karpuzsever

Durum: 1970 - 0 - 0 - 0 - 21.01.2017 23:37

Puan: 32220 - Sözlük Kaşarı

14 yıl önce kayıt oldu. 2.Nesil Yazar.

This is 2013. First base is anal.
  • /
  • 99

pegasus

türk mitolojisinde "tulpar" olarak bilinir. ikisi de kanatlı, uçan, at. tulparlar daha çok sürü gibi. pegasus gibi eşsiz değil sanırım.

ölüm korkusu

hayatın değerini anlamamızı sağlayan tek etkendir. tanıdığınız birinin ölmesi yıkıcı olabilir, çünkü artık ona sahip değilsiniz. fotoğraflar, hatıralar, videolarla avutulmaya çalışılır ama hiçbir şey o ruhu geri getiremez. kendimizin ölümünden korkmak da yersiz gelir, öleceğiz sonuçta ne korkuyorsun, kabullenmeliyiz bunu artık.

intihar edenleri anlayamamışımdır, nasıl bir bencillikse artık o. tabi hiçbir, cidden hiçbir kimsesi olmayanları anlarım. yalnızdır ve arkasında bırakabileceği ya da uğruna yaşayabileceği bir şey kalmamıştır. daha fazla durmanın da alemi yoktur. ama, arkanda bırakabileceğin birkaç kişi ya da bir kişi olsa dahi intihar düşünülmemeli. meğer bizi hayatta, ayakta tutan şey yanımızda olanlarmış.

o ses türkiye

orjinaliyle sadece komsept açısından benzerlik gösteren bir acun ılıcalı hödösündür başka bir şey değil. başta zaten program jürilerden kaybediyor. hülya hariç diğerlerinin söylediği tarz aynı. hülya zaten ne zamandan beri şarkı söylemiyor bilmiyorum, türk halk sanatçısı olması en azından bir çeşitlilik katmış. murat-hadise arasındaki oynanan "sevgili" rolü bile soğutmaya yeter. sadece şarkıları dinlemek için izlenir bence. gerçi yüzde80 i hep aynı tarzda söylüyor, pop, türk halk müziği. * *

orjinali ise bambaşka bir olay. the voice pop, rock, country ve soul tarzlarındaki jürileriyle bol çeşitli bir olanak sağlıyor bence.

türkü, pop, türk halk ve arabesk türünde jüriler olsa daha bi ulusal bir program olurdu kanımca. çeşitlilik açısından.

insanları görmeden seçmeleri de bence en güzel ve bütün programlar böyle olmalı dedirten durum.

lady gaga

ayı sözlük yazarlarının şu an dinlediği şarkılar

sms

kısa mesaj olarak da bilinebilir. telefondan karşıki insana yazılı, anlamlı, anlamsız, hatta boş metinlere denir. eski neslin anlayamayacağı bir olaydır ayrıca. çoğunlukla şu tip bir soru yöneltilir.

-kimle bu kadar mesajlaşıyorsun? ne konuşuyorsunuz ki?

bazılarına göre direk olarak "sevgili" olarak algılanabilecek bir şey. sanki tek onunla mesajlaşılır, arkadaşla yapılmaz. sevgilinin mesajını ne yapayim ben, sesini isterim daha iyi. hem ben her şeyimi, her anımı, zamanında, sıcak sıcağına, tazeliğiyle paylaşma taraftarı olduğum için çok fazla kullanırım bu "olayı"

aileye açılmak

19 yıldır "söylemeye ne gerek var" diye düşünürken bir anda kendimi bir nefret ve kıskançlıkta buldum. arkadaşımın ailesi biliyordu ve o aileyi o biçimde görünce çok kıskandım. her şeyi atlatmışlar, her şeyi konuşabiliyorlar felan, çok özendim, imrendim, gıbta ettim. o aileyi gördükten 1 hafta sonra annem benim sinirimi, öfkemi, tersleyişimi anlayıp benimle konuşmaya geldi ama ağızdan "anne ben geyim" kelimesi o kadar zor ki, hatta çıkmadı ben de. onun anlamasını, sormasını bekledim. sorduğun ve ben evet dediğimde uzun bir sessizlik oldu aramızda. daha sonra sorular sormaya başladı bir anda, milyonlarca sorular. ne zaman? nasıl? hangi arkadaşların öyle? gibilerinden. babama söylememesi için rica ettim ama sonraki gün babama da söylemiş, yıkılmış kadın eve gelince.

