ercake

Durum: 432 - 0 - 0 - 0 - 27.09.2016 22:20

Puan: 4912 - Sözlük Kezbanı

10 yıl önce kayıt oldu. 5.Nesil Yazar.

mutlu olun mesut olun efendim.
  • /
  • 22

muz

sanskritçe 'moça' olan kelime farsçaya 'moz' diye teleffuz edilmiştir daha sonra arapçaya da aynı şekilde 'mouz' oradan türkçeye 'muz' diye geçmiştir. diğer tüm türki cumhuriyetler bu meyveye 'banan' der, gerçi anan der gibi ama dünyada hemen hemen her ülke banana ismini kullanır. hoş güzel meyvedir çok yerseniz kilo yapar ama.

gökkuşağı koalisyonu

koalisyon üyeleri şu örgütlenmelerdir efendim;

akdeniz pembe caretta lgbt
anka lgbt
antakya güzel sanatlar derneği
dersim roştîya asmê lgbti
hÊvÎ lgbti inisiyatifi
istanbul lgbtt dayanışma derneği
kaos gl kültürel araştırmalar ve dayanışma derneği
kars lgbt blok
keskesor lgbti diyarbakır
lambdaistanbul lgbti dayanışma derneği
lgbtt aileleri istanbul grubu (listag)
malatya homofobi ve transfobi karşıtı gençlik inisiyatifi
morel eskişehir lgbtt
pembe hayat lgbtt dayanışma derneği
queer adana
sick-o kadından erkeğe translar için bilgi bankası
siyah pembe üçgen izmir
sosyal politikalar cinsiyet kimliği ve cinsel yönelim çalışmaları derneği (spod)
trans danışma merkezi derneği (t-der)
trans dayanışma ağı
uluslararası af örgütü
voltrans
yedirenk mersin lgbt
zeugmadi lgbt

gökkuşağı koalisyonu

efendim 2002 felan lgbti örgütleri de türkiyenin diğer tüm sol veya sağ örgütleri gibi ayrışmaya başlamıştır. anam o da ne türk asıllı gayler kürt asıllı gayleri ötekileştiriyor, pis kürtler diye dışlıyor, kürtler gidiyor diyarbakırda kendi lgbti örgütlenmesini kuruyor, vegan ve vejeteryan lgbti'ler etçil lgbti'lerle aynı ortamı paylaşmıyor, türk lgbti'ler ulusalcı ve milliyetçi kanat olarak ikiye ayrılmış, velhasıl için cılkı çıkmış işte. klasik türkiye tablosu lgbti örgütlenmelerinde diyelim. işte tam bu noktada ne yapıyonuz lo modunda aklı selim vicdanlı lgbti bireylerinin kurmuş olduğu koalisyondur. neyse gezi süreci de başta saydığım ayrı gayrılıkları bir nebze törpüledi sanırım.

onlarca yazarın online olduğu halde entry oranının düşüklüğü

anlamadığım düşüklüktür, beş online yazarla bile seri enrty girerken, bir çok yazar online iken enrty yazım oranı düşmüştür efendim. acep pazar rehaveti mi, yoksa zirve sonrası özelden birbirinize güzellemeler mi yapıyosunuz akıl sıra erdiremedim.

kukumav kuşu gibi evde oturan yazar

iki gündür takındığım haldir. aile evine gelip analar günü ayağına boş boş oturma durumudur. ne çeviri, ne yazı, ne kitap okuma hiç bir atraksiyon yok lo. ev halkının survivor izlemesiyle, bir kaç dizi takip etmesiyle televizyon kültüründen haberdar oldum en afillisi, yoksa kıçımı yaymış kumkuma kuşu gibi oturur vaziyetteyim valla.

erkek düşmanı feministler

hetero düşmanı lgbti bireyi kadar normal olan bir durumdur. yani her yarım saatte bir dünyada bir kadın erkek tarafından şiddete maruz kalıp öldürülüyorsa. her erkek içinde potansiyel canavar olma ihtimaline karşı defensive savunma biçimidir.

yere bakarak hızlı yürüyen kadın

allam ya başlığı hızlı yürüyerek bayan(baymak fiili) diye anladım ya lo. bayan demesek de kadın desek, olma mı güzelim.

