-hiv virüsünün laboratuar ortamında üretildiğ (buna inanıyorum)
-dünyayı illüminati diye bir örgütün yönettiği ve sebepsizce insanları yozlaştırmaya çalıştığı (buna inanmıyorum)
-her yıl bir çok virüsün laboratuar ortamında üretilip insanlar üzerinde denendeiği (misal sars virüsü) (buna inanıyorum)
-lady di'nin ingiltere kraliyeti tarafından öldürüldüğü (buna inanmıyorum)
-michael jackson, elvis presley ve daha bir çok ünlünün aslında ölmediği, hala yaşadığı, ismini unutturmaya çalıştığı (buna inanmıyorum)
kendimi kısmen milliyetçi olarak tanımlayabilirim ve bak kendi argümanlarımı sana karşı nasıl savunuyorum ;
-'onur yürüyüşünde sana bana jopla vuran gaz atan devlet' evet ama depremden sonra yıkılan evleri tekrar inşaa eden de devlet, afet durumunda erzak yardımı yapan, girişimcilere destek verip istihdam yaratan, insanların kapitalist dünyada hayatta kalmasını sağlamaya çalışan da devlet
-'vakti zamanında delinin tekinin çıkıp bu ülke benim şuraya bir sınır çizelim demesiyle oldu'bu yazdığına inanmak bile istemesem de, savaşlar böyle çıkmaz, nerdeyse tamamı hammadde, enerji veya gıda yüzünden çıkar, eskiden tuz sahaları için onlarca savaş yapılmıştır, verimli topraklar için binlerce insan ölmüştür günümüzdeki savaşların sebebi de delinin biri yüzünden değil, enerji sorunlarındandır, en başta petrol olmak üzere, doğalgaz ve yeraltı kaynakları için yapılmaktadır
-'toplum normlarıyla meşru kılınılmaya çalışılan bir soykırım' demen seninhukukun yakınından bile geçmediğini gösterir, soykırım kitlesel bir şekilde yapılır ve tamamen kimliğe yöneliktir, yani herhnagi bir ırktan bin tanesini öldürsen bile bu soykırım kabul edilmez, sistematik şekilde, devletin halkla beraber, o kimliğe sahip herkese tavır alması gerekir, bu anlamda soykırım, mesela yahudilere yapılandır çünkü kim oldukları, yaşları cinsiyetlerine bakılmaksızın öldürülmüşlerdir, srebrenitska bir soykırımdır, çünkü öldürülmen için müslüman olman yeterlidir, güneydoğu için çok çok istiyorsan katliam diyebilirsin
-'benim adıma insan öldüremez kimse, bu benim savaşım değil' çok güzel ama sen sanıyor musun ki asker olmayınca sen rahat olacaksın, daha güçlü olan herhangi bir ordu seni öldürecek, bu belki rusya olacak belki abd belki de pkk
-'senin bayrağın kürdistanda kaç yerde sallanıyor ya' bir arada yaşamak için herhangi bir bayrağın sallanmasına gerek yok
-'kürt halkı sosyolojik olarak dezavantajlı bir gruptur' devlete karşı herkes dezavantajlı gruptur, devlet onun söylediğini yapmanı ister, seni özgür bırakmak istemez, türk kürt arap herkes dezavantajlıdır
-'onun dışında senin bayrağının orta yerine sıçayım, tüm bayrakların orta yerine sıçayım. hiçbir anlam taşımıyorsunuz' ülke bayraklarının ne anlama geldiğine , hangi sebeple o şekilleri aldıklarına bir netten bak istersen
-'özgürlükçü ibnelerimiz' demişsin... oha lan fikirlerini beğenmediğin adamları aşağılamak içi ibne mi diyosun, bir de devlet homofobik demişsin, homofobinin dibi bu
sonuna da polemik için falan diye yazmışsın ama biz buna mahalle kavgası diyelim yazım tarzın hiç de kültürlü birisinden çıkmışa benzemiyor
