hayyamhatemi

Durum: 98 - 0 - 0 - 0 - 22.11.2011 21:45

Puan: 1704 - Sözlük Kezbanı

15 yıl önce kayıt oldu. 1.Nesil Yazar.

Henüz bio girmemiş.
  • /
  • 5

mevlana öğütleri

aşk altın değildir, saklanamaz; aşığın bütün sırları meydandadır.

ayı olmak

kendinle ,kilolarınla,kıllarınla her halinle mutlu olabilmektir.

çocuk olmak

hayatın hiç bitmesini istemediğin ama en çabuk geçen zaman dilimidir ne yazık ki. sokaklarda top oynamalar, parkta kaydıraktan kaymalar, düşüp dizini yaralamalar, beş dakika önce kavga edip sonrasında kan kardeşi olmalar hayatın yaşanılası en tatlı ve toz pembe günleri.

insan hayatının en insanca yaşanan dönemidir belkide çocukluk.sadece yaşadığın için mutlusundur..içten gülümselerinin hesabını sormaz kimse sana..ya da kimse suçlamaz seni elinden geleni yapmadın diye..mutlusundur çünkü anne kokan güvenin sıcaklığı sarmıştır yüreğini..en içten kahkahaları atar en neşeli dakikaları yaşarsın..henüz kilit vuramamıştır kimse hayallerine ve göz yaşlarına..alınmayan bir oyuncağa ya da kaybolan köpeğine ağlarsın hıçkıra hıçkıra..kristal kadar berraktır göz yaşların.henüz cesaret edememiştir kimse onları kirletmeye.en güçlü silahın gözlerindir..masum,duru,ve sevgiyle parlayan gözler..karşındaki her kim olursa olsun dayanamaz o gözlere baka baka yüreğini incitmeye..en güçlü olduğun yıllardır sanıldığının aksine..çünkü korkun yoktur varlığından emin olamadığın hayal ürünü yaratıklardan başka..ailenin büyük bir keyifle doldurduğu kasetlerde senin gülücüklerin,babanın buram buram gençlik kokan sesine,annenin kahkahalarına karışır...en çoşkulu mevsimini,en özgür günlerini yaşarsın hayatının..gök kuşağında kayabileceğine,yıldızlara dokunabileceğine inanacak kadar masum,kumdan kaleler yapıp denize sunacak kadar cömertsindir..alıp başanı gidecek kadar korkusuz,kaybolduğunu anladığın an göz yaşlarını salacak kadar duygusal..bencilisindir çocukken..ama oyuncaklarını,çikolatanı sahiplenmenin getirdiği affedilebilir bir bencilliktir bu..ne hırs ne nefret yaptırır bunu sana..oyuncakların dünyan olduğundan,hayallerine açılan sandığın aralanmasını istemessin..hepsi bu..iç sesine kulak verirsin sadece..ne yorucu bir karmaşaya boğulmuşsundur ne sıkıcı bir düzene...balkonda beklerken anneni,getirecegi hediyenin heyecanıyla dolacak kadar sabırsızsındır.ellerini boş gördüğünde kaşlarını çatacak kadar isyankar,avcuna verilen minik parlak paketle havalara uçacak kadar mutlu..hayatın acımasız gerçeklerinden bi haber olmanın rahatlığıyla dolusundur..ne açlık,ne haksızlık ne acı vardır düşlerinle harmanladığın yaşamında..onlar sınırları koymaya çalışırlarken senin çocuk dünyana minik bedeninden beklenmeyecek kadar büyük bir çabayla karşı koymaya çalışırsın..gün gelip de teslim olduğunda o sınırlara geçmişte gösterdiğin mücadeleyi özlemle anar ve yüreği bedeninden büyük o çocuğa saygı duyarsın.

ideal yaş aralığı

30 - 60 en az balık etli olma şartı ile tabii .

sevin gayrı

halk müziği (türkü) türünde dinlenesi eser...

ordinaryman

hoşgelmiş efendim gece vakti tebessüm etmeme neden oldu kendisi ,sözlüğe (ayısözlük) renk katacağına şüphe yok ..

ayı sözlük yazarlarının tuttuğu takımlar

ayı sözlük yazarlarının bayram mesajları

artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak

bugün veya yarın insan silkelenip özüne dönmedikçe hiçbirşey eskisi gibi olmayacaktır..

fellow

bir dostun sıcaklığını hissetmektir ,varlığını bilipde kendini güvende hissetmek ,huzurla dolmak uzak da olsa yanında olduğunu bilmektir fellow .

eski bayramlar

evet bayram gibi değil sanki; nerde o eski bayram söylemleri yine.. eskiyen bayramlar değil, bayramlıkların içindeki insanlıklar.. huzurlu bayramlar.

hayyamhatemi

cesaretini yitirmiş bugünler de ; şaşkın şaşkın ortalıkda dolanmakta .!

grup seks

iyimserlik

sonraları, hayal kırıklığı yaratan ve pişman olunan yaşam tarzı...

kardeş türküler

anadoluda yaşamış (yaşayan ) halkların müzik kültürünü çok iyi bir şekilde icra eden müzik grubudur.müzik dışında konser esnasında sahneledikleri koreografiler ile dikkat çeken türkçe dışında kürtçe, arapça, rumca,lazca, ve anadolu konuşulmuş ya da konuşulan dillerde müzik yapan dinlenesi bir gruptur.