ayı sözlük birinci istanbul ev zirvesi

ev zirvesi derken, pijama partisi gibi evde yatıya kalma durumu mu, yoksa evde toplaşım belli bi saatten sonra görüşürüz anacım tadında kısır günü mü? benim önerim bir makale, kitap ya da film seçelim zirveden bir hafta önce okuyup izledikten sonra entellektüel düzeyde tartışalım derim:) kısacası gündem belirleyelim yani. yoksa kısır günü tadında olacak zirvede yokum velhasıl. olmasına da tabi ki karşı değilim.

urfa’nın etrafı dumanlı dağlar ermeni yanıyor gözleri ağlar

urfanın etrafı dumanlı dağlar parçasının aslıdır efendim. urfada üç adet ermeni mahallesi, kiliseleri, evleri vardır. ama 2 milyonluk urfada bir adet bile ermeni bulamazsınız. hamidiye alayları gayrimüslimleri toplu toplu katlederken, ermenilerin acısını gören komşularının feryadıdır bu parça. aşağıda şarkının tam metni vardır efendim. okudukça yürek parçalıyor resmen. :(

1927’de rodosto – nor ateş’te doğan hagop gyurcyan, 1985 yılında bu şarkının kayıt altına alınmasını sağladı:

“urfa’nın etrafı dumanlı dağlar,
ermeni yanıyor, gözleri ağlar,
urfa’nın etrafına ekin ekenler,
ekini ekenler, güzeli seçerler,
çıkma, ceylan, şu dağlara,
seni avlarlar,
anadan babadan ayrı koyarlar. …

urfa’nın etrafında gezer bir ceylan,
yavrusunu kaybetmiş, arıyor yaman,
ceylan, senin gibi yüreğim yara,
arayıp bulamadım derdime care,
çıkma ceylan şu dağlara,
seni avlarlar,
anadan, babadan ayrı koyarlar. …

urfa’nın etrafı dumanlı dağlar,
koy verin geçeyim, dumanlı dağlar,
sılada yavrum var
of çeker ağlar”

haberim olsa diyanet'e o arabayı sakın verme derdim

bir erdoğan beyanatı, arkadaş ne lüks çıktı bu milli görüşçüler. bir hırka bir cübbe anlayışından mercedesler, saraylar, gemicikler moduna geçtiler resmen. islam dinindeki israfın haram olduğunu idrak edemediler galiba. allah ıslah etsin diyecem ama yetinmiyolar arkadaş, hep daha fazlasını istiyorlar resmen.

haber linki: http://www.demokrathaber.net/siyaset/erd...

ayı sözlük zirvesine katılamayıp kıskanan yazarlar

anacım g8 zirvesi değildi ya, yakın bir hafta sonu tekrar yapılabilir sanıyorum, analar, babalar, sevgililer vs. günlere denk gelmemesi rica olunur.

burak diye biri

bu kadar yorumdan sonra merak uyandırmış yazardır.

ak parti anneler günü reklamı

annemle sohbet ederkene reklamı gösterdim, bana dediki ben ilk okul üçe giderken okullara ve evlere elektrik geldi, urfanın bir ilçesinin bir köyü dediği yer ve sene 1959'da ilk okul üçüncü sınıfta. yuh ya aklımızla dalga geçmesinler artık, zanneden de ak parti öncesi tüm ülke taş devrinde felan. valla yeni nesili bu minvalde yetiştiriyorlar. şimdi çıkıp deseler interneti biz bulduk katıksız inanacak bir nesil var vesselam.

bıçaklanan bahadır öğretmen

resmi ideoloji eğitiminin ilkel milliyetçilik ve firavuni din anlayışıyla yetiştirdiği bireylerin çok olduğu bir ülkede her birimizin başına gelebilecek potansiyel olaydır. emin olun bu katiller devlet katında kahraman ilan edilirler. bu akp öncesi de böyleydi. işte 12 eylül darbesinin atıkları bu zihniyeti yaratanlardır. işimiz ve yolumuz zor ve meşakkatli velhasıl. barajları aşıp yavaş yavaş ve uzun soluklu bir değişim süreci bizleri bekliyor. ha diyince bir günde olmuyor devrim. bıçaklanarak öldürülen bahadır kardeşimize allah rahmet eylesin, yakınları sabır versin.

eczacıbaşı kadın voleybol takımı

helal olsun, tebrik ederim. ama eczacıbaşı tüsiad üyesi olduğundan mütevellit malum şahsın bir şekilde şampiyonluğu dine imana bağlama ihtimali de yok değildir. cıbıl bacılarımız bizi temsil edemez der, der mi der, herşeyi beklerim valla.

