ölü sayısının 50'ye çıktığı söylenen saldırı. arkasında işid olmayabilirmiş. twitter ve facebook 10 dakika önce blocklandı. canlı gelişmeleri şuradan takip edebilirsiniz;
havalimanındaki taksiler sadece turistleri alıyor ve gidecekleri yere götürmek için yüz dolar istiyormuş ne kadar fırsatçı aşağılık ve iğrenç insanlarsınız!
112 yaralı sayısınının 300 kişi olduğunu söylüyor. acil kan ihtiyacı yok fakat yakınsanız şuraları aklınızda tutun; https://twitter.com/kanverorg/status/747887121403346945
ölülelere neden şehit deniliyor anlamış değilim, kutsal bir savaşta falan mı öldü bu insanlar?! nedense sizin yüzünüzden ölen herkes şehit oluyor? insanların parçalanmış cesetleri üzerinden kendinizi yüceltmenizden iğreniyorum.
terör saldırısı. patlamanın olduğu dakika metrobüse bindim ve sefaköy metrobüs atatürk havalimanı pistini görebiliyor, her şey normaldi, evim buraya 2 km uzaklıkta, 4 durak sonra incirli'de inecektim ve yanımdan 10 tane ambulans geçti, kaza falan mı oldu derken arkadaşımla buluştum, e5 üzerinde bilen bilir ömür plaza'ya oturduk ve abartmıyorum 30 dakikada 100 kadar ambulans ve 3 itfaiye aracı geçti. cidden dehşet verici, hayır güvende olmadığımızı zaten biliyorduk ama yaşadığım yere en yakın olan saldırıydı ve burası dakikada bilmem kaç uçağın kalkıp indiği bir havalimanı. araç girişinde hiçbir denetleme yok, en basitinden bir taksiye atlayıp çok rahat dış hatlar'a girip kendinizi patlatabilirsiniz ve girişin hemen yanında check-in yapan onlarca kuyruktaki insanlar var. güvenlik zaafiyeti diye kendimi avutuyorum ama bu taviz güvenlikten çok son 1 yıldaki patlamaları düşündüğümüzde ülkenin tavrı ile alakalı. en basitinden havalimanına ambulansların e5'den gidebileceği tek yer basın ekspres yolu sapağı ve 100 kadar ambulans sıkışan trafikte dakikalar kaybederek ilerledi, çoğu yan yollara saptı ve bu sırada metrobüs yolu bomboştu, acil durumlarda buranın kullanılmasına dair hiçbir plan yok. 11:30 gibi eve döndüğümde de pistten uçaklar kalkıyordu. ne bir acil durum planı, ne belirli bir yönetmelik var. rutin belli; patlama olur, rtük yasağı çakar, 2 gün dünya gazeteleri bizden çok durumumuzu konuşur, türk medyası her şey normalmiş gibi davranmaya devam eder ve haftasonu gelmeden her şey normale döner, ta ki bir sonraki patlamaya kadar. bu tür olaylara karşı sıfır tedbirliyiz, hiçbir şekilde belirli bir ders alınmadı önceki olaylardan. tüm arkadaşlarım ve ailem güvende ama orada bir çok insan öldü, onlardan birisi ben ya da bir tanıdığım olabilirdi ki yarın benim başıma gelmeyeceği bile belli değil. ölenler adına çok üzüldüm, yaşadığım ülkeye ise fazlasıyla sinirliyim. allah belanızı versin.
yirmi saatlik bir demlenme süresi sonrası gün içerisinde belirli sayıda üretilen cold brew başlı başına soğuk kahve severler için en ideal mekan fiyat/performans açısından. iced americano ve strawberry cream frappuccino sıcak hava için diğer alternatifler benim için, of esmiyor.