ölmeden önce izlenmesi gereken filmler

sarhoş atlar zamanı dema hespên serxweş , bahman gobadinin 2000 yılında yönetmenliğini yaptığı kürtçe / persçe bir film. cannes film festivalinde altın kamera ödülü (caméra dor award) aldı. bahman gobadinin ilk uzun metrajlı filmidir. mekân olarak iran yakınlarında gobadinin de köyü olan kürt köyü bane seçilmiştir. olay ve kişiler gerçeklere dayanır. filmin ismi soğuğa dayanmaları için atlara verilen viskilerden gelmektedir.

fellow

hoşgelmişler efendim nede mutlu olduk . sözlüğümüze (ayısözlük) renk katmaya gelmişler..!

uyumak

uyku tüm memelilerde, kuşlarda ve balıklarda gözlenen doğal dinlenme biçimidir. bu canlılar günlük işlevlerini gerçekleştirebilmek için uykuya ihtiyaç duyarlar. uyku tam anlamıyla şuursuzluk olarak nitelendirilemez. insanlarda yeterli uyku alınmaması unutkanlık, asabiyet, dikkat dağınıklığı gibi sorunlara neden olabilir. ayrıca gereğinden fazla uyku depresyon gibi rahatsızlıklardan kaynaklanıyor olabilir. uyku bozukluğu kimi insanlarda kronik hale gelip çok büyük sorunlara neden olabilmektedir. uyku insan ömrünün 1/3 ünü oluşturur. vücudun dinlenmesini ve beynin bir gün önce aldığı bilgiyi işlemesini sağlar.

hayal kırıklığı

camdan bir vazo gibi,
her defasında şanssızlık
rüzgar esiyor ve düşürüyor.
paramparça oluyor kırık/lık/lar/ kalıyor..

belki

  • /
  • 5
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 98

elif şafak

elif şafak türkiye için aykırı bir kalem baba ve piç kitabındaki ensest ilişki ,pinhan kitabındaki çift cinsiyetli derviş krakteri (ki büyük bir zevkle okumuş ama kitabın sonunda bu bir son değil kitap burda bitmemeliydi dediğim bir kitap) ve son olarak bir çok arkadaşımın bana düşüncelerimi aktardığımda saçmalama dediği aşk kitabı ki ben aşk ı okurken (sanırım bir eşcinsel olmamdan kaynaklı ) hz. mevlana ve hz. şemsi iki sevgiliymiş (yani aralarında bir eşcinsel ilişki varmış gibi düşünürdüm ) sizede saçma gelebilir ama ben okurken bunları düşünmekden kendimi alıkoyamadıım ! herşeye rağmen elif şafak okunması gereken bir yazar diye düşünüyorum...

çocuk olmak

hayatın hiç bitmesini istemediğin ama en çabuk geçen zaman dilimidir ne yazık ki. sokaklarda top oynamalar, parkta kaydıraktan kaymalar, düşüp dizini yaralamalar, beş dakika önce kavga edip sonrasında kan kardeşi olmalar hayatın yaşanılası en tatlı ve toz pembe günleri.

insan hayatının en insanca yaşanan dönemidir belkide çocukluk.sadece yaşadığın için mutlusundur..içten gülümselerinin hesabını sormaz kimse sana..ya da kimse suçlamaz seni elinden geleni yapmadın diye..mutlusundur çünkü anne kokan güvenin sıcaklığı sarmıştır yüreğini..en içten kahkahaları atar en neşeli dakikaları yaşarsın..henüz kilit vuramamıştır kimse hayallerine ve göz yaşlarına..alınmayan bir oyuncağa ya da kaybolan köpeğine ağlarsın hıçkıra hıçkıra..kristal kadar berraktır göz yaşların.henüz cesaret edememiştir kimse onları kirletmeye.en güçlü silahın gözlerindir..masum,duru,ve sevgiyle parlayan gözler..karşındaki her kim olursa olsun dayanamaz o gözlere baka baka yüreğini incitmeye..en güçlü olduğun yıllardır sanıldığının aksine..çünkü korkun yoktur varlığından emin olamadığın hayal ürünü yaratıklardan başka..ailenin büyük bir keyifle doldurduğu kasetlerde senin gülücüklerin,babanın buram buram gençlik kokan sesine,annenin kahkahalarına karışır...en çoşkulu mevsimini,en özgür günlerini yaşarsın hayatının..gök kuşağında kayabileceğine,yıldızlara dokunabileceğine inanacak kadar masum,kumdan kaleler yapıp denize sunacak kadar cömertsindir..alıp başanı gidecek kadar korkusuz,kaybolduğunu anladığın an göz yaşlarını salacak kadar duygusal..bencilisindir çocukken..ama oyuncaklarını,çikolatanı sahiplenmenin getirdiği affedilebilir bir bencilliktir bu..ne hırs ne nefret yaptırır bunu sana..oyuncakların dünyan olduğundan,hayallerine açılan sandığın aralanmasını istemessin..hepsi bu..iç sesine kulak verirsin sadece..ne yorucu bir karmaşaya boğulmuşsundur ne sıkıcı bir düzene...balkonda beklerken anneni,getirecegi hediyenin heyecanıyla dolacak kadar sabırsızsındır.ellerini boş gördüğünde kaşlarını çatacak kadar isyankar,avcuna verilen minik parlak paketle havalara uçacak kadar mutlu..hayatın acımasız gerçeklerinden bi haber olmanın rahatlığıyla dolusundur..ne açlık,ne haksızlık ne acı vardır düşlerinle harmanladığın yaşamında..onlar sınırları koymaya çalışırlarken senin çocuk dünyana minik bedeninden beklenmeyecek kadar büyük bir çabayla karşı koymaya çalışırsın..gün gelip de teslim olduğunda o sınırlara geçmişte gösterdiğin mücadeleyi özlemle anar ve yüreği bedeninden büyük o çocuğa saygı duyarsın.