sonra geldik ikinci en imkansız görüşmeye. babamla konuştuk. tek ve kesin olarak söylediği şey "düzeleceksin!" idi. diğer önemli nokta ise, "düzelmezsen kendimi öldürürüm" idi. ben ne kadar direnmeye çalışırsam onlar o kadar üstüme geldiler. sonra bi daha bu konu açılmamak üzere kapandı. ki evet cidden bu konu asla açılmadı, evde lafı bile geçmedi.

işte doldurduk 6. ayı diyelim. rahat mıyım? kesinlikle, daha önce hiç bu kadar kabullenmemiştim kendimi, ailem bile biliyorsa gerisi önemli değil tavırlarıyla dolaşıyorum. peki ya ailem kabullendi mi? sanmıyorum, çünkü evde halen "çocuk, torun, evlilik" lafları dönüyor. yukarıda okuduğum yazılara bakaraktan diyorum ki daha kabullenme safhasındalar. ne kadar sürer bu süreç bilemiyorum cidden ama daha kötüsü de olabilirdi diye düşünürekten olumlu bakıyorum bu olanlara. ama cidden istemiyorsanız söylemeyin yani kabulleneceğini sanmıyorsanız kalkışmayın yani, gün gelir bir şey olur söyleyiverirsiniz, kasmaya gerek yok. ben annem anlamıştır diye söylemiştim ayrıca ama meğer tek oğluna toz konduramıyormuş. "10 kişilik kız grubunda tek erkek olmam ilginç gelmedi mi anne?" diye sorumun cevabı da çok tuhaftı hani. "ee kızlarlasın işte, onlardan hoşlanıyorsun." *

resmen aşığım

nil karaibrahimgil'in diğer bir başka ölümsüz eserlerinden biri kanımca. dinledikçe dinliyorsun.

maggie gyllenhaal

gen havuzları * bir şahane olan gyllenhaal * sülalesindeki güzel gözlü kızcağız.

(bkz: stranger than fiction) filmiyle tanımışımdır, harika bir filmdir ayrıca.

sulugöz

(bkz: patlayan şeker)

ile beraber çocukluğun hatırlanmasına yardımcı olan sakız türü.

sözlük yazarlarının en sevdiği abur cuburlar

patlamış mısır
çekirdek
tuzlu herhangi bir kraker
*

patlamış mısır

her gün yiyorum nedendir bilinmez, bağımlısı oldum.

şekerlisi de mevcutmuş.

panteizm

tanrı'nın her şey olduğunu kabul eden dini, felsefi görüştür. goethe, hegel ve spinoza gibi filozoflar da bu görüşe sahiptir.

(bkz: tümtanrıcılık)

michael jackson

ölmeden önceki 10 yılı sırf eleştrilen, hor görülen bir insandı bazılarına göre. ki ne zaman öldü, işte o zaman bütün insanlar anladı onun değerini, katkılarını, yaptıklarını ve yapabileceklerini. halen etrafta moonwalk yapmaya çalışan çocuklar görüyorum. eskiden yoktu böyle şeyler, saygın dinleyicileri dışında çıkıp moonwalk ya da son ses mj şarkıları dinleyen görmedim duymadım. meğer bir insanın nasıl biri olduğunu anlamak için ölmesi gerekiyormuş, yazık oldu.

kadın ancak lüzum görürsek evden çıkabilir

pazara gidecek biri lazım.

ya da okul toplantılarına.