**devlete, sisteme başkaldırıyı silahla yaparsan illa ki birileri ölür, bunu ilimle bilimle, demokratik yollarla , hukukla yapman gerekir
sözlükte bir zamandır devam eden devlet terörü mü-kürt terörü mü tartışmalarının sürmesiyle açılmış başlık...öncelikle şunu söyliyim ki hemen damgalanmayayım, akpnin seçmen pusulasında olduğu hiç bir seçimde akpye oy vermedim (hatta ilk oyumu chp'ye, yerel seçimlerde bulunduğm şehrin en büyük rakibi mhp olduğu için mhp'ye, son seçimlerde temsil edilmesini istediğim için hdp'ye oy verdim, bir kez de hiçkimseye güvenmediğim için oy kullanmadım)
öncelikle yaşı 30'un altında olanlar akp'siz dönemleri çok net hatırlamaz, karşılaştırma yapamaz..o dönemler başörtülülerin meclisten 'burası devlete meydan okunacak yer değildir' diye bağıra bağıra kovulduğu, ilk kez türkiyedeki kapalı müslüman bir kadının, hristiyan çoğunluğun olduğu bir ülkeye,kanadaya 'dinini yaşayamadığı' için iltica başvurusu yaptığı, kürtlüğün topyekün reddedildiği, kürtçe şarkıların bile yasak olduğu, doğum yerine göre kürtlere ayrımcılık yapıldığı çok daha faşist bir dönemdir...
diğer yandan akp'li dönem sahiden de kürtlere en fazla tolerans gösterilen, en fazla hakkın verildiği dönem olmuştur (hala yetersizdir ve şüphesiz ki zaten verilmek zorundadır), akp'nin hatırı sayılır bir kürt tabanı vardır, zaten bu yüzden de kürtlerin çoğunluğunuı karşısına alamaz, tayyip akp'sinin yaptıkları;
-ilk kez kürt sorunu bizzat başbakan tarafından dillendirilmiş, resmiyet bulmuştur ki daha öncesinde kürt halkı tamamen , özellikle ulusalcılar tarafından, reddedilmekteydi
-ilk kez kürtçe kursları açılmıştır
-ilk kez trt kürtçe yayın yapmıştır
-ilk kez kürt dili ve edebiyatı bölümü açılmıştır
-ilk kez türklük alt kimliktir denilmiş, türkiyelilik üst kimlik söylemi bizzat tayyip erdoğan yani o zaman ki başbakan tarafından yapılmıştır
-ilk kez kürtçede bulunup, türkçede bulunmayan harflerinde resmi yazışmalarda kullanılması gündeme gelmiştir (demokratik paketin devamın da bu vardı, w,q x kullanılacaktı ama araya gezi ve bir sürü olay girdi)
-ilk kez güneydoğuya gözle görülür bir yatırım yapılmıştır
-abdullah öcalanla resmi temaslar, artık hiçkimsenin inkar edemeyeceği şekilde, akp döneminde yapılmıştır
-bir kürt partisinin (hdp'nin) kapatılmasına yeterince gerekçe olmasına rağman kapatılmamıştır (uluslararası hukukta bile geçerliliğüi vardır, çünkü hdp'nin söylemine benzer söylemler veren ispanyada ki ayrılıkçı parti kapatılmıştır ve karar aihm tarafından haklı bulunmuştur)
oysa böyle bir dönemde, bunların en çok farkında olması gerekenler kürt siyasi aktörleri, kürt siyasetine yön veren pkk olmasına rağmen, hiç şiddetten ve silahla tehdit etmekten vazgeçmemiştir, bu pek de tesadüf değil çünkü türkiye ne zaman, rusya suriye abd gibi ülkelerle takışsa, pkk eylemlerini gözle görülür bir şekilde arttırmaktadır, çünkü onlardan destek aldığı belgelenmiştir (merak eden pkk askerlerinin israil'de ve bilumum yerde aldığı eğitimleri izleyebilir, ya da silahların nasıl abd ve rusya dan temin edildiğini internette çok rahat bulabilir))
hdp her ne kadar son seçimlerinden önce, sırf barajı geçmek için daha barışçıl söylemlerde bulunduysa da, seçimlerden sonra söylemlerini ayrılıkçılığa çevirmiştir (bizzat, kürtler ayrılmak istemiyor diyen bunun üzerine yemin eden demirtaş ilginç bir şekilde özyönetim ilan etmiştir), belli ki pkk'nın siyasi uzantısı, hdp içinde çok kuvvetlidir ve silah bırakmak gibi bir niyetleri yok
daha öncesinde serhildan ilan eden hdp, ülkeyi kaosa sürüklemiştir, özellikle büyük şehirleri...
