğu gibi kimi zaman bantlardan çağrışanları yazmıştır). burroughs buna cut up tekniği demiştir.
ayrıca kurucularından daevid allenin burroughsla tanışıklığı ve bi süre birlikte çalışmışlığından mütevellit bu ismi almış progressive rock grubu. 67 ihtibariyle psych ve jazz yaklaşımını hızla geliştirip, prog rockın ilk örneklerini vermiş, öncü müzisyenlerdir. pink floyd ve syd barrett ile ahbaplıkları vardır.
60lı yılların sonunda selebriti olmuş, golden dawn öğretilerinden arakladıklarıyla şeytan incilini yazıp, okültizm/ezoterizm gibi temeli gizlilik olan akımları ayağa düşürmüş, popüler kılmış, sözde modern satanizmin kurucusudur. herşey bi yana kaybedenliğin felsefesini çok iyi inşaa etmiştir, yabana atılmamalıdır.
abuk sabuk alakasız web sitelerde reklam olarak, yahut üyesi olunca mail adresinizi olur olmadık herkese dağıtan bi takım siteler sayesinde eski mail adreslerimize durmadan gelen forward maillerde görmeye aşina olduğumuz bi ibare.
orjinal hababam sınıfı serisinin son filmlerinden birinde(belki de sonuncusudur) genç mehmet ali erbilin oynadığı ali karakterinin yurt dışından gelen(amerikalı ya da ingilizdi) ingilizce öğretmenine türkçe öğretme babında, "hastır" ve "pezevenk" gibi iki türkçe kelime öğretmesi ile literatüre geçmiş eylem.
sevda demirelin mor elbisesi ile aklıma kazınmış olay. ruhsar dizisinden de aşina olduğumuz ikili hande ataizi ve cem davranın sunduğu iki kere kiki(evet kiki) programında yaşanmıştı.
içten içe gizli gay olduğunu tasarlayarak umutlanma çabalarını, en ufak harekete derin manalar yükleme uğraşlarını beraberinde getiren durum. aşka da dönüşebiliyor.
kısaca pen ward diye tanınan, twitterda, kendi web sitesinde falan bueno the bear mahlasını kullanan karikatürist, animatör insan. the marvelous misadventures of flapjack adlı çizgi dizide(ki çok severim) kendisi gibi bear olan thurop van orman ile çalışmış ve sonrasında hala devam eden kendi çizgi dizisi adventure time: with finn and jake i yaratmış, çizimleri ve kurguladığı hikayeleri ile yarmış bi abidir. adventure timeın müziklerini de kendisi yapmakta.
şöyle şeker bi karalamasına rastladım: http://buenothebear.com/ppj/02-29-08.html
amerikalı pop-rock müzik grubu. berbat comfortably numb coverlarını bi kenara bırakırsak, pek keyifli şarkıları vardır. grup üyelerinin tamamının eşcinsel olması da ayrı bi güzellik tabii.
misalen şu müzik videosu bi nebze neşelenmek için ideal: http://kisalt.com/2sc
israilli yönetmen haim tabakmanın 2009 yapımı drama filmi. 3 çocuk babası, dindar, kendi halinde bir kasap aaronun bunaltıcı hayatının, çırak ilanıyla gelen genç ezri ile nasıl değiştiğini anlatıyor kısaca.
berberin sizle gevşek ve yumuşak bi ses tonu ile muhabbet edip, başınıza hafiften okşar gibi uysalca dokunması ve nihayetinde saçınızı(ve tabi yüzünüzü de) köpürtüp yıkaması kadar mükemmel bir şey değildir ama hepsi kombine edilirse çok daha iyidir.
başıma gelmişti bu bahsettiğim durum. bi daha da öyle bi berber bulamadım. herif resmen içgüdüyle yaşıyor gibiydi. bi (umursamaz)doğallık, bi uyuşukluk. oldukça maskülen bi erkeği böyle kedi gibi haliyle görmek bi başka. berberden çıktığımda resmen aşıktım adama. anlatılacak gibi değil.
kısaca pen ward diye tanınan, twitterda, kendi web sitesinde falan bueno the bear mahlasını kullanan karikatürist, animatör insan. the marvelous misadventures of flapjack adlı çizgi dizide(ki çok severim) kendisi gibi bear olan thurop van orman ile çalışmış ve sonrasında hala devam eden kendi çizgi dizisi adventure time: with finn and jake i yaratmış, çizimleri ve kurguladığı hikayeleri ile yarmış bi abidir. adventure timeın müziklerini de kendisi yapmakta.
şöyle şeker bi karalamasına rastladım: http://buenothebear.com/ppj/02-29-08.html
fiil hali(sikmek) son derece seksist olan bi kelime. olduğundan fazla etken algılatılmış ve bu haliyle doğrudan tecavüz gibi çirkin bi eylemi çağrıştıran, alt bilinç çözümlemesi "yatakta birini(erkek ya da kadın) avlamak, onu küçültmek, kullanmak" olarak açıklanabilecek ve dilimizde böyle yerleştiği gibi mantalitemizi de bu yönde inşaa etmiş fiil.
hatta ve hatta erkeklikle gurur duyma kompleksinin, kadında namus kavramının, açıkça söylemek gerekirse "sikilmiş" olmanın aşağılık bi durum olarak algılanmasının(hem kadın hem erkek için) temel sebebi bu kelimenin bilincimize ve bilincimizin de bu kelimeye kattaığı manadır.
içten içe gizli gay olduğunu tasarlayarak umutlanma çabalarını, en ufak harekete derin manalar yükleme uğraşlarını beraberinde getiren durum. aşka da dönüşebiliyor.
berberin sizle gevşek ve yumuşak bi ses tonu ile muhabbet edip, başınıza hafiften okşar gibi uysalca dokunması ve nihayetinde saçınızı(ve tabi yüzünüzü de) köpürtüp yıkaması kadar mükemmel bir şey değildir ama hepsi kombine edilirse çok daha iyidir.
başıma gelmişti bu bahsettiğim durum. bi daha da öyle bi berber bulamadım. herif resmen içgüdüyle yaşıyor gibiydi. bi (umursamaz)doğallık, bi uyuşukluk. oldukça maskülen bi erkeği böyle kedi gibi haliyle görmek bi başka. berberden çıktığımda resmen aşıktım adama. anlatılacak gibi değil.
israilli yönetmen haim tabakmanın 2009 yapımı drama filmi. 3 çocuk babası, dindar, kendi halinde bir kasap aaronun bunaltıcı hayatının, çırak ilanıyla gelen genç ezri ile nasıl değiştiğini anlatıyor kısaca.
dayanamadım meraktan baktım bu gün ne yazdın diye. iyi ki bakmışım. rakibinle tanışmışsın. ama bir daha nah bakarım. bakarsam da yine yazarım buraya, baktığımı bilirsin.
canım o aptal olabilir ama senden daha güzel. süt gibi süt. o ukalalığını alıp bankaya götürebilirsin. hem o daha önce geldi.
herhangi bir entrika girişimin olursa misliyle karşılık bulmakla kalmaz, benimle ilgili umutlarına da kökten veda edersin. ayriyeten çok pis ifşa ederim. mücadele edeceksen de insanlıktan çıkmamanı öneririm.
profesyonel güreşçi. o dar ince kırmızı/mavi güreşçi şeylerinden giyecek, göbüşü ele gelecek tatlı tatlı. beyaz tenli siyah/kumral saçlı tatlı suratlı olacak. bi de pasif ağırlıklı olacak. beraber tatile gidicez filan.
cartman
