tam ümidi kesmişken birden ona rastladım
2012 yılının başlangıcından beri kurduğum cümle. beklemediğim anda aşık olmanın hastasıyım. şimdi bitti, yenisi ne zaman gelir onu düşünüyorum.
aşık olma bağımlısıyım.
halil sezai paracıkoğlu
depresyon ve aşk acısı çekilen anların dışında hiç dinlenme olasılığı olmayan şarkıların adamı.
arap erkekleri
şeyhlerinin bursuyla yurtdışına okumaya gelen ama okula gitmekten başka her boku yiyen erkeklerdir. aldıkları burs paralarını latin kızlarla clublarda ezerler. geceleri her daim sarhoş gezerler hemen her gece içerler. içmediklerinde illaki bişey sarar tüttürürler. hemen hepsi armani den giyinir, aynı tarz parfüm sıkar aynı tarz muzik dinler, birbirleriyle konuşurken bile 300$ lık kulaklıklarını kulaklarından çıkarmazlar. arap bir arkadaşımın hemen hepsinin biseksüel olduğunu söylediğini de ekleyeyim.yedikleri onca naneden sonra bir türlü öğrenemedikleri ingilizceleriyle ''no pork (domuz eti), it's haram'' diyerek ne kadar dindar olduklarını birkez daha tekrarlarlar. haksız sayılmazlar belki o kadar bunaltıcı zihniyette büyüyüp birden kuzey amerika ya gelince kendilerini şaşırmaları normal ama o çarçur ettikleri okul paralarını ve gerçekten okumak isteyen onca fakir öğrenciyi düşününce çok itici geliyorlar gözüme.
illuminati ve illuminati ünlüler
tarkan'ın içinde bulunamasının bana anlamsız geldği, varlığından bile emin olmadığımız bir örgüttür illuminati.
tarkan ın ağzı var dili yok, hırslarında arınmış, lokum gibi çocuk bir de çevreci. hiç o taraklarda bezi yok gibi. öyle bir güç arkasında olsaydı zaten bildiğin dünya starıydı adam ama sadece latin amerika da bir iki şarkısı tuttu gerisi tırt. ama lady gaga da var bir numara hacı. o kadının bu kadar ünlü ve başarılı olması ya bir örgütün işi yada gerçekten dünyanın boku çıkmış. nası bişey o ya. eşcinselleri kullanması da ayrı bir ayar ediyor beni.
eski sevgiliyi tek kalemde silmek
hiç beceremiyorum ben bu işi. bilen birinden özel ders almak istiyorum.
sevgili 17 yaşımdaki halim
yazacak çok öğüt var da sana özet geçiyim gerisini sen yaşayarak öğren.
1. git o yüzündeki sivilceler için tedavi mi olcan ilaç mı alcan napıcaksan yap, lahmacun gibi gezme ortalıkta. ananın sana söylediği evlenince geçer masallarına inanma..hem evlenmeyeceksin hem de annen bambaşka birşeyi kastediyor.
2. yine ananın aklına uyup dersaneymiş okulmuş kendini paralama..elbet giricen bir üniversiteye, daha fazla spor yap, profesyonel ol çünkü bir tek spora yeteneğin var. gücünü hırsını orda kullan.
3. illa üniversiteye giricem diyosan söyle şu babana da seni yurtdışına göndersin. sakın babanın anlattığı param yok masallarına inanma zira onda para bok. ama ilerde baban 3. karısından da ayrıldığında o masallar gerçek olacak ve baban dımdızlak kalacak. o yüzden sömür o babayı hazır parası varken.
4. daha sosyal ol, lgbt ortamlara takıl, o mutasıp aile kızlarıyla değil de daha değişik kişilerle arkadaşlık yap. güçlüsün, kaldırabilirsin diye sırtına yük bindirenlerden uzak dur. evet öylesin ama kendini kullandırtma. kitap okuyacağına git serserilik yap, yaşlanınca okursun o kitapları.
5. üniversitede platonik takılacağın iki kızın ikisi de straight. onlarla zamanını harcama. evli olan nişanlı olan erkek arkadaşı olan..hepsi sadece kalbini kıracak. lezbiyenlerle takıl, straight kızlarla sadece yat ve unut.
6. kardeşlerine lezbiyen olduğunu açıklayabilirsin. düşündüğün kadar korkunç tepkiler almayacaksın. hatta belki seni onlara daha da yakınlaştıracak bu.