hal bu, sonuçta şu ki, güneydoğuda halk çok mağdur kesinlikle, resmen savaş yapılıyor, ve hesabını savunmasız silahsız halk veriyor, cefası onlara kalmış, ama bunun hesabını devlete kesmek çok yanlış , kimliksizliği, devletliği savunuyorsanız, hiç bir resmi işlem yapmadan bir yurtdışına çıkmaya çalışın isterseniz, ya da devlete ait hiç bir otobüsü, bankı veya herhangi resmi bir sistemi kullanmayın
bir kişi pkk sempatizanı ya da ayrılıkçı ise zaten, devlet ağzıyla kuş tutsa da yaranamaz, ama bir kesim var ki bunlar genel de türk solculardan çıkıyor (bizzat beyaz türk denen kesimden), akp olan nefretlerini, türkiyelilik kimliğine ve devlete kusuyor, sorumlu olanlar tamamen silahlı, şiddeti savunan kürt politikasına yön verenlerdir,(sadece güneydoğudaki çatışmalar için bunu söylüyorum, gazeteci tutuklamalarında, gezi olayında, özgürlüklerin kısıtlanmasında tamamen devlet terörü vardır)
kendi adıma devleti sorumlu tutmuyorum çünkü devletin kitlesel bir siyaseti olsa bunu birkaç ilçeyle sınırlı tutmaz tamamen genele yayar, daha kapsamlı politika yürütürdü, oysa çatışmalar bir kaç ilçede devam ediyo
güzel ve ucuz yemeklerin çok rahat bulunabileceği kesinlikle görüldüğünde türkiyede böyle bir şehir mi varmış dedirten memleket, tam bir öğrenci şehri ve çok güzel yalnız neden yerli turisti bile kendine çekemiyor bilemiyorum, ayrıca ordayken sevgilisiyle elele yürüyen bir elemanı, kızın biri durdurup, numarasını istemişti, elemanın yanındaki kız, o benim sevgilim veremez diyince üzerine, sanane be senden mi istedim diyip azar yemişti, bildiğin amsterdam burası...