yazarların sözlüğü birer birer terk etmesi

ak trollerden sonra bear trolleri de görmek varmış anacım. demek ki başkalarının fikirlerine saldırgan, hoşgörüsüz, rencide edici insancıklar içimizde de var ve bu insancıkların tepkilerine trollerine maruz kaldıkça maalesef bu platformda yazma isteği, şevki kalmıyor insanın. fakat en güzeli görmezden gelip gülüp geçmek olacak. trolleri ciddiye aldıkça kendilerini pek önemli sanıyorlar velhasıl.

ak parti anneler günü reklamı

yine bol ajitasyonlu reklamdır. arkadaş milletin aklıyla neden oynuyorsunuz. hele bak 1971 yılında istanbul erkek lisesinde gaz lambasıyla çalışan çocuk. bu ne lan elektrik osmanlının son döneminde oralara bağlandı, 1971 yılında istanbul erkek lisesinde gaz lambası, bariz taşak geçmişler. amerikan vari sarı okul otobüsleri de ayrıca kasma boyutunda kurgu olmuş. ha şayet otobüs olmasaydı 1770lerde geçiyor hissiyatı veriyor reklam.

ayı sözlük ikinci anadolu yakası muhabbet zirvesi

anneler günü sebebiyetiyle gelemeyeceğim lo.

dünya engelliler haftası

yıllar önce bir arkadaş grubu olarak istanbuldan ankaraya kurtalan ekspresi ile gitmiştik anacım. macera işte. 6 kişilik kompartmanda beş kişiyiz, gelen altıncı kişi görme engelli bir kardeşimiz. tanıştık felan sonra delice eğlenip resmen gullüm yapmıştık. kardeşimiz abi dedi hayatımda bu kadar eğlenmedim, süper mutluyduk hepimiz. demem o ki engellilere sadece uzaktan destek vermiyelim lo, içimizden biri olsunlar bizzat gidip tanışalım. sen, ben hepimiz gibi işte. white wine yazarımızın dediği gibi, hepimiz potansiyel engelli adayıyız. engelliler için engelsiz bir dünya dileğiyle...

ayı sözlük yazarlarının şu an dinlediği şarkılar

zeki müren - kahır mektubu (içim daraldı valla ama bir yandan da severek dinliyorum)
  • /
  • 22
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 432

gökkuşağı renkli boğaziçi üniversitesi metro istasyonu

açıldığı gün kullanan biri olarak kendimi underground queer cluba girdiğimi hissettiren metrodur. resmini görmek için

ülkemizde tüm gaylerin kadınsı pasif gay olarak bilinmesi sorunsalı

çok ta tın. s.kimde bile değil. nasıl ki tüm kürtleri terörist, izmirlileri gavur, dindarları şeriatçı, tüm ermenileri vatan haini, tüm alevileri sapık, tüm rusları alkolik, avrupalıları entel dantel görebiliyorsa bu ülke vatandaşlarının belli bir güruhu, gayleri de bu şekilde algılamaları hiç şaşırtmamıştır. varsın öyle bilsinler;)

eşcinsel bireyin devlet ve kapitalizm içerisindeki yeri

--- spoiler---

eşcinsel birey günümüz erkek egemen toplum ve onun yansıması olan heteroseksist zihniyet içerisinde yalnız ve savunmasızdır. gizlidir ve gizli olmak zorunda olandır. çünkü resmi ideoloji yani devlet onu yok sayar, küçümser, gizli olmak koşulu ile toplum içerisinde yaşamasına kendi belirlediği kurallar dahilinde izin verir. eşcinsel heteroseksüel gibi göründüğü müddetçe sosyal hayatta .....

--- spoiler ---

ercake.com yazı dizisinde devamını okuyabilirsiniz ; http://ercake.com/index.php/escinsel-bir...

tüm zamanların en kötü ölüm sahnesi

dünya bloglarında en kötü ölüm sahnesi seçilmiş bülent kayabaş'ın filiz akın tarafından öldürüldüğü sahnedir.

izlemek için:

aristotelyen estetik

antik yunan estetiğidir. kısa ve öz anlatmaya çalışacam. umarım okuyacak vaktiniz vardır. aristotelyen estetik tüm batı kültürünün de temelini oluşturur. mutlak güzel, mutlak iyi, mutlak kötü, mutlak kahraman, mutlak estetik, altın oran gibi her olguyu bir kalıba sokar. batı medeniyeti kendi estetiğini bu şekilde var etmiştir ve dünyaya sattığı yani pazarladığı kültür bu aristotelyen estetik kültürüdür. güzelin belli bir tarifi vardır, resimde, heykelde kısacası sanatta o güzeli kullanırlar. reklamcılıktan tutun sinemaya kadar beyaz ten, mavi göz, yüz hatlarının altın oranı salt güzeldir bu estetik bakışı olarak. ayrıca salt güzel olan salt iyiliği de barındırır. mutlak güzel dışındaki tüm formlar çirkindir yani kötüdür.

