bir keresinde kafam çok ama çok iyiydi, bu soruya cevap vermedim sadece durdum ve garsonun gözlerinin içine baktım, o da bana baktı, baktık, bakıştık ve sonra aniden "kaçta işten çıkıyorsun?" soruma "1 saat sonra" dedi ve gerisi malum...
nihat doğan'ın okumuş, entelektüel geçinenidir. her ota, boka bir lafı ve sivri çıkışlarıyla prim yapacağına inanır ve bunu başarır da. prim=reklam=para.
arabesk (nihat) dinlemem ama fazıl da dinlemem. dinsiz olması da beni ilgilendirmez. ama hangi ülkede yaşarsan yaşa, kişilerin manevi değerlerine bu kadar ağır cümleler kurarsan tepkiyle karşılaşman doğaldır. bunun adı 'ifade özgürlüğü' değil ancak 'ifade sıçması' olur.
yani 'dost' kalıyorsun sonuçta ama 'ayrılma' nedense olmuyor. sürekli devam eden bir ilişkiden çıkıp, fckbody'e dönüşme durumu. işte ara sıra gene görüşüyorsun, bu sefer çok sık ve düzenli olmamakla birlikte ne bileyim belki 1-2 ayda bir falan ve aynı olanlar gene oluyor ama ertesi gün artık bir bağlayıcılığın kalmadığı durum.
acayip seksi buluyorum, yani tip olarak belki normal kıvamında ama çocuk seksi be kardeşim, vücut hareketleri, tempo, ritim, kıvraklık, ayrıca sahneyi biliyor, seyirciyi okuyor, her şeyden öte söylediği şarkıları yaşıyor. geleceğinden umutluyum.
arkadaşlar öyle abartılacak bir durum yok, genelde 16-20cm arasıdır, ince uzundur. tc'de bazı rastladığım erkeklerde de bu var. ha, porno filmlerdekiler zaten özellikle o ölçülerdedir. istanbul'da şu sıralar bolca ve çok şirin siyahi misafirlerimiz var, tanışın, arkadaş olun, denemenizi tavsiye ederim.
türkiye'de çok zor, amerika'da ise kurtuldum... aldığınız her şeyi sorgusuz sualsiz 15 gün içinde geri götürüp paranızı alabiliyorsunuz, değiştiriyorsunuz falan. oh be.
listede yazılanların 90%'ına katılmakla birlikte eklemek istediklerim...
titanic
lord of the rings trilogy
pet semetary
dances with wolves
full methal jacket
platoon
kill bill 1/2
war horse
300 spartans
patriot
dune
karate kid 1
chaos theory
bir keresinde kafam çok ama çok iyiydi, bu soruya cevap vermedim sadece durdum ve garsonun gözlerinin içine baktım, o da bana baktı, baktık, bakıştık ve sonra aniden "kaçta işten çıkıyorsun?" soruma "1 saat sonra" dedi ve gerisi malum...
abi siz harbi kıro görmemişsiniz, sizin yukarıda yazdıklarınıza görgüsüz denir, kıro bambaşka bir şeydir. kıro en başta köylü demektir.
kırolar;
çatal bıçakla balık yemeyi bilmezler.
yemek masasında rahatsız otururlar.
bacak bacak üstüne atamazlar.
uçağa hiç binmemişlerdir.
parfüm, deodorant bilmezler.
saçlarını hep kadir inanır tarzı kestirirler.
kot giymekten hoşlanmaz genelde kumaş tercih ederler.
gömleklerinin üst düğmelerini açıp kıllarını göstermekten hoşlanırlar.
onlar için temizliğin sembolü beyaz çorap giymektir.
her türlü hır gürde ve tartışmada direk kavga etmeye başlarlar.
türkçeleri kötü ve imla hatalarıyla doludur.
kitap okumaz, gazeteyi tercih ederler, şok gazetesi gibi.
dışarı çıkıp öyle barlara, mekanlara gitmektense 2 bira alıp arabada hemşerileriyle takılırlar.
falan filan.
gey (pasif ağırlıklı), bebeksi yüzlü, 18-22 aralığı, zayıf vücutlu, kılsız-tüysüz, genelde sarışın, hafif kaslı (yüzücü vücudu), sabahın 10'unda bile club'a gider gibi giyinen tiplerdir. twink kelimesi: teenage, white, into no kink'den gelir.
istanbul gezisinden sonraki twiti @russellcrowe "istanbul is perhaps the most intriguing city on this planet...i think this is the beginning of a love affair." kendisi gaydir malumunuz, kimlere aşık oldu acaba.
abi siz harbi kıro görmemişsiniz, sizin yukarıda yazdıklarınıza görgüsüz denir, kıro bambaşka bir şeydir. kıro en başta köylü demektir.
kırolar;
çatal bıçakla balık yemeyi bilmezler.
yemek masasında rahatsız otururlar.
bacak bacak üstüne atamazlar.
uçağa hiç binmemişlerdir.
parfüm, deodorant bilmezler.
saçlarını hep kadir inanır tarzı kestirirler.
kot giymekten hoşlanmaz genelde kumaş tercih ederler.
gömleklerinin üst düğmelerini açıp kıllarını göstermekten hoşlanırlar.
onlar için temizliğin sembolü beyaz çorap giymektir.
her türlü hır gürde ve tartışmada direk kavga etmeye başlarlar.
türkçeleri kötü ve imla hatalarıyla doludur.
kitap okumaz, gazeteyi tercih ederler, şok gazetesi gibi.
dışarı çıkıp öyle barlara, mekanlara gitmektense 2 bira alıp arabada hemşerileriyle takılırlar.
falan filan.
istanbul'da dikkat ettiğim özellikle saçları, başları düzensiz güruh. kimisinin dip boyaları gelmiştir. böyle az uzun, taranmamış, permalı gibi ama o da sönmüş, pasaklı pasaklı dolaşıyorlar. bir dikkat edin lütfen. her 10 kişiden en az 8'i böyledir. abi tarak denen bir şey var, sonra topuz yapabilirsin, kısa kesebilirsin, toka takabilirsin, bandana da olur, ayrıca bunun jölesi, köpüğü var, hiç olmadı bir şapka ile saklarsın, ne bilim pasaklılar işte.
nihat doğan'ın okumuş, entelektüel geçinenidir. her ota, boka bir lafı ve sivri çıkışlarıyla prim yapacağına inanır ve bunu başarır da. prim=reklam=para.
arabesk (nihat) dinlemem ama fazıl da dinlemem. dinsiz olması da beni ilgilendirmez. ama hangi ülkede yaşarsan yaşa, kişilerin manevi değerlerine bu kadar ağır cümleler kurarsan tepkiyle karşılaşman doğaldır. bunun adı 'ifade özgürlüğü' değil ancak 'ifade sıçması' olur.