hakkındaki en ilginç bilgi belki de üç kızını da evlatlık vermesidir, bildiğim kadarıyla eşinin çok yakın bir akrabasına evlatlık verilirler ama bu durum kağıt üzerinde midir yoksa kızları evden tamamen mi ayrılmışlardır bilmiyorum
siyasi anlamda muhaliflik bir gorustur, her ideolojiye, her fikre karsi, bi durus sergiler, bunun sebebi hic bir fikrin tamamen dogru olmadigini, eksikliklerinin oldugunu bilmesidir
elemanın 'baby' klibiyle son zamanlar da çıkardığın herhangi bir klip ardarda izlenirse, sesindeki ve tipindeki değişiklik çok bariz şekilde fark edilebiliyor, yavaş yavaş sex sells moduna girmiş, bir aralar nicki minaj kendisi için, penisi küçük demişti ki son zamanlarda çıkan görüntülerden anlaşılıyor, bariz huge elemanın ki , nicki minaj artık nelerini gördüyse buna küçük demiş
henüz ülkemize ve bildiğim kadarıyla avrupaya kuvvetlice sirayet etmemiş, abd menşeili bir dans hareketi, türkiye'de serdar ortaç hala nasıl el atmadı, klibine slav mankenlerle, afrikalı mankenlerle bu hareketi sokmadı hayret, bir mahsun kırmızıgül 'sarı sarı' klibinde ucundan koklatmıştı, bana kalırsa kadını son derece metalaştıran bir hareket, kadın bir cinsiyet , bir tür olmaktan çıkıp, bu hareket esnasında sadece göte dönüşüyor, seksi midir? hem de o biçim ama bir kaç gay arkadaşın da barlarda yaptığına şahit olmuştum, erkeğe hiç yakıştıramadım, hele de bir tanesi duvara kerkinerek yapıyordu ki hayretler içerisinde kaldım
şarkının sözleriyle hiç bir alakası olmasa da şurdan örneği izlenebilir
kliplerinde tam bir kompozisyon ve sert bir mesaj vardır, çok ilginç bir şekilde yaptığı oryantalist dans asla ama asla silahların , bombaların, peşmerge kıyafetinin içinde sırıtmaz, belli ki mesajını çok içten veriyor, sanat yönetmeni olarak kimle çalışıyorsa adam tebrik edilesi, tüm militar unsurlar estetik bir şekilde veriliyor, durupta bu ne alaka bu tempoyla diye düşündürtmüyor, doğası gereği pek de politik olmayan, eleştirmeyen pop müziğin hakkını veriyor, popu terbiye ediyor, takipteyiz..
erbil'de bir konser görüntüsü izlenebilir, sahne şovu çok iyi, ayrıca revolution klibinin sonunda bayrakların arasında türk bayrağının da dalgalandığı görülebilir
bugünlerde gitsin diye bir kısım ülkelerin didindiği adam, sorun gitmesi değil, giderse yerine kimin geleceği, ırak'ta saddam gitsin diye tatavalar döndü, abd girdi ülkeye, saddam gitti, yerine kimse gelemedi, boşluğu işid doldurdu hemen, aynısı bu adam gidince suriyede de olacaktır, zamanın doğal ruhuyla gitmelidir, ben kime diyorum yaa ohoooo, dinleyen yok benim gibi bi ortadoğu stratejistini
bana bi kere alınmıştı da utancımdan yerin dibine girmiştim, bana çiçek kadına verilmesi gereken bir şeymiş gibi geliyor, allah ikincisini göstertmesin, gül ne layn
tiplerine aldanmayın, birincisi romantizmin ne olduğuna sözlükten bakıp cevap verirler, hesabı her zaman misafiri bile olsanız size ödetirler, son derece mantıklarıyla hareket ederler, iki dakika siyaset konuşayım desen, bizim gibi her gün bombayla güne uyanan, siyasetin içine düşmüş insanları fıtık ederler, bir ideolojiyi savunmayı, konuşmayı çok da sevemezler, mantıklı bulmazlar, karşılıksız bir şey vermeyi enayilik olarak görürler, durumları iyi olsa bile , bizim cimrilik diyeceğimiz kadar, tutumludurlar, bizimkiler yalandan da olsa seni seviyorum falan der gaza getirir, iskandinavlarda o da yoktur, siz gene irfan abiye devam boşverin, olsen'i falan...ayrıca fantezi denilen seksin gizli noktaların dibine vururlar ki, kaçarak annenizi ararsınız
sözlükten katılmak isteyenler mesajla bana ulaşabilirler.
felsefeye meraklı olmak ve bu konuda söylenecek sözü olmak yeterli. grupta sözlükten ve sözlük dışından bireyler yer almaktadır. ayı sözlük ü temsil etmek gibi bir nosyonu yoktur.
