yıllarca tasvip etmediğimiz ve şiddetle eleştirdiğimiz davranışın benzerini sergilemek hangi aklın ürünüdür? şaşırmamak ve de kör göze parmak misali yapılanları görüp de öfkelenmemek elde değil. birileri mağaza talan eder diğerleri caddelere çıkıp gövde gösterisi yapar... sonra da başlar '' vay efendim holiganlık, fanatizm...'' söylemleri. aslında birleştirici unsur olması gereken spor bizim ülkemizde ayrıştırıcı olmakta!
yıllara dayanan birlikteliğimiz nihayet bitmiştir kendisiyle. uzunca bir zamandır mücadelesindeydim. çoğu kez geri dönecek oldum kendisine ama önce kendime sonra da sevdiklerime verdiğim söz frenledi beni. sigara uzatıldığında da ''kullanmıyorum'' diye yanıtlamak da bambaşka bir haz sebebiymiş.
son seyahatimde yanımda oturan adamı taciz edip durdum. bacağını okşadım, onunla yetinmedim sıkmaya başladım hafiften ve saatler ilerledikten sonra da iyice abartıp köfte yapmaya başladım. yanımdaki de memnun olmalıydı ki bu durumdan bacaklarını daha bir iyice açıp elimin hareket alanını daha da genişletti. ve bu benim ilk tacizimdi.
onlardan biri de ben oluyorum. 5 aylık bir kızım var; adı türkan. kendisinin isim annesi iş yerindeki arkadaşlardan biri. türkan'ı iş yerinin hemen yanı başında bulmuştum. henüz süt yavrusu idi ve birileri sokağa atıvermiş onu. aldım eve götürdüm beslemeye başladım. o gün bugündür birlikte mutlu mesut yaşıyoruz. en sevdiği şey; top oynamak ve kağıt havlu rulosunu ele geçirirse parça pinçik etmek. bu da kendisi :
beğendiğim tipteki bir erkeğin koltuk altını görmek acayip tahrik eder beni.( nasıl bir zevk olduğunu kendim de anlamamış olmakla beraber seviyorum işte)
yıllara dayanan birlikteliğimiz nihayet bitmiştir kendisiyle. uzunca bir zamandır mücadelesindeydim. çoğu kez geri dönecek oldum kendisine ama önce kendime sonra da sevdiklerime verdiğim söz frenledi beni. sigara uzatıldığında da ''kullanmıyorum'' diye yanıtlamak da bambaşka bir haz sebebiymiş.
son seyahatimde yanımda oturan adamı taciz edip durdum. bacağını okşadım, onunla yetinmedim sıkmaya başladım hafiften ve saatler ilerledikten sonra da iyice abartıp köfte yapmaya başladım. yanımdaki de memnun olmalıydı ki bu durumdan bacaklarını daha bir iyice açıp elimin hareket alanını daha da genişletti. ve bu benim ilk tacizimdi.
1954 yılında ankarada doğan sanatçı, istanbul devlet konservatuarı klasik türk sanat müziği bölümünden mezun oldu. enstrüman ustası olan oğur, ud, tanbur, bağlama, cümbüş ve keman gibi geleneksel çalgıları başarıyla çalmaktadır. doğu anadolunun folk müziği ve aşık veysel gibi ozanların şarkılarıyla büyüyen sanatçı, 1960larda jimi hendrixi dinledi ve bu, yeni bir müzikal deneyimin başlangıcı oldu. perdesiz elektrikli gitarın pasajları üzerinde kayma ve çeyrek tonların çalınmasına olanak tanıdı. müzik hayatına 1980 yılında çeşitli sanatçılara eşlik ederek başladı ve ilk albümü "fretless"i 1994 yılında almanyada çıkardı. türkiyenin en özgün müzisyenlerinden birisi olan oğur, içlerinde perdesiz gitarın da bulunduğu birçok gitar ve telli çalgıları kendisi, kendi amaçları doğrultusunda üreten büyük sanatçılardan birisidir. sanatçı, müziğe yalnız türkiyede değil dünya çapında da farklı zevkler ve tınılar getirdi. anadolu ezgilerindeki hümanizmi, sufice bilgeliği, erdem arayışını yansıtan albümler yapan başarılı sanatçı, türkiye dışında bir çok festivallere katıldı ve bir çok değerli cazcılarla sahneye çıkıp kayıtlar gerçekleştirdi. türk folk müziğinden yola çıkarak bu müziğe büyük katkılar sağladı. kaynak: kimkimdir.gen.tr en dokunan en acıtan eseri yarim senden ayrılalı dır.
bir de sevgilimi özleyince dinlediğim eser tutam yar elinden
tutam yâr elinden tutam çıkam dağlara dağlara olam bir yaralı bülbül inem bağlara bağlara ağam hey, paşam hey eyvah eyyy emrah eder bu günümdür arşa çıkan tütünümdür yâra gidecek günümdür düşem yollara yollara ağam hey, paşam hey eyvah eyyy
sözüyle dinlemek isteyenlere güler duman-tutam yar elinden
yazan: çünkü kadınım okunan: çüklü kadınım bayan bir arkadaşın facebookta paylaşılan bir fotografa yapmış olduğu yorum. hemen aklıma psk geliverdi.kendi kendime ''arkadaşın içine psk kaçmış olabilir mi?'' diye sordum o an.
''eşcinselliğe yeni başlanır mı?'' dedirten başlıktır. ya vardır ya da yoktur, sonradan olmaz bu durum. sanırım bu yönünü yeni farkedenler demek daha doğru olacaktır.
hep yan gelip yattığı sanılan,3 ay tatili olduğu efsanesine inanılan, üniversite mezunları arasında en düşük maaşı alan, yönetmelikler arasında sıkışıp kalan, yapmakla yükümlü olduğu angarya işlerden fırsat bulursa dersini işleyebilen,sürekli değişen eğitim programlarından dolayı ne yapacağını şaşıran ama yine de yılmayan, 10 ay boyunca yırtınıp çalışan ve 1 harf dahi öğrettiğinde çocuk gibi sevinen ama tüm bu çabası çalışması sadece 10 dakikada teftiş edilip not verilen insanların günü. bir tek 24 kasımda hatırlanmaktadır kendileri. öğretmenim kutlu olsun günün.
sıkılgan insanın iki cümle sonra muhabbeti kesmek istemesi ama bu isteğine rağmen kibarlıktan olsa gerek bunu dile getiremediği için başvurduğu yoldur.ki kendim öyleyim ne yazık ki
olmaması için bir sebep yoktur. bu neden yadırganır anlamıyorum? dikkatinizi çekerim ki;burası lgbt sözlüğüdür ve gaylar kadar biseksüeller de, transseksüeller de,lezbiyenler de bu oluşum içinde yer alabilir. siz isteseniz de istemeseniz de!