6. sezonun game of thrones tarihindeki en iyi sezon olduğu resmileşti. 6x09'un gölgesinde kalsa da daha çok diplomasi ve taht oyunları izledik sezon finalinde, gayet güzeldi.
açılış soundtrack'i, sezon boyunca sahne ve oyunculuğun üzerine çıkan ilk soundtrack bence. izlerken hepsi bir katman altta kaldı.
bu cersei'nin çektiklerini dağ çekse yıkılırdı yemin ediyorum. ama çok güzel intikam aldı, bölüm boyunca giydiği kıyafet fazlasıyla şıktı. asilzademiz king tommen'in naif intiharını hiç beklemiyordum.. westeros'un pek bir şansı yok uzlaşma dışında, belki jamie cersei'yi öldürüp daenerys ile evlenir kim bilir.
daenerys'ın önünde hiçbir güç duramaz o gemi, unsullied army ve ejderha kombosuyla, küresel saygınlığını da unutmayalım. jon'un kısmen bir targaryen ve kendi yeğeni olduğunu öğrendiğinde neler olacak çok merak ediyorum, barışçıl politikasına sadık kalacağına da inanmıyorum.
arya?! ben kendi halinde westeros'da dilenci olacağını düşünürken hem intikam listesinden bir isim daha siliyor hem de artık tabiri caizse yüzsüz olduğunu öğreniyoruz. jamie'nin masadaki stark muhabbetine kulak misafiri oldu ve çok değil, gelecek sezonun ilk yarısında arya'yı winterfell'de göreceğiz. ayrıca melisandre'nin winterfell'den ayrıldığını ve yollarda olduğunu, arya'nın da geri döndüğünü düşünürsek, şurayı hatırlayalım.
littlefinger'ın taht sevdasını zaten biliyorduk, kaldı ki geçen bölüm savaşa bu kadar geç gelmesinin nedeni jon ölsün de sansa'yı alıp winterfell'i yöneteyim kafasıydı.
lyanna'nın desteği ve hanesinin sadakati ile tüm kuzey yine starkların önünde diz çöktü, bu kızı çok seviyorum. stannis'e koyduğu atarı tüm kuzey'e koydu.
zirvenin yere bakan yürek yakanı adeta. sessiz sakin başladığı zirveyi sansasyonlar ve entrikalar ile sonlandırdı. gıybetten güç aldığım için kesinlikle daha fazla takılmalıyız.*
benden üç yaş küçük olduğunu öğrendiğimde şok olduğum yazar, ama yine de yaşıt gibiyiz, en azından kafa olarak. rosso'daki aşırı kalabalık zirve ve şuh kahkahalar sebebiyle tükenen oksijen dolayısıyla çıktığımız yürüyüş hayatımı kurtardı. targaryen hanesini desteklediği için birazcık dışladım, o kadar da olsun!
ölmesi durumunda sözlüğün ne olacağı gibi radikal bir konuda verdiği profesyonel yanıtlar ile burayı ve yazarları ne kadar önemsediğini gördüm. daima koordine, hem esprileşerek hem de fikir sunarak sohbet havasında dergiye vb. dair mini bir toplantı yapmak kolay değil. ayrıca sanırım birlikte bir yüzlük peçeteyi bitirdik suratımızı silerek, ismail türüt gibi terliyoruz. keşke erken dönmeseydi de dans pistindeki marifetlerini de görebilseydik!
tekrar gördüğüme aşırı sevindiğim yazar, ırk-renk-millet dinlemeden suriyeli kolisi seloyu hiçe sayarak rosso'daki garsonu parmağının ucunda döndürdü adeta. squat yaparak verdiği o yirmi kilo sayesinde sıfır beden olmuş, gökkuşağı bayrağını türban yapmış bir lezbiyen ölümüne twerk yaparak sarf ettiği eforu ödüllendirdi neyse ki. ayrıca zirve sonrası bir kayboldum bir bulundum ve en son tamam artık kayboldum derken beni pezevenklerin elinden kurtardı. bir insan nasıl bu kadar komik ve konuşkan olabilir ya? çok sevimli.