genel gözlemime göre kadınlar daha homofobiktir, hetero erkekler konuyu kapatmaya çalışırken, hetero kadınlar bakışlarıyla bile rahatsız eder patavatsız patavatsız konuşur
analizim geldi hemen yapim
öncelikle katılıyorum çünkü;
-sex bir kaçış yöntemidir,bizler gerçeklerden hayattan kaçıyoruz çünkü;
-türkiyede özellikle çok izole bir hayat yaşıyoruz, ailemizle arkadaşlarımızla cinsel kimliğimizi paylaşamıyoruz
-gelecek planı yapamıyoruz, evliik şansımız yok, sadakatin bağlılığın bi anlamı kalmıyor, biriyle beraber olmak hayatı daha da zorlaştırıyor
-sürekli kendimizi anlamaya çalışıyoruz kafamız hep yorgun, sex bir kafa dağıtma şekli oluyor
-aşk emektir, sevgi emektir, sanal alemden partner yapıyoruz, emeksiz, kolay gelen kolay gidiyor
hiç kimseden farklı değiliz aslında sadece havamız sanal alemde gerçek hayatta kimse o kadar sex yapamaz
ereksiyon durumu göze alındığında olamaz olmamalı dedirten durum, büyük ihtimalle daha uzun erekte olmak isteyen kahramanımız ilaç kullanacak nalları dikecek, sonra da içlerinden biri erkek fahişelerin dramı diye ayşe arman'a röportaj verecek ne ayşe arman'ı yoralım bence ne de erkekleri, içeriye daha fazla adam sokacağımıza içerdekileri çıkarmaya bakalım
homoseksüellere hakaret edince daha erkek olmuyorsunuz
sanatla ilgilenmek seni gay yapmaz tıpkı kadınlarla ilgilenmenin seni adam yapmadığı gibi
kadınlara hakaret etme onların yerine karar verme onların da beyni var kabullen
bir kızın mini etek giymesi ona laf atabileceğin anlamına gelmiyor açıkça davet edilmedikçe kimseyi sexe zorlama
daha az sinirlen gülen erkek en iyisidir
doğayı sev
yeşili koru
ayıyı öp
sonra hrant,
hiçbişey olmadı,
gazeteler senden daha çok bahsetti,
adına bikaç şiir şarkı köşe yazısı yazıldı falan,
hepimiz ermeni olduk bir süre,
agos meşhur oldu,
rakel çok güzel konuştu,
delik ayakkabın olay oldu,
sonradan kimin rüyasına girdin bilmem,
kim senin için ağladı, bi daha kimin aklına düştün de uzaklara daldı bilmem,
susmadık ama susmadılar,
bangır bangır bağırdılar bizimkiler,
görsen ne kalabalıktık,
oralar nasıl bilmem ama,
buralarda barışla hrant aynı oldu,
biz sana hoşçakal dedik,
bakalım sen bize ne zaman hoşgeldin diyeceksin,
ben daha buralardayım,
aklında bulunsun hrant,
sende burdasın,
em hemu hrantin,
yaşı hatırlamıyorum ama ilkokul 5 falandı sanırım, arkadaşlarla porno dergilere bakyorduk ben hep erkeklere yorum yaparken bir arkadaşım 'hepimiz kızlara bakıyoruz sen hep erkeklere' diyince o an farklı olduğumu anladım, aslında eşcinselim demedim ama farklıydım,
yıllar sonra psikiyatrist koltuğunda doktorun eşcinsel olduğunu ne zaman fark ettin sorusuna söylediğim gibi
- aslında ben eşcinsel olduğumu fark etmedim ama onların eşcinsel olmadığını fark etmem 13-14 yaşında oldu
efendim öncelikle zirveyi düzenleyen dark bear'a çok tesekkür ederim, kendini ilk defa görme şansım oldu tam beklediğim gibi çok şirin çok şeker bir adam bu aralar kötü zamanlar geçirdiğini söyledi umarım hayatın sihri onunla olur, bu zamanlardan çok daha güçlü çıkar ama tavsiyem yaşam koçuna ihtiyaç duyarsa arascan dönmez'le çalışmaması. arascan dönmez demişken arkadaşımın hadi çıkalım ısrarı yüzünden maalesef sadece onun konuşmasını dinleyebildim orda söylemek istediğim çok şey vardı onun hakkında ama orda herkesi sıkardı buraya yazim bari;
1)konuşmasına ben makedonum diyerek başladı ki kafadan ben sizden farklıyım mesajı gönderdi, gittiğim hiçbir konferansta konuşmacının hiçbir gereği yokken etnik kökeninin açıkladığına şahit olmadım ki bu açıklaması konuşmasının devamıyla çelişiyor.
