pek alışık olmadığımız bu durumla karşı karşıya kalınca insan ister istemez gözyaşlarına hakim olamıyor çünkü hepimiz zamanın bir yerinde bir şekilde aklımızı başımızdan alan kalbimize uçan tekme atan duygularımızı aliye rona gibi sağlı sollu tokatlayan insanlar görüp tanıyıp sevip sevilip çoğu kez sevilmedik durum böyle olunca hoşlandığın kişi aşırı normal tavırlar içinde olunca insan ne yapacağını bilemiyor çünkü bizler kendini şizofren ruh hastası manyak deli sayko psikopat olarak yaftalamaya hevesli bireyler olduğumuzdan normalin normalliğini sorgulayacak seviyeye gelmemiz de hiç zor olmuyor velhasılı kelam normallik kötü bişey değil olması gereken belki de bu hobi olsun diye şizofren olunmuyor ne yazık ki yada yaptığınız kırıcı saygısızlık ve ihmalleri bu tarz hastalıklara sığınarak yapmayalım yeter
-içimde öyle güzelsin ki onu kirletmeyeceğim seninle -hani dokunamazdın başka tene sen ellerle demlenirken ben çay içmedim -aynı değil her baharın çiçeği dalı ellerini hangi su yıkar ortalık malı -dağ yıkan hasretleri gördüm yüzünde bir çiçektim açamadım -kime böyle dalıp gitmelerin son bakışıydım ya gözlerinin dağıttığın bu ev ve ben şahidim seni vuracak yeminlerim -ölüm aşık olur kalır bana kalır varamaz benden sana -yanlış zaman yanlış insan tutunmak imkansız bıktım yamalı sevdalardan -sevdan ateşin aynı değil ilk defa üşüyorum kollarında -nasıl olur öyle de bu canıda böylede veririm haberi olsun -eğer sana kavuşmak varsa ölmek düğün gibidir bana -bir alo de gelmesen gençliğim solsun -umduğun sevinci vermeyen kör olsun oynarsan sonun olsun
hala haber bekliyorum ondan ya o çok vefasız yada ben fazla iyimserim. keşke yerimde olsaydı da onu beklemenin nasıl bişey olduğunu anlayabilseydi her vapura bindiğimde martılarla simitimi paylaşırken bir yandan da onu şikayet ediyorum deniz köpürdükçe ben de köpürüyorum martılar hep bir ağızdan boşver aşktan anlamaz o der gibi oluyor bu sefer onları azarlıyorum ne tuhaf bu kadar sevilmeyi hak ediyor musun acaba?
bir gün albüm yaparsam en çok okumak istediğim tilbe şarkısı hakkını veremeyeceğim şarkıya göz dikmedim asla dikmem de ciğeri yanmamış kalbine acı düşmemiş solu burkulmamış tilbe şarkılarına değemez şükür ki sesime bulaşmış bu şarkı bilen bilir
bakmak yüzeysel bir eylem bence herkes bakıyor birşeylere görmek daha başka herkesin görebildiğini zannetmiyorum farkındalığı yüksek olmakla ilgili bu durum bakar kör olmak gibi hayatımızda bakan insanların varlığı görebilen insanlara oranla daha fazla ne yazık ki
acaba kendisi de yaptığı ayıbın farkında mı? bence değil olsa vicdanı izin vermezdi ben anlamakta güçlük çekiyorum aymazlığa vurdumduymazlığa gelemiyorum sabrımın ipleri çözülüyor umarım müsait bir zamanında bu gebeşliğin için kahrolursun.
yıldız tilbe'nin sevgililer gününe özel olarak yayınladığı teklisi sonunda 90's kokan alt yapısıyla sözleriyle sarhoş etti resmen bugünün şarkısı olsun
kullanıcı adından iyi ihtimalle koyu bir hayvansever kötü ihtimalle de en ufak olayda tırnaklarını çıkarıp kavga etmeye hazırlıklı biri olduğu düşünülebilir ben iyi ihtimali göz önünde bulundurup etrafı kedilerle çevrili gözleri sevgiyle bakan yufka yürekli birini canlandırdım gözümün önünde bence kendisine çatan kediler baya şanslıdır.