7. kanada' da daha ilk gün tanışacağın brezilyalıdan uzak dur. o kız sana çok aşık olacak, sende onu çok seveceksin ama hiçbir zaman onun kadar aşık olmayacaksın. bir senede sıkılıp hayatı kıza da kendine de zindan edeceksin. o kızla sadece arkadaş ol, takıl oralarda bekar bekar. sağlam dostluklar kur, unutma bütün kızlar geçici ama dostluklar baki.(edit: senden sonra başka bir sevgili bulacak ve onunla da görüşmeyi keseceksin sen en iyisi ex lerinle dost olmayı unut)
8. 6 sene internetten chat yapıp yaşı senden ufak diye buluşmayacağın bir kız olacak..istanbul'a tatile geldiğinde nihayet onla buluşmaya karar verip ilk görüşte aşık olacaksınız. ama aradaki bilmem kaç bin kilometre yüzünden bir türlü kavuşamayacak ve severek ayrılacaksınız. onunla buluş işte kanada'ya gitmeden. (edit: vazgeçtim kızım sakın buluşma, unutucan gidicek o da..ne gerek var)
çocukken yapılan saflıklar
900 lü hugo hattını arayıp bir dakika dolmadan faturaya yazmaz nasılsa diye 59sn hugo'nun o yavşak sesini dinleyip telefonu kapatmak. ay sonunda babamın fatura elinde beni kovalaması hala dün gibi.
bodur
anneannemden geliyor: nerde bir bodur allahın belası odur.
sevgiliden ayrılıp da kopamamak
artık adet haline getirdiğim olay. ulan nası bi yufka yürek ayrılıyorum da hala niye sorumluluk hissediyorum anlamadım.
ayrılamamak
ayı sözlük yazarlarının depresyondan kurtulma taktikleri
alkol eşliğindeki arkadaş muhabbetleri..özellikle hayatı senden daha darmadağın daha beter bir arkadaşınla muhabbet et. bir de damar aşk şarkıları ve hayatın anlamsızlığını vurgulayan şarkılar yerine manasız ıptıs ıştıs ıptıs ıştıs şarkılar dinle depresyon mepresyon kalmaz hadi bakalım.
hoşlanılan kişiden soğuma nedenleri
aynı tuvaleti arka arkaya kullanmak zorunda kalmak.
sırt kaşıntısı
anneanneme göre dayak yiyeceğinin habercisidir.
tuğçe san
koca pitonla dans mı ediyodu ne..tuhaf değişik bir kadındı. o yıllara göre iyiymiş aslında.
etsiz çiğköfte
2 girls 1 cup
girilen entrylere bakıp açmayı götümün yemediği video. neyse o da eksik kalsın.
istanbul'dayım
allahtan güzel şarkı, şiir yazabilen insanlar var şu dünyada..yoksa nasıl bunalıma girerdik biz.
ben her sabah kalktığımda
düşüyorum bir boşluğa
ne yazıyorsa alnımda
sen yoksun hiç yanımda
anlamazlar halimi
kim ne yapsın derdimi
bilmezler özlediğimi
yazmıyor ki alnımda
istanbuldayım takılıyorum
doğru değil seni düşünüyorum
bazen bir durup nefes alıyorum
içimde bir umut bir umut
nasıl şey bi güneş bi bulut
ben her gece yattığımda
düşüyorum bir boşluğa
ne yazıyorsa alnımda
sen yoksun hiç yanımda
anlamazlar halimi
kim ne yapsın derdimi
bilmezler özlediğimi
yazmıyor ki alnımda
istanbuldayım takılıyorum
doğru değil seni düşünüyorum
bazen bir durup nefes alıyorum
içimde bir umut bir umut
nasıl şey bi hatırla bir unut
nil karaibrahimgil
akbaba videosu sürekli müzik kanallarında çaldığı zamanlardı. okula gitmeden totem yapıp o videoyu arardım bütün kanallarda. seyrettiğim gün platonik aşkımı görürdüm o yüzden çok severdim o şarkısını. şimdi de
istanbul'dayım ı yazmış. istanbul'a gidince eski sevgiliyi görene kadar hergün dinlemeyi düşünüyorum.
yıldız tilbe
simit
yurtdışında yaşayanların özlem duyduğu ama türkiye ye geldiklerinde pek tüketmedikleri, ayranla çok iyi giden besin. fırından alınan değilde sokakta satılanı makbuldür.