2)aramızda kimler mutlu sorusuna kız arkadaşımla el kaldırınca 'siz çiftsiniz ondandır' diyip önyargının kralını gösterdi, birincisi arascım ben gayim ve o benim ilkokul arkadaşım ikincisi hadi çiftsiniz dedin sonrasın kendinden emin şekilde kafayı çevirmek de neyin nesi bi sor bakayım çift miyiz değil miyiz, büyük saygısızlık dinleyiciye, heleki çiftsiniz ondandır tek olsanız mutlu olmazdınız iması şahane
3)konuşması sırasında kendimi cinsiyetsiz kimliksiz ve siyasetsiz olarak görüyorum dedi, madem kimliksizsin konuşmaya ben makedonum diye başlamak da neyin nesi, madem siyasetsizsin türkiye için 'kaçıcam buralardan sanatçya saygı yok' gibi siyasi söylemlerini nereye koyacaz, madem cinsiyetsizsin oynadığın oyuna ne diyeceksin?
4)türkiyenin en genç yaşam koçu olduğunu söyledi, bir yaşam koçuna kimsenin toplum içinde hele hele topluma konuşurken asla küfretmemesi gerektiğini kimse söylemedi mi ya da en azından bir yaşam koçunun bunu bilmesi gerekmez mi?
5)sorulan her soruya cinseliçerikli cevap verdi,hele benim sorduğum ve sorarken vefa ve dostluğu kastettiğim bir soruya öyle cinsel içerikli bir cevap verdi ki sormdan vazgeçip söylediklerini düzeltmeye çalıştım, cinselliği anlatırken de 'bu kalktı bu inecek ' gibi sokak ağzıyla konuşmasıda cabası.
6)benim kendimden yola çıkarak bireyin önemini anlatmaya çalışmamdan sonra bana sen önemli biri değilsin imasıyla sorduğu 'pardon da sen kimsin?' sorusu da ayrı bir ayıp, bak şimdi arascım madem yaşam koçusun demek ki bireylerle çalışıyosun ve önemli olanın birey olduğunu ve bireyin ruhu olduğunu bilmen lazım, umarım yaşam koçluğu yaptığın insanlara da 'pardon da sen kimsin' diye sormuyosundur, ikincisi 'ene-l hak bebeğim' ben hakkım, biraz hallac-ı mansur biraz tasavvuf oku öyle ben türkiye'nin en genç makedon yaşam koçuyum bakın ne acayip şeyler konusuyorum konusurken kufrettiğim yetmiyormus gibi bir de çok marjinal şeyler oynuyorumlarla yaşam koçu olunmaz doğu felsefesinde de batı felsefesinde de islam felsefesinde de önemli olan birey olabilmektir insan için allahın nuru, tanrının ışığı, tanrının yansıması denir, neyi kaynak olarak alarak yaşam koçluğu yapıyor anlayabilmiş değilim.
7)kesinlikle iyi bir dinleyivi de değil, birisi senle konuşurken onu dinlemen o tarafa dönmen gibi adab-ı muaşeret konuları ortaokul müfredatı sanırım ilkokul da olabilir.