hikayelerinde her zaman bir kötü vardır bir de iyi vardır, sonunda iyi kötüyü yener ve hikayeyi okuyan, tiyatroyu izleyen ya da sinemaya giden seyirci kendini kahramanla özdeşleştirir ve kahraman kötüyü yenince seyirci katharsise(arınmaya) ulaşır. bu minvaldedir tüm sanat akımları. özellikle hollywood yüzde seksen hikayelerini bu temelde işler. son yirmi yıldır güzel karakterler içerisine diğer renkten olan ırkları da ihtiva etmeye başlamışlardır ama dış görünüş olarak altın oranı kullanırlar hala. maalesef bir çoğumuz bu kültürün etkisi altında büyüyoruz ve ilişki aradığımız kişinin tipolojisi bize şu güne kadar ekranlarda verilen iyi ve yakışıklı, iyi ve güzel insanların tipolojisi olmuştur. tırnak içinde hiç bir zaman göreceli çirkin diyebileceğimiz(ki bu kıyaslamayı yine aristotelyen estetik içinde yaparız) kadınla ilgili başrolü olan aşk filmleri hemen hemen hiç yoktur.

size bir hikaye,

zamanında fransadan afrika liberya oralara giden bir misyoner çift siyahi bir kabilenin olduğu kasabaya yerleşirler. adamın eşi zayıf, sarışın, mavi gözlü yani bildiğin nikola kidman işte. adam ise göreceli daha esmer kahverengi gözlü ispanyol asıllı fransız. ilk başta kabile erkekleri sürekli kadına bakar ve aralarında konuşurlar. kadın kocasına 'gördün mü kısa boylu yüzleri boyalı çirkin kadınlardan sonra beni görünce bu çirkin erkekler benden hoşlanmaya başladı der', zamanla kilise yapılır halkın dili öğrenilir. misyoner adam bir gün kabile reisi ile konuşurken nasıl var mı bir sorununuz der. kabile lideri isaya, size bir nebze alıştık ama eşinize hala alışamadık, ilk gördüğümüzde hayatımızda bu kadar çirkin bir yaratık olacağını düşünmezdik der, rüyalarımıza giriyordu ve korkuyorduk der, zamanla alıştık, biz alıştık ama sen nasıl onunlasın, tanrının bir sınavı mı der lo. işte estetik böyle bir şey bize bebekliğimizden beri öğretiliyor velhasıl.

kedi besleyen sözlük yazarları

sahibi olan şahıs harbi iri yarı 'bear' ise o kediler yanlarında çük gibi minnacık kalacaktır.

beren saat'in açıklamaları

insalıktan çıkmış topluma ders niteliğinde açıklamadır;

¨uyku tutmaz bu gece, gözler dolar taşar boşalır… yine yürüsek taksim’e ne değişecek??... kadın her geçen yıl daha değersiz bu ülkede… biliyorum daha da sertleşecek her şey… yine hafifletme, yine kadında suç arama, yine bulunur bir bahane… yine aşağılanma… yine mide bulantısı…