scary movie

parodi filmlerin belki de temel taşını oluşturan 4 filmden oluşan bir seridir. scream, the exorcist, the ring, saw gibi zamanın popüler korku filmlerini tiye alıp, onlarla dalga geçme amacıyla yapılmıştır ve oldukça başarılıdırlar. anna faris'in şapşal ve bi o kadar harika oyunculuğu sayesinde çok kısa sürede fenomen olmuştur seri. 2013 senesinde 5.si çıkması planlanıyordur ama malesef "anna faris" oynamayacakmış. *

benzerleri de vardır.

date movie
epic movie
meet the spartans
disaster movie
vampires suck ise diğer türleridir ama scary movie kadar etki yapmamıştır, bence zaten komik de değillerdir.

breakfast on pluto

cillian murphy harika oyunculuğu ile can verdiği komedi-dram tadında ingiliz filmidir. ciddiyetsiz bir transgender çocuğun yaşamı anlatılır. annesi tarafından terk edildiğinden beri, oradan oraya savrulan bir hayatı vardır. hareketleri, tavırları, düşünceleri ve tarzı ile zor dönemler geçirmiştir ama o hiçbir zaman "ciddiyetsizliğini" bozmamıştır. oldukça eğlenceli, düşündürücü, boğazınıza düğümler atabilecek harika bir hayat öyküsü.

"serious, serious, serious" repliği ise filmin sloganı gibi bir şeydir, ağızlardan düşmez.

yalova

sadece yaz mevsiminde hayat bulan terkedilmiş, sessiz, sakin bir il. özellikle arap ve kürt nüfusu çok yoğundur. *

ten

yann tiersen

uyumamı sağladıkları için teşekkürü bir borç bilirim onlara. cidden kafa dinlendirici bir etkisi vardır bütün müziklerinin, saygılar.
  • /
  • 99
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 1970

gey

gey diye üstelememe rağmen "bazı" eşcinsel arkadaşlarımın inadına "gay" demesi. gay diye yazılınca gay diye okuyorum, olmaz, aslında gey. sanırım gay kelimesi çok evrensel bir kelime olduğu için, yani her dilde kullanılan bir kelime olduğu için kullanıyorlar. ama gey demek daha doğru bence. gay yazıp gey okumak da saçmalık.

aktifim ama gay değilim

full aktif

hapşırırken sıçmak

tunatuan

erkeğim, kocacım gibi lafları ağzından düşürmeyen, daha önce de dediğim gibi sekskolik, fetiş bir arkadaşımızdır kendileri. karşı masadan kucak dolusu sevgiler yolluyorum ona, kasmaya devam. tdk'da staj görüyormuş ayrıcadan (bkz:#107588)

rimming

ayı sözlük yazarlarının penis boyları

sözlük yazarlarının evde kalmış gay kurusu olma nedenleri

bu lafı söyleyenlerden haz etmem. herkes bir arayışta, herkes bi depresyonda. arıyorum bulamıyorum, şöyle böyle olmalı, kıçı şöyle, boyu böyle, işlevleri bıdı bıdı bıdı bıdı. hay kaltak ibne, sen ne sunabileceksin de kriter koyuyosun ya? psk arkadaşımızın da dediği gibi, o uygulamalar, o kadar aşağlayıcı, sömürücü, nefret kusulası bir yerki. herkes kendi sikini altın kaplama, hatta altın kaplama yetmemiş üstüne kristaller döşetmiş falan sanmaları. önce şu, muhtemelen türkiyedeki bi %80-90 ibne; ilişki, sadakat arıyorum diyip, önüne gelenle sikişip, yetmezmiş gibi ilişkileri varken bi piçlik yapmışlardır. ama kimse kendine toz konduramıyor. anca ağlıyolar, sızlanıyolar. o kadar sahte ve yapmacık ki...

tamam, hak da veriyorum. elbette evde kalmayı haketmeyen insanlar vardır, mutlaka, mükemmel olanlar, hatta mükemmel olduğunu bilmeyip ona mükemmel olduğunu anlatacak birisi, birileri... ama yukarıda anlattığım "insan yiyen insancıklar" yüzüne, onlar da malesef samanlıkta iğne ararmışcasına ilişki arıyorlar, evde oturup nutella kaşıklayarak bu tarz benim izliyolar, rimelleri aka aka. türkiyedeki bozuk eşcinsel toplumun düzelmesini bekleme, ömrün yetmeyebilir, kendini düzeltmeye çalış. he, düzeltilmeye ihtiyacım yok harikayım diyosan, e o zaman niye evde kaldın? yukarıdaki 2 sebepten biridir muhakkak.