8)hürriyetteki röportajı için kurgu dedi biz ona yalan diyoruz o ayrı, toparlarsak beraber geldiğim arkadaşlarımdan birinin dediği gibi sözlerine tek tek bakınca güzel ama genele bakınca bir anlamı yok ve sorduğun soruyla ilgili bir cevap vermiyor, diğer arkadaşımın dediği gibi bu yaşam koçuysa aykut oğut ne, kısaca tavsiyem birgün konuşmacı olduğunu görürseniz boşuna gitmeyin dışarı çıkıp birkaç dakika yürüyün kendinizi sevin cok daha güzel olacaktır.
bazı erkekler yakışıklı, bazıları güzel, bazıları çekici, bazıları seksidir, ama birçok kürt erkeği bu özelliklerin hepsini aynı anda tek bünyede toplar, fiziksel olarak çok seksi, maskülen ve yakışıklı olurlar...ama iş, yatak veya ilişki kısmına gelirse, nerdeyse hepsi dırttır, romantizm, fantezi, sahiplenme sıfırdır (sahiplenmeden kastım, dışarı bensiz çıkarsan seni vururum değil, konuşmak istediğinde değer görmek, dinlenmek), entellektüellikleri, ' te ce bize işkence yapıyor'dan öteye gitmez', bi de politize olmuşuysa uffffff hiç çekilmez, sanki devleti siz yönetiyormuşsunuz gibi, boş boş yüzünüze böğürür...kısacası tatava yapma bas geç...
bu soruyu soran insana ilk söyleyeceğim; ulan erkeğini çok okudun araştırdın da, kadını kaldı,
ikinci soracağım; bana üç tane kadın filozofu felsefeleriyle sayabilir misin? (yalnız paşam lütfen google'dan bakıp ahanda bu deme, herhangi bir derste ya da felsefi sohbette bahsettiğini söyle)
namazda gözü olmayanın ezanda kulağı olmaz ama bir kaç sebep sıralayalım;
-kadınların ayın belli günlerinde ibadete mani hallerinin olması ve çocuk sahibi olmaları gibi peygamberlik vazifesini yapmaya mani durumları vardır. bu sebeple ümmetlerine hem imam, hem önder, hem de yeri geldiğinde kumandanlık vazifesi yapan peygamberlerin kadın olması elbette düşünülemez.
-peygamberlik vazifesinin gayet ağır şartları vardır. kadın ise yaratılış ve huy itibariyle naiftir, tabi ki o şartları kaldıracak kadın da yaratılabilirdi ama bu kadını erkekleştirirdi
-kadınlar doğaları gereği daha merhametli ve şefkatlidir, ama peygamberlik vasfında sert olmakta gerekir
-askeriyeye gidecek öğrencilerin mahallelerine gelip namaz kılan var mı, başörtülü olan var mı diye araştırıldığı türkiyeydi
-terörü, ölümleri bir kenara bırakıp işi gücü sakala, şalvara, başörtüsüne takanların olduğu bir türkiyeydi
-laiklik ideoloji üniter yapı diye tutturup milleti açlığa sefalete krizden krize sürüklediği bir ülkeydi
-medyanın her başörtülüye ajan çektiği, aşağıladığı bir ülkeydi
-inananlara ve dindarlara devlet kurumlarının zehir olduğu dönemdi
-otobüs şoförlerinin sakalına takan sikko beyinlerin olduğu dönemdi
hiçbir konuda tutucu olmayan bir gay olarak askere gitmek istiyor muyum, hemde kendimi herhangi bir dinin mensubu olarak görmez, hiçbir ülke siyasetinin maşası olarak görmek istemezken?cevabım kesinlikle eeevveeettttt........