kadın olmak zor, güzel bir kız olmak çok zordur ülkemde… bugün o güzel yüze baktıkça neler geçiyor aklımdan: ilkokulda etek açmayı oyun yapan sınıf arkadaşlarımın hedefi olmak, okul eteğiyle eve yürürken yediğim onca laf, dersane dönüşü karanlıkta hızlanan adımlarım, göğsüme bastırdığım kitaplarım, taksilerin arkayı izlemek için ayarlanan aynaları, çıkma teklifini kabul etmediğim için canımı acıtan okul arkadaşlarım, ev telefonundan yapılan sapık konuşmalar, peşimden apartmana girip 15 yaşındaki bana ereksiyon halindeki cinsel organının gösteren o çocuğun yüzü, ellerim titreyerek eve kaçışım ve bunu kimseye anlatmayışım, kıçımı hem de bir kanal gecesinde elleyen sarhoş bir kanal yöneticisiyle tartışmam, sevgilisi olmamayı gururuna yediremeyen partnerler, arkadaşımın evinde tuvalete zorla dalıp dudaklarıma yapışan bir oyuncuyu itişim, mesleğim yüzünden yaftalanışım, aylarca peşimden koşan birini sanki ben sevgilisinden ayırmışım gibi tam sayfa haber yapışları, gizlice çakallıkla servis edilen göğüslerimin silüeti davası mavası, bilir kişi raporu lehime çıkınca geri çekilen davaya kocası araya girdi haberi, daha bugün fermuarım açık kalmış haberleri, aman ne önemli!!! kadına, bedenine, seçimlerine, haklarına saygı göstermeyen kafalara rağmen çok sanslıymışım diyorum artık, hep teğet geçmişim.
tecavüz, bıçaklanma, kesilip bavula tıkıştırılma, otobüs durağına komada bırakılma, yakılma yaşamadım. insanlık suçlarına göz yummak suçtur!!! bir gün hesap sorulur!!! cinsiyet ayırmaksızın her vatandaşın canını haklarını korumak görevinizdir!!!
dilerim son gününü hiç hatırlama özgecan hayallerinle huzur içinde uyu.

beren saat
...

doğu perinçek

eski adı işçi partisi olan vatan partisinin başkanıdır. ben üniversitede iken işçi partisi gençleri solculara sürekli polis kontrolünde saldırırlardı efendim, deniz gezmiş felan diyip polis huzurunda saldıran bu zihniyeti hala anlayamadım açıkçası. perinçek şimdi çıkmış cnntürk ahmet hakan programında konuştu. hepsini dinledim ve şu sonuca vardım. eğer 78955 adet oy kullanma hakkım olsa ve bu seçimlerde chp, sol partiler, anadolu partisi ve hdp yi seçim dışı yapsalar, ve silah zoruyla oy kullan deseler öncelikle mhp, saadet+bbp, akp olmak üzere oylarımı paylaştırırım. vatan partisi mi? oy pusulamın on trilyon oyum olsa bir adet bile oy vermem velhasıl. arkadaş akpnin kurgusallığından bile daha kurgusal adamlar.

ne mutlu türküm diyene

dünyanın en mutsuz halkının söylediği cümle.

abbas kiarostami

türkçe yazılışı abbas kiyarüste'midir (farsça: عباس کیارستمی; /abˈbɑːs keˈjɑː.rɔs.taˌmiː/; ingilizce, fransızca ve almanca: abbas kiarostami, d. 22 haziran 1940, tahran, iran), dünya çapında tanınan ve takdir gören iranlı yönetmen, senarist ve yapımcıdır. 1970'ten bu yana sinema alanında çalışmakta olan kiyarüstemi, kısa film ve belgeseller de dahil olmak üzere, 40'tan fazla filmde çalıştı. özellikle köker üçlemesi, kirazın tadı ve rüzgâr bizi sürükleyecek filmleriyle dikkat çekti ve eleştirel başarı kazandı.

yukarıdaki yazı vikipediadan alıntıdır devamı için ------) http://tr.wikipedia.org/wiki/abbas_kiyarüstemi

ülkemizdeki eşcinsellerin gün geçtikçe artması

özellikle dünya üzerindeki büyükşehirlerde yaşam alanlarının daralmasından kaynaklı bilimsel bir gerçektir. bir yaşam alanında metre kare başına insan sayısı artıkça eşcinsel yönelimlerin oranın da arttığı görülmüştür. geniş düzlüklerde, büyük parklarda ve ferah evlerde oturan toplumlarda lgbt yönelimleri ortalama yüzde yedi ve on arası iken. tıkış tıkış olan yaşam alanlarında bu oran yüzde on iki ve on beş arası değişim göstermektedir. bilindiği üzere bir çok canlı türünde eşcinsel davranışlar bulunmaktadır. bir takım bilim insanı tel çitlerle çevrilmiş sınırlı bir alana üç çift dişi ve erkek evcil köpek koyarlar, evcil köpeklerin yaşam alanları düzenli gün aşırı temizlenir ve köpekler en iyi şekilde beslenirler. çiftlerin üremesine takriben bir sene içerisinde köpek sayısı oldukça artar. temizlik ve beslenme oldukça iyi olmasına rağmen yaşam alanları sınırlıdır. sonuç olarak daral yaşam alanında ikinci nesil erkek cinsiyetinde olanların dişilere ilgi göstermedikleri gözlemlenir. ikinci nesil erkekler dişilerle üremek yerine hemcinsleriyle cinsel ilişkiye girerler. sonuç olarak bu durum insanlar içinde geçerli olabilir diye düşünülmüştür. tabi bilimsel bir veri yoktur insan davranışları hakkında. bilen varsa açıklar efendim.

