lezbiyenim ama biseksüel kadınlardan korkuyorum. sanırım en büyük nedeni ayrıldıktan sonra onun bir erkekle olduğunu öğrenmekten korkmam. bütün kadınlarla olsun bir şey yok ama bir erkekle birlikte olunca içim acıyor lan. acaba başkalarında da var mı bu durum diye merak ediyorum.
bir kadında en sevdiğimdir. neden bilmiyorum bayılıyorum beyaz tenli kadınlara. bildiğin peynir gibi beyaz olacak güneşte kızaracak falan. ah bir de kızıl saçlı oldu mu.. ginger mı seviyorum lan ben yoksa? (bkz: manyak mıyım neyim)
tekrar güvenmeyi inanılmaz zorlaştıran hadise. hele kişi sizin en güvendiğiniz, kendi ailenizden bile daha çok önem verdiğiniz biriyse ve birlikte aldattığı kişinin iğrenç bir insan olduğunu biliyorsanız daha da zordur. düşünmesi bile beni geren olay.
son dört isimli (sanırsam amatör) bir müzik grubunun hoşçakal isimli şarkısında geçen söz. ne zaman dinlesem içimi fiker atar o kısım. "özlüyor musun*" diye sormak istesem de hiçbir zaman soramayacağım ama her zaman da merak edeceğim aklıma gelir. hüzün çöker aniden. sanırsam herkes mutlaka birilerine bunu sormak istemiştir. o kişiyle bir daha asla birlikte olamayacağını bilsen de özlüyor olması çok şeyi değiştirir çünkü.
koreli tam bir dahi olan çizer. 2007 ve 2011 adında 2 eskiz kitabı vardır. 1975 doğumludur. evli ve yanılmıyorsam 2 çocuğu vardır. gördüğü her şeyi çizebilir ve sadece 1 kez görmüş olması yeterlidir. türk çizer melike acar'ın dünyada yaşayan en sağlam çizer dediği kişidir. ve bence de öyledir. çizimlerine buradan ulaşılabilir: dbaf
ingiliz alternatif rock grubudur. gitar ve vokalde russell marsden, bas ve vokalde emma richardson ve davulda matt hayward bulunmaktadır. gayet severiz kendilerini. ahanda albümleri: baby darling doll face honey friends ep sweet sour live at brixton
en sevdiğim şarkısı lay my head down'u da sizlere hediye edeyim bari:
trt'de oynayan leyla ile mecnun dizi ekibi tarafından kurulan müzik grubu.
vokal + gitar: ali atay (mecnun) bas gitar: serkan keskin (ismail abi) klavye: osman sonant (yavuz) gitar: fırat ikisivri (bu kim ya) davul: onur ünlü (yönetmen)
çal keke çal lafını ağzıma takmış olan düğün videosu. ahanda burda: önce çok güldüm sonra napıyo lan bunlar bakışı attım sonra kaçarak uzaklaştım ama yine de çal keke çal!
ben ilk abime sonra da babama açıldım. açılmak zorunda kaldım aslında. çünkü sevgilim tarafından aldatılıp terk edilmiştim ve her gün bağıra bağıra ağlıyordum. mecbur kalarak anlattım ben de. annemeyse hiç açılmadım, o kendi öğrendi. abim ve babam tarafından çok iyi karşılandım bu yüzden hiçbir sorun çıkmadı. ama annemin kabullenmesi ve beni anlamasının zor olacağını biliyordum. annem mesajlarımı okuyarak öğrendi ama bu konu hakkında hiç konuşmadık. ama konuşmamız lazımdı ve ben de aldım annemi benim çocuğum belgeseline götürdüm. 1 ay önceden bileti aldım, ama anneme film hakkında hiçbir şey söylemedim. o gün geldi salona girdik. tıklım tıklım dolu olması beni mutlu etti ve film başladı. korkudan titredim resmen. acaba salondan kaçıp gidecek miydi yoksa sonuna kadar izleyip öyle mi ağzıma sıçacaktı? ama öyle olmadı, film boyunca ikimiz de deli gibi ağladık. filmin sonunda yönetmen ve filmdeki anneler soruları yanıtlamak için çıktılar ve annem de konuştu.
"ben hiçbir zaman eşcinsel, transseksüel olanlara karşı kötü düşünmedim ama insanın başına gelmesi çok daha farklı bir şey. teşekkür ederim yalnız olmadığımızı bize gösterdiğiniz için."
annem bunları söylerken benim tüylerim diken diken oldu. ağlamamak için zor tuttum kendimi. çıkışta listag anneleri ile oturup saatlerce konuştular. ben de yönetmen can candan'a bizzat kendim teşekkür ettim. ailenizin yanınızda olması gerçekten çok önemli. keşke ilk kabullendiğim zamanlar gidip konuşabilseydim. ama önemli değil çünkü bundan sonra ailem yanımda. herkesin ailesi umarım listag aileleri kadar anlayışlı olur.
kişi eğer benim gibi beyaz tenliyse ertesi gün çok güzel morluklara sahip olunur. sapıklaşırsanız imza bile atabilirsiniz. şahsen çok acıtmadığı sürece hoşuma giden şeydir. ısırmayı da severim ama sadece sevişirken değil.