çünkü;
-onlarca yıl önce benim rahatım özgürlüğüm namusum ve şerefim için gözünü kırpmayan atatürk için
-çanakkalede erzurumda çukurovada karadenizde güneydoğuda doğuda ölüme giderken kim gay kim değil diye düşünmeyen, milletinin, benim ve ülkemin onuru için savaşan kahraman insanlar için
-20 yaşında askere giderken gay değilim o yüzden gidiyorum diye düşünmeyen çocuklar için
-ülkem için, onuru için savaşan yaralanan ve ölen tüm gayler için
-içi yana yana oğlunu askere uğurlayıp gözyaşlarıyla geride kalan anneler için
-oğlunu kaybedip düşman sevinmesin diye ağlayamayan,bir oğlum daha var o da vatana feda diyen babalar için
-ülkemdeki tüm çocukların rahat uyuyabilmesi için
-daha çok horon tepebilmek, bozlak dinleyebilmek,hrantı sevebilmek, taksim anıtına bayrak dikebilmek,kürtçe bir ağıda tek kelime bile anlamazken gözyaşımla ortak olabilmek için,süryaniler için
çünkü ben bir gay olarak
-tsk homofobik diye kafamı kuma sokmam, askerliğimi de yaparım kimliğimi de ifşa ederim, o anlayışla mücadele ederim değiştirmeye çalışırım
-silahımı beni vurmak isteyene ve silah taşıyana doğrulturum, silahsızlara değil
-hayatın kaçmak demek değil mücadele etmek değiştirmek olduğunu bilirim
bugün rahatsanız efendiler bu sizin için mücadele eden insanlar sayesinde, ben barış istiyorum dediğinizde barış gelmiyor, pollyanna olmaya ne hacet, akıl var izan var, madem homofobiklerle iş yapmıyorsun devlet dairesinde de çalışma, türkiyeden git, kimseyle konuşma ya da burda kal düşünceleri değiştir sen göremeyecek olsan da senden sonrakiler için bunu yap
asker bir arkadaşıma birgün sormuştum -bir silah ne kadar temiz olabilir ki diye
bana verdiği cevap aynen böyleydi
-öldürmen gereken bir teröristin kanı kadar pis, korumaya çalıştığın bir dostun kanı kadar temiz olabilir
tsk'nın yanlış uygulamaları olabilir ama nedense kimse bu uygulama değişsin gay olarak askere gitmek istiyorum demiyor, ben gitmicem tsk homofobik diyor, tüm yanlışlarına rağmen bugun rahatımız tsk sayesindedir ve onun askerleri sayesinde
nasıl oldu da kimse söylemiyor bunu dediğim bir başlık,
atatürke sonsuz saygılı ve her ne kadar atatürkçü olmasam da hakkını teslim eden ve dehasına hayran olan biriyim, ama şu atatürkçüleri sevemedim gitti arkadaş
şakşakçılıkta level atlamış, islam ve arap düşmanı bu tipler tam da istenilen gibi yetişmiş, atatürk heykelinden daha fazla düşünemeyen, aynı gazetecileri seven (yılmaz özdil, nihat genç) aynı partiyi destekleyen (chp) aynileşmiş ve bayağileşmiş bu saldırgan ve kutuplaşmış kesim, kendilerine bakılırsa çok modern ve çok bilgilidir vay efendim 10 kasımda atatürkün adı yokmuş vay efendim sözlükçüler 31 e daha çok önem veriyormuş ben bu tiplerin nutuk kitabını bile okuyup okumadığından şüpheliyim ki eğer birgün atatürkün nutuk kitabını okuyan atatürkçü bulursam fotoğraf çektirecem
rüzgarda çok kalmayın hava alırsınız
kendi adıma neden sürekli atatürkü övmediğimi ya da niye başlık açmadığımı merak eden olursa 'çok da ... deydi yarraaaaaaammm derim, sana mı kaldı ..., beni ya da diğer yazarları tenkit etmek, sen aç da biz döşeyek derim...