hoşgeldin kıvırcık.

zalımsan hayat.

benim libidom burda ne arıyor hahaha. neyse mesela; ciddi bir toplantının ortasında bir anda bir lıbido patlaması falan bir anda bir azgınlık derken onu bastırma çabalarının sonucsuz kalması.. aklını toplantıya adapte etmeye zorlamak lakin hiç bir şekilde bastıramayıp anında telefona sarılıp ''hey sevgilim hadi sevişelim'' isteğinin gelmesi.
dipnot: sevgili uzakta olunca telefona sarılıyoruz işte. duygulandım :/

açılıyordu bu bı ara denemesını falan yapmışlardı. allah akıl fikir vere.

mesela;
-aşkım bir arkadaşımın arkadaşının doğum günü partisi var gidebilir miyim?
+yuh arkadaşının arkadaşı he?
-evet lütfen gidebilir miyim?
+hayır gidemezsin sonuçta arkadaşın değil bir şey değil gidemezsin
-yaaa ama aşkooooo lütfennn noluyyyyyy seni çook seviyom kiii ben ne oluyyy izın vey de gidim

şeklinde tatlımsı olup istediği şeyi yaptıran hatunlar

hey yarabbim ilk gördüğüm anda o nasıl tip la dediğim ama daha sonrasında ''yar yar '' parçasıyla lise günlerime anlam katan adamlar :) matrix gibilerdi valla :)

bir kadın olarak; kadınları seven, sadık kalabilen, bir kadın aşığı olarak tanımlayabilirim cinsiyet kimliğimi,yönelimimi vs.

hım. iki yabancı gibi olmaktansa konuşup uzlaşılabilinirse arkadaş kalabilmeyi çabalayan insan.

çünkü; '' hayat benim hayatım. ne olduğum,ne yapacağım ve aldığım tüm kararlar , yaşadığım hayat kimseyi ilgilendirmez.'' diye esip gürleyesim geldi .

grupça oturulan bir ortamda herkes muhabbet edıp bı konu uzerınde sureklı konusmaları ıle bırlıkte dışta kalıp bir boku anlamayan insanın kullandığı ''fransız kaldım'' deyimi geldı aklıma.

seni asla bırakmayacağım bla bla

cenabet yatmanın başlıca sebepleri

erkek kardeşime bir ara kullandığım lakap.
kepçe kulak, darı kafa falan filan cocuktuk tabi ozaman.
sımdı ne kepçe kulağı var ne de darı kafası :)
hey gidi hey eski günler. resmen çocukluğuma indim

hoşgeldin :)

hoşgeldin.

hosbulduk. eirene, tanrıça isimlerinden biri ''barış'' anlamına geliyor.

itiraf ediyorum bir ara orgazm taklidi yapmışlığım var ben de tık yok ama partnerim üzülmesin kendini yetersiz sanmasın diye kendimi dağlara taşlara ovalara vurduğum durumum var sonra evde haydi eller ceplere misali takılmışlığım

evde cümbür cemaat olan insanları umursamadan ama biraz da olsa korkararak libidonun seviyesinin artması itibariyle sevişmelere renk katan durum.

mesafeli ilişkiler bakımından çok iyi olabilir. insan öpmek dokunmak hissetmek istiyor ama kilometrelerce uzaklık bu durumu engelliyor. her yolu bulan bilim adamları bu konuya da bır el atsa hiç fena olmaz. yoksa durum kamera açarak;
-bi yaklaş, yaklaş
+napıcaksın?
-bir yaklaş allah aşkınaaa
(dudağını yaklaştırdıktan sonra)
-ekranı öpme ile son buluyor. sonrasında ne yaptım lan ben gibi şizofrenik hareketler falan filan

mersinde buna öncülük eden arkadaşlarımızla birlikte acaba yapabilir miyiz? nasıl olur? mersinde bir potansiyel var ama çıkartabilir miyiz? gibi sorularla bırlıkte arkadaşlarımızla oturup hem kendimizi tanıyarak hem de bu işe gönül koyarak yola çıkmamız ''vay be gerçekten bunu başarabildik'' diyip bundan gurur duymak. aman görünmeyelim derken; bu kadar saklanmak canımıza pes etti. korkmuyoruz. alışın buradayız sloganlarıyla esip gürlemek ve aslında birlikten kuvvet doğar diyerek onlarca yıl hayalini kurduğumuz şeyleri gerçekleştirebilmek. hoş güzel ve örgütlenmenin dostluğu kardeşliği pekiştirdiği nice güzel şeyler :)