ben atatürk ilke ve inkilaplarından sonra yemin ediyorum disipline girmiş laik bir bey olarak, sen kimsin beni yargılıyorsun? sen kimsin? sana bir tavsiyem, yazık o git türbanlı first lady'ine sahip çık önce. inşall*h all*h seni şeriat ile terbiye etmesin. inşall*h all*h seni, o geride bıraktığın teokrasi ile terbiye etmesin. sen çok alçak bir adamsın, çok alçak. insanlara belden aşağı vuracak kadar. senin akıl hocalarını da biliyorum. senin akıl hocaların, kendi karılarının çektiği zikirlere baksın. hepsini çıkarırım! oğlum ayağınızı denk alacaksınız. herkes ayağını denk alacak! öyle kolay değil bu laik hukuk devletinde ahkam kesicem, beni hükümet.. seni kim koruyor hangi hükümet o, hangi islam hükümeti seni koruyor! kim?? herkesten hesabını sorarım. kimse bana bu konuda konuşamaz. dört dörtlük yaşayan, bu memlekette çalışıp, atatürk gibi çalışıp tc nene hatun gibi yaşamaya çalışan, evladını ailesini en iyi derecede yaşatmaya çalışan, aslan gibi nutuğunu okuyan, rakısını içen. ne yaptınız ulan siz? ne yaptınız! nerde ne yaptın! pis! yediği kapıya pisleyen dindar adam. onu bile bir adamlık sayıyorsun, o bile bir adamlık değil. git şeytan taşla be. yediğim kaba pislemem be ne olursa olsun. git ulan kendini recm et. kendimi recm ettiririm, öyle bir laik beyim biliyor musunuz? seküler çatı altında yemek yediysem, o insanlar ne olursa olsun, beni ilgilendirmez arkadaş. görmedim bilmiyorum derim be!
aklıma yüzüklerin efendisindeki nazgulleri getiren grup. onlar da böyle 9 kişi falandı, sonra sauron bunları köle yaptı, siz kendinize mukayyet olun ama tamam mı?
camilerden zombilere karşı halkın meydanlara inmesi istenir, halk meydanlara inip zombiler tarafından öldürülür, zombi nüfusu on katı artar, bim yağmalanır, herkes güvenli ve ıssız bölge olarak beylikdüzü'ne doğru yola çıkar, bulgaristan sınırından avrupa'ya oradan da kuzeye kaçma planları yaparken hayatımın aşkı ile tanışırım, hayatımın aşkı köşeye sıkıştığımız bir sokakta beni öperek kendisini fena eder, ben de laboratuvara kapanıp köpeğimle zombiler üzerinde deneyler yaparım, hiçbir sonuca ulaşamayıp sıkılıp bi hava almaya çıkarım, çıktığımda dünyadaki tek insan olduğumu fark ederim ve f16'ım ile manhattan sefalarında kendimi fırlatıp empire state'in tepesine inip twerk yapıp aşağı atlarım, düşerken hayatım film şeridi gibi gözümün önünden geçer, yere çarpmadan sıkıntıdan ölürüm.*
olmayan savaş. zira kürdistan diye bir yer yok. sosyal medyada duyar kasmak yerine siktirip gidip savaşın varsa da.
edit: ya melis bence de halkların kardeşliği hdp kürt hakları falan şöyle uzan da seni bir sikeyim.
sevgili tarkan ile olan işbirliğim sonucunda 2 dakika önce yazdığım şarkı.. tüm sevenlere gelsin..
hornet'den yatağına bir yol varsa
bu aşktır elbet
çıplak fotoğrafın yetti bana
kalktı bir kıyamet
aç kapını, ben geldim
giydiğim siyah boxer
zevk suyuyla beslerim seni
poppers yerine koklarım seni
anüsümün tüm duvarları senin
sen inlet, ben sikerim seni
masaüstünde sikerim seni
sikerken uyuturum seni
penisimin tüm damarları senin
ben seni sikerim seni
tut donumdan çek götür beni
hüüüüp diye içine çek döllerimi
sadece aktifsen bu seks olmaz
bunu yaz bir yere
sarılıp yatmazsam sikim girmez götüne
dünya sikimde değil
olmuşum sana pervane.....