ciwan haco

suriye doğumlu dünyaca ünlü kürt etnik metal-rock müziği sanatçısı. 1957 yılında suriyenin kamışlı kentinde doğdu.

üstad mihemed şêxo (1948 - 1989)dan etkilenerek kendi başına saz çalmayı öğrenmiştir. liseden mezun olduktan sonra almanyaya geçerek bochumda bulunan ruhr üniversitesinde üç yıl öğrenim görmüştür. şimdi isveçte ikamet etmektedir.

ey dilbere ve ax u eman eserleri ile beni derinden etkiler.

ömer hayyam

esrarengiz ve asi bir kişilik, gıpta ile baktığım şair (yazar) .! gerçek ismi ( ebul feth ömer bin ibrahim ) hayyam ismi ise babasının mesleği olan çadırcılıkdan gelir ki hayyam farsçada çadırcı anlamına gelir..

gidenin arkasından

damla damla birikti karanlıklar,bitimsiz oldu sonra…çıkmaya çalıştım bu dipsiz kuyudan.tutundum yanlara,çekmeye çabaladım kendimi; yukarıya…

yapamadım…

daha düşüşüme anlam veremiyorum,burdan nasıl çıkarım?
çarpıp çıktığın kapı aralığında tutsaktım en son…mevsim değişti sandım,meğer sana üşümüşüm.sonra efkar bastı evi,dağıttım biraz ortalığı…baktım yalnızlık boyumu aşmış,bende anılarla vedalaştım.

her vedada ölür mü bi’ parçası insanın?
ölürmüş…

mevsimlerde hazandı ama yapraklar düşmemişti daha.
ellerimde bir terkediş,mıhlandım sokağa…
buruk bir gidiş duruyordu orta yerde ve ben kabullenmiyordum.

koşar adım geçtim ışıklı caddelerden,sokağının dönemecine kadar soluk bile almadım sana gelirken.kapıyı açınca gördüm seni -belki görmesem daha iyiydi-
gidiyorum diyordu gözlerin ve ben durduramıyordum bakışlarını…

mevsim sana ayazdı,rüzgar birbirine kattı ortalığı…
uğultusu sağır etti kulakları,bense duymuyordum kendi çığlığımı haykırmaktan

sen duyuyor musun?

yerlebir oldu eşyalar,hepsi birer birer attı kendini yere.benim gibi…
engel olmak istemedim gidişine hiç,benim korkum kendime…

debeleniyor aramızda ayrılık kal diye,ben onu çekiyorum yolundan…

kendime bavulunda yer ararken yakalıyorum beni,ve utanıyorum
firar saatlerime saklanıyorum sonra,usulca alıkoyuyorum bedenimi ayaklar altından…
tek kelime etmesende anlaşılır sözlerin.bir eksiliş oluyorsun ses etmeden ömrümden…
hadi vedalaş kendinle içimde
bir güle güle yok mu bana
(ç)ok mu?

yaprak misali düştüysem başaşağı,
ve tutunamadıysam
hatta ağladıysam bir yandan
gücüm yettiğince bir hevesle kaldırdıysam başımı
son seslenişiydi bu nefesimin,
sana dairliğimin son perdesiydi…

prezervatif

korunma açısından gerekli olsada iyi bir seksin içine sıçan bir buluş sadece...

sanal aşk

grup seks

ciwan haco

suriye doğumlu dünyaca ünlü kürt etnik metal-rock müziği sanatçısı. 1957 yılında suriyenin kamışlı kentinde doğdu.

üstad mihemed şêxo (1948 - 1989)dan etkilenerek kendi başına saz çalmayı öğrenmiştir. liseden mezun olduktan sonra almanyaya geçerek bochumda bulunan ruhr üniversitesinde üç yıl öğrenim görmüştür. şimdi isveçte ikamet etmektedir.

ey dilbere ve ax u eman eserleri ile beni derinden etkiler.
Henüz takip ettiği biri yok.
Henüz takip eden biri yok.