daha lafım bitmedi editi: o uygulamalara tekrar dönersek. tekrar o insancıklara dönersek. sonra bunu heteroseksüel toplumu da katarsak. boşanma oranlarını falan da katarsak. sonuç, her şeyin kolay ulaşılabilir olması, insanlardaki değeri ve sadakati öldürüyor. kapitalist insancıklar gibiler, emek verenleri sömürüyolar, uğraşanları sömürüyolar... üzgünüm valla, şu zamanda bir çoğu sik dışında bir şey düşünmüyor. sorry about that.

ayı sözlük yazarlarının yaşları

fasıl gecesi kimde kalınacağı sorunsalı

+merhaba. - göz kırpar, sırıtır -
"merhaba canım" - o da sırıtır, hınzır hınzır -
+rahat edebileceğimiz bir evin var mı? - parmakları adamın gömleğinde dolaşır -
"sana her zaman kapım açık" - hınzırlığın dibi.hormon kokusu -
+gelin arkadaşlar ev buldum! - arkadan 10-20 sözlük yazarı gelir -

tarzı bir taktik de uygulanabilir. *

allahuekber wuhuu

tek beni sevsin istediğiyle yatsa da olur'cu model

güçlü, sağlam, düzgün, anlayışlı ve emek vermişliğe, yaşanmışlığa, zaman harcanmışlığa dayalı bir ilişkiye sahipse; cinsel anlamda denenebilecek, yapılabilecek her şeyi yapıp kendinizde keşfedecek bir şey kalmadıysa*; mümkün olabilir "belki". becerebilenler, yapanlar var mı? var. ama adam gidip başkalarıyla sikişip sana gelince "kalkmıyosa"*; yanındayken growlr, hornet fıldır fıldır dolaşıyorsa (tabi oralarda sevgilisiyle fotosunu koyup ilişkisi olduğunu söylemektedir, neyse, bu ayrı bi konu)*; daha 2-3 aylıkken böyle bir şeyi teklif ettiyse*; planlarınızı koli için iptal edebiliyorsa* falan filan... kendini aşmış, tanımış, tamamlanmış, mutluluğunu hiçbi şey bozamıyorsa; iki medeni insansanız; ya da cidden gerizekalı saftirik biriyseniz; olabilir yani. *

(bkz: kocam değil mi ister döver ister siker insanı)

bi de bunu tatlandırıp, ballandırıp, bi bok becerdiğini sanarak etrafa anlatanlar vardır. "ya canım biz çok medeniyiz, bak ne kadar mutluyuz, biz mutluysak siz de yapabilirsiniz." diyerek ne kadar modern, avrupai ve erişkin bir çift olduklarını kanıtlamaya çalışabilirler. *

ramazan nedeniyle onur yürüyüşüne katılmamak

looking

umarım son sezondur diye umduğum dizidir kendisi. komik değil, dramatik değil, eğlenceli değil. düz bir çizgide "hayattan" eşcinseller. sağolsunlar, geylerin "cinsellik" dışında en ufak bir şeyden bahsetmediklerini, yapmadıklarını gösterildiği dizi.* paddy karakterinin varlığı bile, diziyi izlememek için büyük sebeplerden. bu kadar kezbanlığa, aptallığa, saflığa, pimpirikçiliğe gelemedim. ve asla sex and the city ve girls dizisi ile karşılaştırılmamalı. onlar gibi asla olamazlar, yetişemezler, efsane olamazlar... 2 sezonluk the new normal bile bundan daha fazla şey katmıştır bence. *

ne akılda kalıcı cümleler, ne akılda kalıcı karakterler, ne büyük olaylar. adın da belli olduğu üzere, bütün dizi "aramakla" geçecek, ama hiçbi yere varılmayacak. fazla gerçek.

gusül abdesti alan geyler