bearhairy

erkek düşmanı feministler

hetero düşmanı lgbti bireyi kadar normal olan bir durumdur. yani her yarım saatte bir dünyada bir kadın erkek tarafından şiddete maruz kalıp öldürülüyorsa. her erkek içinde potansiyel canavar olma ihtimaline karşı defensive savunma biçimidir.

sperm içerisinde jölemsi katı parçalar

uzun süre(1-2 hafta) erkeğin cinsel ilişkiye girmemesi ya da mastürbasyon yapmaması sonucu sperm, sperm keselerinde bayatlar, bu bayatlayan sperm boşalma anında katı, jölemsi ve parçacıklıdır. rengi sarımsıdır. çıkışı biraz zorlar acı verir.

bir de daha kısa sürede sperm katılaşması sorunları vardır. yabancı kaynaklardan okuduğum kadarıyla bunun sebebi sperm sıvısı içerisindeki protein ve şeker yapısından kaynaklıymış. daha tam bir çözüm bulunamamış .tüm yeme içme alışkanlıklarını değiştirmek belki faydalı olabilir diyorlar. bu durumda olanların her gün ya da iki günde bir boşalmaları gerekmektedir. bir hastalık değil ama yanlış kodlamadan dolayı sperm erkenden topaklanıyor yani.

türkiye'de kürt olmanın zorlukları

onlarca kez başıma gelmiştir, aiağıdaki muhabbet gerçekten olmuştur.

-nerelisin?

-yaşadığım şehirliğim, şu an için istanbul.

-yani aslen nerelisin?

-adanada doğdum çocukluğum orada geçti.

-yani ailen nereli?

-urfalı.

-kürt müsün?

-evet.

-aaaa hiç benzemiyosun. terörist gibi değilsin yani. çok güzel türkçen var. ben olsam söylemezdim valla kürt olduğumu. yani izmirliyim felan de daha çok yakışıyorsun.

-hmmm sayende daha kürt hissediyorum kendimi, yarından tezi yok örgüte katılacam sayende.

-ne nasıl neden ama.

-bi s.ktir git ya.


sırasıyla aşağıda zorluklar sıralanmıştır. asimile olmuş kürt olduğum halde, sistem zorla tarafımı seçtiriyor işte.

1. kürt olduğunuzu duyanların sizi direk terör örgütü destekçisi sanmaları.

2. "aa kürt müsün? kürtçe biliyor musun?" sorularına maruz kalmak.
her kürt kökenli kürtçe bilmiyor.

3. sanki belirli bir fiziksel tipi olmalıymış gibi, "nasıl kürtsün ya hiç benzemiyorsun?" sorgulamasına tabi tutulmak.

4. bir takım insanların beyinsizce "mal, gerizekalı, salak" diyecekleri yerde "kürt" ve ya "kıro" diyerek bunu ezici bir tabir olarak kullanmalarına şahit olmak.

5. gereksiz ultra milliyetçiler tarafından dışlanmak.

6. kürt deyince herkesin aklına dağda sırtında silah puşili örgüt üyelerinin gelmesi, laz,çerkez gibi anılmaması.

7. kürt ailelerinin hepsinin 8 karılı toprak ağası, uyuşturucu kaçakçısı, terörist, şeriatçı, gerici vb. sanılması.

8. çok zengin bir mutfağa sahip olmak ama buna rağmen yemeklerin hor görülmesi.

9. tıpkı bir lazca, çerkezce gibi kürtçe anadilini konuşunca, ayıplanmak.

10. bir takım çevrelerce dalga geçilen ve dizilerde, filmlerde taklit edilmeye çalışılan "doğulu" ya da "kürt" şivesinin gerçekdışılığına katlanmak.

11. özellikle batı'da ikinci sınıf insan muamelesi görmemek için kimliğini, nereli olduğunu saklamak zorunda kalmak.

12. dilini, kültürünü geliştirmek istediğin zaman "bölücü, nankör" olarak anılmak.

13. kürtçe isime sahip olduğun için bile kimi zaman "ötekileştirilmek".

14. "en iyi kürt ölü kürt'tür." gibi nefret söylemlerine şahit olmak.