yaptığım iş sebebiyle genellikle maruz kaldığım önyargıları kırmak için kendimi ifade ederken arkada inceden çalan sezen aksu şarkısı sözleri de şu şekilde
benden çekiniyormuşsun bana göre değil hiç diyormuşsun çok baskın çok iddialı fazla popüler buluyormuşsun peki benim de bir kalbim olduğunu senin aşkınla dolduğunu göz göze gelince mahvolduğunu gerçekten mi görmüyorsun sabredemiyorsun fark edemiyorsun hissedemiyorsun garanticisin, korkuyorsun gerçeği gözden kaçıran yarim eğriyi doğruyu şaşıran yarim aşkımla ruhunu şad ederken sonunda sabrımı taşıran yarim seni anlamıyor değilim inan ki yaşamak değil esaret sanki hadi benim kendi seçimim sonuçta gülü seven dikenine dayanır yani bu durumda kalbine danışacaksın neye nereye kadar katlanacaksın o kadar aşkın varsa hemen gel kalbimde karargâh kuracaksın görünüşüme bakıp da sen beni sakın ha cin fikirli sanma hani yağmasan da gürle benim durumum çalımıma aldanma okurum, yazarım, konuşurum kelimelerin efendisiyim ama aşka gelince enikonu safım sen şanıma inanma
zerre hoşlanmadığım erkek tipi bir erkek neden şımarık olur onu da idrak edemiyorum şımarık kız çocuklarına kadınlara kızlara zaten tahammülüm yokken erkeğin şımarığı denk geldiğinde plastik banyo terliğiyle ağzına ağzına vurmak istiyorum. şımardığınız konu itibariyle zaman zaman sevimli olabilse de genel olarak ota boka şımaran yerli yersiz şımarıklık yapan trip atan yazdığı çizdiği söyledikleriyle paralel gitmeyen taşları bir türlü yerine oturtamadığım erkeklerden hoşlanmıyorum. şımarık olmayın lütfen olmayın.
candan erçetin in elbette albümünde açık ara farkla en sevdiğim şarkısı merak edilen ne varsa arka arkaya sorduğundan mıdır bilmiyorum ama hislere tercüman kesinlikle sözleri şu şekilde merak ediyorum ne yapacaksın benden sonraki hayatında
o alaycı gözlerin eğlenerek bakacak mı başkasına aklın bendeyken hala
merak ediyorum rastlayacak mıyız günün birinde herhangi bir yerde
o çağlayan ruhun sakin tavırlar ardına gizlenecek mi yine
yıllar geçtikçe sıradan mı olacaksın yoksa yenilmeyip zamana sevdiğim gibi mi kalacaksın
yıldız tilbe'nin 2003 yılında yayınlanmış 'üzülünce naparsın?' diye defalarca kez sorduğu şahsi fikrim alt yapı ve aranje kurbanı muazzam slowlarından biri bu şarkıda seviyorsam öldüm mü kime kalmış aşkın derdi diyerek tüm yaşanmışlıklarına inceden giydirip ardından ağlıyorsam geçer tabi diyerek kalbinin leyla'ya benzediğine vurgu yapar sever gider ağlar sevdan yaralandın yine aman sözleriyle de kırılan kalbini teselli ederek ah çeker tilbe bence sana kalbim geçti yakın dönemde altına imzasını attığı sağlam şarkılarından biridir.
iki yumurtayı cezveye koyup haşlanmasını beklerken çalan telefona bakmaya diye gidip uzun süren telefon görüşmesi yüzünden ocakta unutulan cezvede ki suyun bitmesi ve yumurtaların kararması
böyle bir başlığın kitap okumayı seven her kitabı için ayrı ayraç edinen kitap kurdu yazarlar ve ne okuyacağına bir türlü karar veremeyen yazarlar için çok faydalı olacağını düşündüm. her yeni keşfettiğimiz okuduktan sonra bunu herkes okumalı diye düşündüğümüz kitapların isimlerini yazarlarıyla birlikte paylaşmayı ümit ediyorum. başlangıç olarak benim tavsiye edeceğim kitaplar şu şekilde: sylvia plath - sırça fanus edgar allan poe - morgue sokağı cinayeti joanne greenberg- sana gül bahçesi vadetmedim vüsat o. bener - bay muannit sahtegi'nin notları sait faik abasıyanık - havuz başı zeynep sayın - imgenin pornografisi jerzy kosınskı- adımlar kazancakis- zorba arkadaş z. özger - sakalsız bir oğlanın tragedyası ahmet sami - masturi kabare barış bıçakçı - (tüm eserleri) rollo may - yaratma cesareti
hafif kiloluca bir çocukluk geçirdiyse, okul çıkışlarında, arkadaşları tarafından yuvarlak şekilli sebze ve meyvelere benzetilmesiyle başlayan yaralardır. (bkz: patates )
gün geçmiyor ki saçma sapan bir şarkı akıl almaz şekilde baştacı edilip liste başı edilmesin bu şarkı da onların başını çekecek bayağılıkta kulağım kanıyor her duyduğumda. azalarak biter inşallah